Bayrama sayılı günler kala her evde ince bir telaş başladı. Sevinçle karışık yapılan temizlikler, o güne yönelik hazırlıklar, ailelerin bir arada olacağının getirdiği mutluluk insanları şimdiden heyecanlandırıyor.
Kimisi çocukları, torunları bekliyor, kimisi de büyüklerine ziyaret etmek için programını yapıyor. Fakat Türkiye’de bayramı buruk karşılamaya hazırlananlar var. Onlar evlerine gidemeyecekler. Çocuklarıyla kucaklaşıp, büyüklerinin ellerini öpemeyecekler. Çünkü onlar hakkında tutuklama kararları var.
Taahhüdü ihlal mağdurlarından bahsediyorum… Var olan bir borcunu zamanında ödeyemeyip, karşı taraftan süre isteyen, fakat o tarihte yine ödeme yapamayan bu insanların durumu içler acısı. İçlerinde kötü niyetli olanlar var mıdır, bilemem. Ama geneline bakarsanız ödeme zamanı, süre istemek için alacaklısıyla iletişeme geçmesi iyi niyet göstergesi sayılır.
Daha önce benzer bir sorunu çeki dönen esnaf, KOBİ sahibi ve niceleri de yaşadı. İçlerindeki kötü niyetlileri ayırmak zor… Ama zaten kötü niyetliler de ‘mağdurum’ diye ortaya çıkmıyor. Taahhüdü ihlal mağdurları içinde ilginç dramlar var. Aydınlı’nın Nazilli ilçesinde kendisini asarak intihar eden H.Ç. bunlardan biri…
2 çocuk babası 47 yaşındaki H.Ç. biriken nafaka borçlarından dolayı icra dairesine ödeme taahhüdünde bulundu. Taahhüt ettiği miktarı ödeyemeyince taahhüdü ihlal suçundan cezaevine girdi. 90 günlük hapis cezasının ardından tahliye edildi. Fakat borçlar halen ortada duruyordu. 90 gün sonunda eve geldiğinde evin icra mahkemesi kararıyla satışa çıkarıldığını gördü ve bunalıma girerek tahliyesinden dört gün sonra intihar etti.
Yine kart borçları nedeniyle sıkıntı yaşayanlar, ötelediği alacakları karşısında çaresizliğe düşen esnaf, KOBİ sahibi birçok kişi, işçisi, memuru, emeklisi ayrım yapmaksızın benzer sorunları yaşıyor. Mesela bir gencin borcu karşısında eve icra geliyor. Annesi ödeyeceğini taahhüt edip, öteliyor. Ödeme yapacak parayı bulamayınca anne hapse düşüyor. Örneklerin sayısını artırabiliriz.
Hatta halen piyasada anlaşmazlığa düşmediği için kamuoyuna yansımayan esnaf arası alacaklar, vadesinde vadesiyle değiştirilen senetler, çekler daha büyük bir dramı engelleyen faktörler olarak gizleniyor.
Yaşanan dram ve mağduriyet çok büyük… Hem alacaklı hem de borçlu açısından… Nitekim mayıs ayı sonunda CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, konuya ilişkin düzenleme ve çözüm amaçlı 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nda değişiklik için Meclis’e kanun teklifi verdi.
Kanun teklifinin gerekçelerinde özellikle kırsaldan bu yönde çok sayıda şikâyet geldiğine dair tespit de var. Sonuç ne olacak, hep birlikte göreceğiz. Ama kesin olan bir şey var ki, taahhüdü ihlal içinde olanlar bu bayram evlerine gidemeyecekler. Çünkü onlar aranıyor. Bir an durun ve düşünün. Hanginizin borcu yok ve kim bu sorunla karşı karşıya kalmayacağını kesin bir dille söyleyebilir.
İşte size büyüdüğü ve refah düzeyinin arttığı söylenen Türkiye’den, sokağın ekonomi manzarasından bir kare… Hayaldi, gerçek oldu.
sizde bende biliyoruzki tüikin açıkladıgı enflasyon rakamları dahil,devletin kamuoyuna bildirdigi tüm rakamlar üstü örtülmüş,gizlenmiş rakamlar.hepsi yalan dolan.işlerine geldigi gibi açıklanıyor.nasıl açıklanmasın,tüm kurumlar yandaşlarla doldurulmuş,sıkıysa dogruyu açıkla bakalım, kendini nerde buluyorsun.dogunun ücra bir yerindemi ,silivridemi onu allah bilir.enflaasyon sepetine dinamit lokumunu ,kireç tozunu,tel örgüsünü vs……. gbi gıldır gıcık şeyleri eklersen ve agılırgını artırırsan tabi düşük çıkar.hatta eksi bile çıkar. :lol: :lol: :lol: :lol: yunanistan yıllarca ekonomik rakamları yalan yanlış verdi ne oldu. batık ülke oldu. bizdede olacagı oo.allah sonumuzu hayretsin diyecegim ama hayır olacagını sanmıyorum.