Normalde haftaya başlarken geçen haftanın bir özetini veririm fakat şu an zaten sizler bu sayfayı okurken, olup bitenleri harfiyen bildiğiniz ve sonrasını merak ettiğiniz için geçen haftaya ilişkin sadece bir kaç…
Normalde haftaya başlarken geçen haftanın bir özetini veririm fakat şu an zaten sizler bu sayfayı okurken, olup bitenleri harfiyen bildiğiniz ve sonrasını merak ettiğiniz için geçen haftaya ilişkin sadece bir kaç noktayı vurgulayıp geçeceğim. Fitch toplantısından beklenen mesajlar geldi ve ekonomideki zayıflıklara vurgu yaptılar. 3 Ekim’de görünümümüzün negatife çevrilebileceği endişeleri piyasaları da vuruyor. MB Başkanı Erdem Başçı’nın konuşması içerisinde enflasyona vurgu vardı ama bir sonraki toplantıda hala üst bantta indirim söz konusu olabilir. FED’in bu çarşamba akşamı yapacağı toplantıya ilişkin beklentiler olumlu değil. BU da küresel piyasaları olumsuz etkiliyor.
FED ne diyebilir? Geçen hafta hem San Fransisco FED hem de Yellen’in daha önceki konuşmaları göz önüne alındığında, özetle piyasaların faiz artırım sürecini yanlış hesapladıklarına dair söylemler vardı. Bu toplantıda FED’in faiz artırımı konusunda 2015’in ilk yarısını işaret edeceğini zannetmiyorum. Fakat “2015’in ikinci yarısı ya da Ekim 2015 gibi bir süreçte faiz artırımı olacağını fiyatlama konusunda o kadar emin olmayın” mesajını görebiliriz. FED yine verilere vurgu yapacak ve verilere bağlı olarak bu sürecin belirleneceğini söyleyebilir.
Geçen haftanın son gününde BIST-100 endeksi 78 bin seviyesinin altında kapanış yaptı. Görünen o ki teknik olarak artık hafta içinde 76.500 desteğine oldukça yaklaşacağız. Uluslararası siyasi ortam ve Türkiye -ABD ilişkileri de piyasalar için olumsuz bir görünüm sergiliyor. Sayın Cumhurbaşkanı her ne kadar “ABD ile müttefikiz ve terörün karşısındayız” dese de, bu durum daha önceki söylemlerle karşılaştırıldığında oldukça zor kararlar arefesinde olduğumuzu gösteriyor. Öte yandan bankalara ilişkin spekülasyonlar devam ediyor. ABD’nin yanında yer almak zorunda kalmamız konusunda ise, kamu bankalarının FED tarafından incelemeye alınarak kara para incelemesine tabi tutulması ve cezalar gelebileceğine ilişkin beklentilerin etkili olduğu belirtiliyor.
Asya cephesinde Çin’in sanayi üretimi ve perakende satışlar verilerinin beklenenden kötü gelmesi endişe yarattı. Asya’da borsalar ortalama yüzde 0.50-0.70 civarında değer kaybediyor. ABD vadelileri ise cuma gününe göre yüzde 0.33 aşağıda bulunuyor. Bu şartlar altında BIST-100 endeksinin de aşağı yönde bir açılış yapması ve 77 bin civarını görmesi beklenebilir. Alım yeri konusunda dipleri görmemiz ve diplerde oluşan formasyonların oluşması gerekir ki, ondan sonra güçlü bir yükseliş başlayabilsin. Geçen haftaki düşüşler beklediğimizden daha sert oldu ve hacmin de arttığını gördük. Bu arada dış borsalara göre negatif ayrıştık ama o borsaların teknik görüntülerinde de bozulma var ve küresel olarak borsaların aşağı yönlü seyir izlediği bir hafta olabilir. Bu durum bizi de olumsuz etkilemeye devam eder. Alım için beklemede kalmakta ve dip oluşumlarını görmekte fayda var. Şu an soru, 76.500 desteğinin çalışıp çalışmayacağıdır. Bunu şu an söylemek zor. Sadece izlemede kalmak daha akıllıca olabilir. Dolar/TL kuru bu haftaya 2.2210 seviyesinden başlıyor ve dolar endeksi (DXY) 84.23 seviyesinde bulunuyor. Dolar endeksinin yatay gitmesine rağmen TL’nin değer kaybı stresi net bir şekilde yansıtıyor. Herkese kazançlı bir hafta olması dileğiyle…
