Haftaya Yunanistan’la Başlasak da…

Yunanistan: Pazar günü Maliye Bakanları toplantısında Yunanistan’a 3 gün süre verilerek, anlaşma metnindeki şartları yerine getirmek üzere, yasal düzenlemeleri yapması istendi.

Referandum öncesi ve sonrası şartlarda nerdeyse hiç değişiklik yok. Eğer Yunan Meclisi bunları kabul edecek olursa refereanduma ne gerek vardı? Eğer kabul etmeyecekse de referanduma gerek yoktu. Yeni anlaşmadaki şartları Başbakan Tsipras’ın parti milletvekillerinin bile kabul etmesini beklemek yanıltıcı olur. Şu an AB’de adeta Almanya “şunları atalım gitsin” havasında davranırken Fransa “Yunanlıları Euro’da tutmak için elimizden geleni yapacağız” diyor.  Bu arada AMerika endişe ile olanları izliyor. Çünkü Eğer Yunanistan AB’den çıkacak olursa bunun, AB’nin dağılmasının başlaması olacağını düşünüyor. Bir bakıma Yunanistan AB’den çıkar da bir de başarılı olursa, Euro’da kalacak ülke bulamazsınız, çünkü Avrupa’da hiç bir halk Euro’da olmak istemiyor.

Bu haftaya başlarken, geçen haftaya başlarkenkinden farklı bir ortam yok. Euro/dolar paritesi 1.1135 seviyesinde bulunuyor. Önemli bir panik havası yok. Dolayısıyla siz de fazla takmayın. Yunanistan Euro’dan çıksa bile euro/dolar paritesinin öyle çok düşeceğini de zannetmiyorum. Kısa vadede çok önemli şeyler olmaz ama, Yunanistan’ın çıkışı orta vadede AB’ye çok büyük darbe vurur. Bunu da zaman gösterecektir.

FED tutanakları:  16-17 Haziran’da yapılan  Fed toplantı tutanaklarında FED üyelerinin Yunanistan ve küresel piyasalardaki karışıklıklardan rahatsız olduğunu ve faiz artırımı konusunda net bir karar oluşturmadıklarını gösteriyor. Bu tutanaklar sonrasında piyasalarımızda çok ciddi olumlu hareketler gördük. Özellikle dolar/TL kuru sert bir şekilde gerilerken, borsa neredeyse 80.500 seviyesindeki desteğini aşağı kırıp gidecekken, tekrar yukarı döndü ve 83 bin seviyesinin üzerini gördü. Yellen hafta sonunda yaptığı açıklamalarda, enflasyon ve işsizliğe balacaklarını söylerken, şartların bu yıl içinde bir faiz artırımı gerektirebileceğini söyledi. Piyasalar Yellen’in konuşmasına karşılık  bozulmamış görünüyor. Bu konuşmalar ve FED tutanakları faiz artırımının Aralık ayına kaldığına dair ŞU AN İÇİN güçlü bir algı oluşturmuş durumda ama EYlül toplantısı yaklaşırken, bu algıyı değiştirecek veriler yine de piyasaları strese sokabilir. FDakat bu hafta için sorun görünmüyor.

Çin’de Neler Oluyor: Çin’de Şanghay borsasında geçen hafta sert düşüşler vardı. Şu an en büyük sorun aşırı yatırım ve yüksek kapasite sorunudur. Küresel büyüme ivme kazanamadığı için, şu an artık Çin’de kârlılıklar hızla aşağı geldi ve firmalar, bankalardan aldıkları kredileri ödeyebilecek miktarda nakit döngüsü yaratamıyorlar. Böyle olunca firmaların borsadaki değerleri hızla düşüyor. Bu yüzden Çin’den daha fazla kötü kokular gelebilir. Eğer Çin bankaları kamu ayaklı olmasa, şu ana kadar herhalde birçok banka geri ödenmeyen krediler yüzünden batmıştı. Her ne kadar borsadaki düşüşler önemsiz gibi görünse de, buzdağının görünen yüzü olabilir.

Borsa:Geçen hafta bir ara erken seçim söylemleri artınca borsada 80.500’ün altına doğru bir hareket gördük.  Fakat FED toplantı tutanaklarının açıklanması, ABD’de işsizlik başvurularının beklentilerden daha kötü gelmesi borsaya doping oldu. Ne zaman ABD’de faiz artırımının daha ileri bir vadeye sarkabileceği söz konusu olursa, Türkiye’de dolar düşüyor ve borsa artıyor. Eğer hep böyle olursa sorun yok ama bu faiz artışı eninde sonunda gelecek ve geldiğinde de bizi sert bir şekilde vuracak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Cuma günü BIST-100 endeksi en yüksek 83.400 civarını gördükten sonra 82.791 seviyesinden kapandı. Bu haftanın hareketlerini daha çok iç siyasetteki gelişmeler belirleyecektir. Başbakan Ahmet Davutoğlu bugün CHP, yarın MHP ve Çarşamba günü de HDP ile görüşecek. Bu görüşmelerden sonra yapılacak açıklamalar piyasalarda sert hareketler yaratabilir. Eğer CHP ile bir koalisyonun güçlü olduğu sinyali gelirse, endeks 85 bine doğru bir hareket yapar. Ama görüşmelerde genel muğlak havalar eser veya bunlardan birşey olmaz görüşü hakim olursa, borsada yeniden 81.500’ün altına gerileme görürüz. Yani siyasete endeksli gideceğiz. Sİyasetin ne olacağını bana siz söyleyin ben de borsa görüşümü söyleyeyim. Bu hafta için endeksin 81.000 ile 85.000 arasında dalgalanmasını bekliyorum. Normalde hissede olan yatırımcılar beklemede kalabilirler. Erken seçim sinyali gelir mi? Bunu bilemiyorum, ama bildiğim birşey var ki Davutoğlu görüşmelerinden erken seçim sinyali ortaya çıkarsa, bayram sonrasına matem havasında başlarız. Fakat tersi olur da, bir hükumet çıkabileceği ortaya çıkarsa, 85’i geçip 87’ye doğru yol alabiliriz. Sİyaseti tahmin edin veya kendi beklentiniz ne yönde ise o yönde hareket edin. Eğer erken seçime kesin gözüyle bakıyorsanız, hisseleri satıp dolara geçin, eğer hükumet kurulacağına inanıyorsanız, hissede kalabilir veya pozisyonunuzu artırabilirsiniz. Ben her ikisi hakkında da %50-50 olduğum için ben orta yolda gidiyorum.

Dolar/TL: Dolar/TL kuru geçen hafta 2.66 seviyesinin altına geriledi ve haftayı 2.6650 civarından kapattı. Bu hafta 2.6450 destek olmak üzere doların 2.6450 ile 2.6850 aralığında hareket etmesini bekliyorum. Eğer 2.6800-2.6850 yukarı geçilirse 2.70-2.71 aralığı görülebilir. Dolar kuru 2.65 altına gerilerse, talep artabilir. Bu durumda,  alım yapılarak beklemede kalmakta fayda var.

Herkese bol kazançlı bir hafta olması dileğiyle…

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir