Artık “ÇİNSİZ’ Düşünemeyiz

Bazı emtialarda dünya tüketiminin yüzde 50 büyüklüğe sahip olan Çin’deki gelişmeler dünya ekonomisinin en önemli olayları içinde yer alıyor. Şimdilerde Çin gayrimenkul piyasasındaki balon değerlendirmeleri, bütün dünyanın ilgisinin bu ülkenin üzerinde toplanması sonucunu beraberinde getiriyor. Artık bizim de Çinsiz dünya ekonomisi düşünemeyeceğimizi bilerek, bu ülkeyi yakından izlemek ve ilişkilerimizi geliştirmek için yeni projeler hayata geçirmeliyiz.

Dış  Haberler yönetmenimiz Evrim Küçük, “Dünya ekonomisinin sağlığı Çin gayrimenkul sektörüne bağlı” bilgisinin yer aldığı  bir haber derlemiş. Haberde Çin’de gayrimenkul fiyatlarının son dönemde hızla arttığı, buna karşılık stoklarda da artış olduğu belirtilerek bir “gayrimenkul balonu” oluşumundan söz edildiği bilgisine yer veriliyor. Çin’de gayrimenkul balonunun patlamasının global emtialar, çimento, demir cevheri, çelik ve kömür gibi maddelere dayalı olarak dünya ekonomisinde çok önemli sarsıntıya neden olabileceği belirtiliyor. Brezilya‘dan Avusturalya‘ya,  Çin’e bu alanlarda ihracat yapan ülkelerin, Londra’daki finans merkezlerinin  gündemlerinin ilk sırasında bu konunun yer aldığının altı çiziliyor.

Dünya’da son dönemde önemli bir değişim ve iç içe geçme söz konusu. O nedenle dünyanın ikinci büyük ekonomisi ve birçok emtiada en önemli alıcı durumunda olan Çin’de alınan kararların dünya ekonomisini son nasıl etkilediğine son yıllarda sık sık tanık oluyoruz. 2001 yılında Çin’in 230 milyon ton demir çelik üretimi varken, 250 milyon ton tüketim yapması, büyük tonajlı gemilerin navlun fiyatlarını neredeyse iki katına çıkarmıştı. Ayrıca, devrevi olarak iniş çıkış gösteren demir çelik fiyatlarının da yıllarca sürekli yukarıya doğru seyretmesi sonucunu getirmişti.

Anadolu’da Garanti sohbet toplantılarında Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, dünyadaki değişim ve Çin’in bu değişim içindeki önemini sık sık anlatıyor. Bu son gelişmeyle ilgili haber bana Akat’ın anlattıklarını hatırlattı:

“Ben buraya 30 yıl önce gelseydim. Bu Sovyetler Birliği var ya dağılacak. İki Almanya birleşecek, mark, frank, liret gibi paralar son bulup hepsi tek Avrupa parasında anlaşacaklar deseydim, bu adam deli mi derdiniz. Size ‘Aranızda hiç Çin malı gören var mı?’diye sorsaydım. Parmak kaldıran tek kişi olmazdı. İşte, son dönemde yaşadığımız büyük değişim bu. Ve Çin artık dünya ekonomisi içersinde çok etkili bir yerde duruyor.”

Evrim Küçük‘ün haberinde Çin’de gayri menkul balonunun yaratabileceği olumsuzluktan bahsederken,  Çin’in global emtiamlar ile çimento, demir cevheri, çelik ve kömürde dünya tüketiminin yüzde 50’sine yakın oranda tüketime sahip olduğu belirtiliyor. Bir yandan gayrimenkul fiyatlarında spekülatif artış olduğu, stoklarda birikmeler başladığı bilgisine yer veriliyor. Bir yanda da ülkenin Başbakanı Wen Ciabao‘nun  2015yılına kadar 36 milyon ucuz konut inşa ettirmeyi planladıkları açıklıyor. Konut sektörü teşvikleri nedeniyle Yerel Hükümetlerin de 2012‘ye kadar borçlanma miktarlarının da 307 milyar dolar artacağı ve 1.8 trilyon dolara ulaşacağı açıklanıyor. Konut alanındaki bu gelişmelerin bir gayrimenkul balonuna ardından da krizine neden olabileceği yorumları yapılıyor.

Bu gelişmeler “Artık Çinsiz bir dünya ekonomisi düşünemeyeceğimizi “ ortaya koyuyor. Bu nedenle son yıllarda sık sık tekrarladığım bir konuya değinmek isterim.  Çin’i daha iyi anlamak için mutlaka bir proje geliştirmeliyiz. Bin gencimizi Çin’e yüksek eğitim yapmaya burslu olarak gönderirken, bin Çinli gence de Türkiye’de yüksek eğitim bursu vermeliyiz.  Bunu sadece kamu ağırlıklı bir proje olarak değil, özel sektörün katılımıyla gerçekleştirmeliyiz. Çin’deki gelişmeleri iyi anlayabilmek için de, Çin ile dış ticaretimizi sağlıklı bir zeminde yürütebilmek içinde böyle bir projeye ihtiyacımız var…

Osman AROLAT

 

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir