Kazım ÇİLOĞLU:Ekonomik değerler yok olmaz bedel ödetir..

Altın, gümüş, nakit para, üretim, tüketim, mülk, gayri mülk vs..

Daha aklınıza ne geliyorsa

Hiçbiri yok olmaz!

Elbette bu evrende, insanoğlu var oldukça

Sadece el, ya da yer değiştirir

Önemli olanda da budur!

Kriz filan fasa fiso laflardır(!)

İktisatçılar

Bir araya geldiği zaman bile, bu varlıkların değerleri hakkında anlaşamazlar

Onun içinde, gerçek yaşamda

En iyi kazancı

İktisatçılar değil

Gerçek girişimciler elde eder

Elde edilen bu sonucu da iktisatçılar sadece yorumlar(!)

Bu saydığımız değerler, vardan yok, yoktan da var olmayacağına göre

Her dönem ve ortamda doğru yerde olan voliyi vurur

Tersi ise kaybeder

Bu nedenledir ki, savaş dönemlerinde bile para kazananlar vardır

Örnek mi?

Savunma sanayi ve gıda sektöründe saf tutabilenler ile cebinde nakit parası olanlar

Dedik ya!

Doğru tarafta durmayı, iyi bileceksin ya da birileri sana bunu fısıldayacak

İşte buna da haksız servet aktarımı deniyor

Birileri, gece, gündüz, alın teri dökerken

Birileri de, bir köşede sinip, fırsatların doğmasını bekliyor

Bu değişimler

Küçük çapta olursa, kişiler arasında

Orta çapta olursa, holdingler arasında

Büyük çapta olursa da ülkeler arasında, milli servetin(!) bir başka ülkenin eline geçmesiyle sonuçlanıyor

Son beş yılda  doğru taraf  nakitte olmak, borçlu olmamaktı

Ama görüldüğü gibi, biz tam ters köşe konumda yakalandık..  O nedenle kaça, ne isterlerse satıp savdık

Yanlış yerde olmanın bedelini elbette kişiler bazında kendileri, holdingler ve büyük küresel sanayi ise sadece kendileri değil çalışanlarına da bedeleini ödettiler.

Pekiyi, ülkelerin, milli servet kaybının bedelini, kimler ödeyecek?

İktidarlar mı? Yoksa sadece, iktidara oy verip, ülkenin başına getirenler mi? Ya da muhalefet oyları dahil, tüm seçmenlerle birlikte, ülke insanı ve hatta gelecek nesiller mi?

İşte en önemli olan ve derinlemesine düşünülmesi gereken ekonomik sorun ve toplumsal etik ve ilkeli davranışta budur.

Geçmiş nesillerin birikimlerini tüketmekle yetinmeyip, gelecek nesillerin kazançlarınıda borçlandırarak, yaşam süresini, sözde refah içersinde geçirdiğini zanneden bir nesil gelecekte ekonomi litaretürün de nasıl bir konumda anılacağınıda düşünmelidir.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir