Son dönemde bankacılarımızın ortaya koyduğu görüşlerde iki unsur öne çıkıyor. Bunlardan birisi yurt içersinde şube sayısı artırarak KOBİ’ler gibi alanlarda daha aktif olarak büyümek. Diğeri belli fırsatlar gördükleri Ortadoğu, Kafkaslar ve Balkanlarda büyüyerek bölgesel güç olmak. Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan’ın açıklamaları da hem yurt içinde KOBİ alanında büyüme, hem de Körfezde örgütlenmelerini tamamlayarak bölgesel güç olma hedeflerini ortaya koyuyor.
Bir süredir sohbet ettiğim yada açıklamalarını okuduğum banka yöneticilerinden çoğu, hem ülke içersinde şube sayılarını artırarak, özel alanlardaki örneğin KOBİ’lerdeki paylarını artırarak büyüme taleplerini ortaya koyuyorlar. Bunun yanı sıra ülke dışında bölgemizde büyüme taleplerini ortaya koyuyorlar. Çoğu Ortadoğu, Kafkaslar ve Balkanlardaki ya var olan faaliyetlerini geliştireceklerini anlatıyorlar. Bir bölümü de bölge ülkelerinde yeni şubeler açma yada banka kurma için araştırmalar yaptıklarını belirtiyorlar. Bazı bankaların bir başka genişleme talepleri de Almanya ve İngiltere gibi gelişmiş ülkeler . Oralarda da daha ziyade kaynak toplama düşüncesindeler.
Arkadaşımız Jülide Yiğittürk Gürdamar’ın Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan ile yaptığı sohbette söyledikleri de hem, yurt içinde KOBİ alanında büyümeyi, hem Körfez ülkelerinde örgütlenmelerini tamamlamayı, hem de Almanya’da ilk kez faizsiz bankacılığa girerek, oradaki potansiyelden yararlanmayı düşündüklerini ortaya koyuyor.
Uyan, ülke içinde 162 olan şube sayımlarını bu yılsonuna kadar 185’e çıkarmayı amaçladıklarını 2008’de KOBİ bankacılığına yöneldiklerin o yıl toplam krediler içersinde yüzde 7 oranında olan KOBİ kredilerinin, bu yıl yüzde 17’lere yükseldiğini ve hedeflerinin yüzde 25’e ulaştırmak olduğunu söyleyerek yurt içi büyüme hedeflerini ortaya koyuyor.
Dubai ve Abu Dabi’de Türk müteahhitlerinin önemli yatırımları olduğunu Kuveyt’te 5 yıllık dönem için 120 milyar dolarlık yatırım planı açıkladığını, oralarda Türk müteahhitlerine teminat mektubu konusunda katkı sağlayacaklarını belirten Uyan, ayrıca dış ticaret finansmanı sorununa katkı sağlayabileceklerine inandıklarını da söylüyor. Dubai’deki iştiraklerinde topladıkları fonları orada ve ülkemizdeki firmalara finansmanda kullandırdıklarını açıklıyor. Ayrıca Dubai’de şube statüsünde değil banka statüsünde faaliyet göstermeyi ve bireysel değil toptancı alanda faaliyet göstereceklerini belirtiyor. Dubai’de hurda altın toplayıp has altına çevirme faaliyetleri olduğu bilgisini de veriyor.
3-4 yıldır Gaziantep ve Adana şubeleri vaıstasıyla Erbil’de iş yaptıkları yaptığı müşterilerinin olduğunu belirten Uyan, şimdi oradaki müşterilerine daha yakın olmak için BDDK’ya şube açmak için başvurduklarını söylüyor. Almanya’da 4 milyon Türk bulunduğunu orada da faizsiz bankacılık yapmak amacında oldukları için Almanya’daki şubelerini Dubai’deki gibi yüzde yüz Kuveyt Türk iştiraki halinde daha yüksek lisanslı hale getirmek istediklerini, bu konuda da BDDK’ya başvuru yaptıklarını açıklıyor. Bunun bu yoldaki ilk girişim olması nedeniyle prosedürünün uzun sürebileceğinin altını çiziyor.
Türk bankalarının bölgesel güç olma istekleri çeşitli nedenlere bağlanıyor. Bunlar arasında sahip olunan dünya coğrafyasında yer almak isteği, bölge ülkelerinde imkan görmüş olmak, dış ticaretin finansmanından pay almak, büyüme potansiyelini bölge ülkelerinde görmek, o ülkelerde düşük maliyetli fon yaratma imkanı olmak gibi konular yer alıyor.
Osman AROLAT
