İş Dünyası Kaygılı

Gözler döviz kurlarında!

Döviz ve altın fiyatlarının son günlerde rekor seviyelere ulaşması bununla ilgili tereddütleri de beraberinde getiriyor. Merkez Bankasının dün ve bugün aldığı kararlar, temelde dış etkenler nedeniyle yükselen döviz piyasalarını sakinleştirmeye yönelik unsurlar içerdi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Mehmet Büyükekşi, yaptığı açıklamada, kurdaki yukarı yönlü harekete ilişkin, ihracatçının bu konuda istikrar istediğini vurguladı.

Dolarda rekabet edebilir kur seviyesinin 1,6000-1,7000 lira aralığı olduğunu dile getiren Büyükekşi, ”Volatilite ne kadar az olursa o kadar iyi olacağını düşünüyoruz. Çünkü bu sistemde böyle hızlı çıkışlar, arkasından hızlı düşüşleri getiriyor. Bu da ihracatçıya zarar veriyor” dedi.

“1.80’İN ÜZERİNİ İSTEMİYORUZ”
Dolar kurunun 1,8000 lira ve üzerine çıkmasını istemediklerini söyleyen Büyükekşi, şunları kaydetti:

”Ama 1,6000 liranın altına düşmesini de istemiyoruz. 1,6000-1,7000 lira arasındaki dalgalanmanın uluslararası rekabet açısından yeterli olacağını söylüyoruz. O yüzden kurun şu andaki hızlı artışı bizi memnun ettiği söylenemez. Bizim sıkıntımız hızlı çıkıştan kaynaklanıyor. O yüzden Merkez Bankası’nın almış olduğu tedbirleri destekliyoruz. Merkez Bankası bu konuda son derece duyarlı davranıyor. TİM olarak biz Merkez Bankasını proaktif olmaya çağırmıştık. Şimdi Merkez Bankasının proaktif olduğunu görüyoruz. Aldığı kararları olumlu buluyoruz.”

Büyükekşi, kurdaki hızlı yükseliş nedeniyle ihracatçıların endişe içinde olduğunu ifade etti.

Döviz sepetinin şu anda 2’nin üzerinde olduğunu hatırlatan Büyükekşi, beklentilerinin kurun yukarı yönlü değil istedikleri aralıkta dalgalanması yönünde olduğunu sözlerine ekledi.

“DOLARDA 1650-1700 BANDI OLUMLU”
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, ABD’nin borçlanma tavanıyla ilgili krizi çözünce rahatladığını ve doların da artmaya başladığını söyledi.

Özdebir, Euro bölgesi ile ilgili tereddütler sonucu, sığınılacak liman olarak altının görüldüğünü kaydetti.

ASO Başkanı Özdebir, dolar ve altın fiyatlarını değerlendirdi. Dünya ne kadar ısınırsa, dünyada güvensizliğin o kadar arttığını, güvensizlik arttıkça da insanların altına yöneldiğini ifade eden Özdebir, altın ve döviz fiyatlarının dünyada dalgalandığını kaydetti.

Buna bağlı olarak, Türkiye’de de dalgalandığını anlatan Özdebir, ABD’nin borçlanma tavanıyla ilgili krizi çözüşünün ardından doların artmaya başladığını söyledi. Yunanistan, İrlanda, Portekiz’den sonra İspanya ve İngiltere ekonomilerinin de kötü sinyaller verdiğini hatırlatan Özdebir, bu durumun Euro bölgesi ile ilgili tereddütler yarattığını kaydetti.

Özdebir, bu gelişmelerin ardından sığınılacak liman olarak, istikrarlı yatırım aracı olarak altının görüldüğünü ve spekülatörlerin de oralara yatırım yaptığını kaydetti.

Dolarda 1650-1700 bandının Türkiye için hem cari açık, hem de rekabet gücü açısından olumlu bir aralık olduğunu belirten Özdebir, ”Sanayiciler olarak işimize, önümüze bakmamız lazım. Moralimizi bozmamamız lazım. Şu anda Türkiye’nin en büyük riski cari açık olduğu için, kurların bu seviyelere çıkmış olması cari açık açısından önemli bir ilaç. Türkiye’de üretilen malların dünya pazarlarında rekabeti açısından önemli bir avantaj” dedi.

“TL’NİN DEĞER KAYBETMESİ İTHALATI CAYDIRABİLİR”
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci, döviz kuru ve altın fiyatlarında son dönemde yaşanan gelişmelerin Türkiye ekonomisinden çok, ABD ve bazı Avrupa Birliği ülkelerinin ekonomileriyle ilgili ortaya çıkan endişelerden kaynaklandığını bildirdi.

Küresel kriz nedeniyle dolar ve Euro gibi paralara güveni sarsılan yatırımcıların altına yönelmeleri nedeniyle altın fiyatlarının bir süredir arttığını belirten Bezci, altın fiyatlarında yaşanan artışların bir süre daha devam edeceğinin söylendiğini ifade etti.

Bezci, son haftalarda Türk Lirası’nın değerinde de dalgalanmalar yaşandığına işaret ederek, TL’nin daha önce Euro ve dolar karşısında aşırı değerli olduğunu, şimdi aşağı indiğini söyledi. Bezci, ”Bu dalgalanmalarda Türkiye’nin en fazla ekonomik ve ticari ilişki içinde olduğu AB ülkelerinde yaşanan sorunların yanı sıra Türkiye’nin cari işlemler açığıyla ilgili olarak konuşulanların da etkili olduğunu görüyoruz” dedi.

Merkez Bankasının hesaplamalarına göre TL’nin geçen yıl ekim ayından bu yana yüzde 16,2 oranında reel olarak değer kaybettiğini kaydeden Bezci, buna rağmen TL’nin 2003 yılına göre hala yüzde 10 oranında değerlenmiş gözüktüğünü ve dolayısıyla kurda son zamanlarda yaşanan artışın enflasyona yol açmayacağını düşündüğünü söyledi.

Bezci, TL’nin son aylarda değer kaybetmesinin ihracata olumlu yansımasını beklediğini de ifade ederek, ”Aynı zamanda ithalatı da caydırabilir. Cari işlemler açığı sorununu tam olarak çözmez ancak, sorunu az da olsa hafifletir” dedi.

“1.70 KABUL EDİLEBİLİR”
Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ercan Uygur, altının dolara ve Euroya göre yükseldiğini belirterek, dolar ve Euronun şu anda eskiden olduğu kadar güven vermediğini söyledi.

”Çünkü bir çok ülkede büyüyememe sorunu var” diyen Uygur, Avrupa’da İtalya, İspanya gibi büyük ekonomilerin de dahil olmaya başladığı yüksek borç sorunları bulunduğunu kaydetti. Tüm bunların söz konusu paraların getirilerinin de çok yüksek olamayacağı sonucunu getirdiğini ifade eden Uygur, şöyle devam etti:

”Avrupa Merkez Bankası faizi çok yüksek arttıramayacak, bunun benzeri ABD’de var. ABD’de faiz şu anda 0,025 bandında. Şimdi para bu kadar düşük getiriye sahipken, bir sürü belirsizlik varken ABD’de borçlanma sorunlarıyla birlikte borçlarını geriye ödeyememe, borçların GSYH’ye göre yüksek oluşu gibi nedenler sonucu, borçların geriye ödenememe sorunları ortaya çıkıyor. Bu nedenle, kredi derecelendirme kuruluşları notu indirebileceklerini söylüyorlar. Bütün bu belirsizlikler o parayı güvensiz kılıyor. Parası olanlar, daha güvenli seçenek oluşturan yerlere doğru gidiyorlar. Burada da altın ve gümüş ilk akla gelenler. Başka madenlere ve emtialara da yansımaları oluyor.”

Türkiye’de cari açığın dövizi zaman zaman zıplattığını ve şimdi de belirsiz ve dalgalı kıldığını kaydeden Uygur, pek çok ülkeye göre Türk ekonomisinin daha iyi durumda bulunduğunu ancak cari açığın endişelere neden olduğunu söyledi. Uygur, dolarda 1,70’in Euroda ise 2,40’ın kabul edilebilir olduğunu da söyledi.

“DOLARA İHTİYAÇ VAR”
Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Başkanı Prof. Dr. Osman Altuğ da dünya ne kadar ısınırsa, dünyada güvensizliğin o kadar arttığını, güvensizlik arttıkça da insanların altına yöneldiğini kaydetti.

Doların Türkiye’de ve dünyada durulmasının söz konusu olmadığına işaret eden Altuğ, ihracat ile ithalat arasındaki farkın zarar olduğunu ancak buna Türkiye’de cari açık denildiğini söyledi ve şöyle devam etti:

”Cari açık dediğiniz zaman kulağa hoş geliyor. Açık dendiğinde yaz günlerinde hanımefendilerin dekoltesi akla geliyor, dolayısıyla hoş bir şey. Dış ticarette zarardasın, bu şekilde sürdürmek zorundasın. Nasıl sürdüreceksiniz dolara ihtiyaç var. Onun için borcu ödeyeceksiniz dolara ihtiyaç var. Doları nasıl bulacaksınız borçlanarak. Borçlanmak için dünyada en yüksek faizi ödüyorsunuz.”

kaynak

http://ekonomi.haberturk.com

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir