“Güvenli limanda” dalgalanma

Üç derecelendirme kurumundan ikisi,  geçen hafta Amerika’nın  borç tavanının yükseltilmesi kararından sonra AAA olan notunu değiştirmeyi gerekli görmezlerken, Standart and Poor’s’un  70 yıllık tarihinde ilk kez Amerika’nın notunda indirime gitmesi, görünümünü de negatife çevirmesi, risksiz getirinin karşılığı olan Amerikan tahvilinin güvenli liman olma özelliğinin sorgulanmasına neden oldu. O nedenle bütün gelişmekte olan piyasalarda olduğu gibi bizim piyasamızda da bu haftanın olumsuzluklarla başlaması bekleniyor.

Üç derecelendirme kuruluşundan ikisi Mody’s ve Fitch borç tavanı anlaşmasının ardından Amerika’nın notunda bir değişime gitmeyip Amerika’nın notunu geçen hafta  AAA’da bıraktılar. Buna karşılık  Standard and Poor’s 1941 yılından,  kuruluşundan bu yana en yüksek yatırım yapılabilir notunu verdiği Amerika’nın AAA olan notunu AA + seviyesine indirip görünümünü de negatife çevirdi. Bunu değerlendiren bazı uzmanlar ekonomi kitaplarına göre risksiz getiri olarak tanımladıkları Amerikan tahvilinin “güvenli limanında” dalgalanma yaşandığını ve yeni güvenli liman arayışına girenlerin altın gümüş ve İsviçre frangına yönelebileceğini öne sürdüler. Bazı uzmanlar ise kredi derecelendirme kurumlarının kendi güven sorunları olduğunu, bu not düşürmenin bir olumsuzluk yaratsa da tahvil piyasasında hiçbir şekilde çöküşe neden olmayacağını iddia ettiler.

Ancak bütün uzmanlar tıpkı dünya ülkelerinin liderleri gibi yatırımcıların da teyakkuz içersinde ve risklerden uzak durmalarını öneriyorlar. Aynı zamanda bütün gelişmekle olan ülke piyasalarında ve Türkiye’de yeni başlayan haftada  mali piyasalarda bir çalkantı olmasının kaçınılmaz olduğu konusunda da birleşiyorlar.

Bir başka üzerinde durulan konu da Merkez Bankası’nın son aldığı önlemlerle küresel sorunlara karşı, kriz modunda savunmaya geçtiği değerlendirmesi. Merkez Bankasının geçen hafta içinde aldığı önlemler piyasalarda  tam algılanmayıp “şaşkınlıkla” karşılanmıştı. Bu nedenle kısa vadede belirsizliğe neden olacağı yorumları yapılmıştı. Ancak, Merkez Bankası’nın  bu savunma pozisyonunun orta ve uzun vadede, dışarıda yaşanacak olumsuzluklara karşı tahribatı azaltacağı düşüncesi son gelişmeler üzerine önem kazanıyor. Bu dönemde en iyi tutumun risklerden uzak durmak olduğu konusu ağırlık kazanıyor.

Uzmanlar son gelişmenin ardından Amerikan Merkez Bankası Fed’in salı günü yapacağı toplantı kararları ile ay sonunda yapılacak Jackson Hill toplantısının ardından açıklanacak kararların önemli olacağını belirtiyorlar. Avrupa Merkez Bankası’nın hafta sonunda yaptığı toplantının kararlarının açıklanmasının da piyasalardaki gelişme açısından önemli olduğunu belirtiyorlar. Almanya’nın Avrupa Merkez Bankası’nı İtalyan tahvili almama yönünde zorlamasının sonucunun da önemli olduğunu iddia ediyorlar. Almanya’nın tutumunu sürdürmesi halinde bunun piyasalarda yeni bir olumsuzluk yaratabileceği üzerinde duruyorlar.

Doğaldır ki, bu gelişmeler bütün dünya gelişen piyasalarında olduğu gibi bizim piyasamızda da belirsizliğin ve güvensizliğin artmasına neden olacaktır. Bunun sonucunda borsada düşüşün sürmesi, doların yükselmesinin devamı gündeme gelebilecektir. Bize doğrudan bağlı olmayan bu durum karşısında “temkinli” olmak ve “risk yaratacak ani davranışlardan kaçınmak”, yatırımcılar açısından doğru tutum olacaktır.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir