2013′ te Nasıl Büyüyeceğiz?

Merkez Bankası, dün ki, Para Politikası Kurulu toplantısında, faiz koridorunun alt bandını (gecelik borçlanma faiz oranı) yüzde 4.75’ten yüzde 4.50’ye; üst bandını ise (gecelik borç verme faiz oranı) yüzde 8.75’ten yüzde 8.50’ye indirildi. Merkez Bankası açıklamasında, finansal istikrara ilişkin riskleri dengelemek amacıyla bir yandan faiz oranlarının düşük tutulmasının diğer yandan makro ihtiyati tedbirlere devam edilmesinin yerinde olacağını vurgulayarak, politika faizini yüzde 5.50’de sabit tuttu. Para Politikası Kurulu, TL zorunlu karşılık oranlarını ise 1 yıla kadar olan vadelerde 25 baz puan, yabancı para zorunlu karşılık oranlarını ise, bazı vadelerde 50 baz puan artırdı.

İlk bakışta, faiz koridorunun daraltılması, bankaların kredi maliyetlerinin azalması nedeni ile, daha düşük oran ile para verebileceğine imkan sağlasa da, zorunlu karşılıklarda artışa gitmesi Merkez Bankasının temkinli duruşa devam ettiğini gösteriyor. Merkez’in faizdeki indirimi sınırlı tutarak, zorunlu karşılıkları artırması kredi büyümesini kontrol altına almaya yönelik bir adım olarak gözükmekte.

Peki esas sorum şu aslında 2013 Büyüme stratejisi ihtiyatlı olmayı mı gösteriyor . Amerika’da borç tavanı sorunu hala çözülmedi, Avrupa da ise riskler de zayıflama yok.  Türkiye’nin ödemeler dengesi kalemine bakalım. İhracatın % 10,4’ü altın ile gerçekleşti. 2013 senesinde ne olacak ? Diyelim ki altın ihracatı azaldı. Bu durumda yeni pazarlar bulmak zorundayız. Aslında altına odaklanmadan ihracat yapmalıyız demek daha doğru. Tahvil faizleri konjonktürel gerilemeye devam ediyor . Muhtemelen Türkiye de bu senen tahvil getirileri ilk defa negatif getiri sağlayabilir. Dolayısı ile, 2013 de ihtiyatlı politikalar sürerse, bankaların düşük oranlarda kredi verme hayali azalabilir. Esas sorun, ülkemize gelen doğrudan yatırımların gerek tutar gerekse miktar olarak göreceli düşük olması.  2013 senesinde, 2012 de gelen  38 milyar dolarlık  portföy yatırımları kadar doğrudan yatırım çekebilirsek o zaman ne cari açık sorunu kalır, ne işsizlik sıkıntısı. Peki doğrudan yatırımın gelmesi nasıl olur ? Hangi stratejiler ile gerçekleşir. Bu da bir başka yazımızda.

http://bigyatirim.blogspot.com/

https://twitter.com/drismetdemirkol

Dr. İsmet DEMİRKOL

“2013′ te Nasıl Büyüyeceğiz?” ile ilgili 2 yorum

  1. Hocam karşılık oranlarında yapılan arttırım ve faizlerde yapılan indirim bunun sonucunda oluşan dövizdeki oynamaları dengelemek için yapılan döviz alım satımları yani döviz kuruna müdahalelerin sizce mağdur ettiği kişi veya kurumlar var mıdır?Karşılık oranları ve döviz alım satım ihaleleri etkinlik açısından verimli ve etkin para politikası araçları olsa da teoride adaletli uygulamalar mıdır?B

  2. Aslında sormak istediğim bu uygulamalardan olumsuz yönde etkilenenler kimlerdir?Teşekkür ederim.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir