Başbakan Ahmet Davutoğlu, Merkez Bankası’yla yaptığı bilgilendirme toplantısının ardından açıkladı: “Kimse bizden popülizm beklemesin.” Bu açıklamanın Merkez Bankası’nın anlattıklarıyla ilgisi var mıdır; yoksa ‘zaten yapsam da söylemem, örtülü artık bende’ midir bilemiyorum.
Ama normal şartlar altında daha önce popülizm yapmamış birinin bu soruya vereceği yanıt ‘neden seçim ekonomisi uygulansın ki’ olurdu. Çünkü normali uygulanmaması… O zaman Başbakan Davutoğlu ‘kimse beklemesin’ dediğine göre şöyle bir soru gündeme gelmiyor mu? Daha önce yaptınız mı ki, şimdi kimsenin beklememesini telkin ediyorsunuz?
Peki popülizmden imtina edeceksek; 1,3 milyar TL’lik Aksaray’ı nereye koyacağız? Madem milletçe kemer sıkıyoruz da, Maliye Bakanı’ndan ödemesi yapılmadığını öğrendiğimiz 185 milyon dolarlık yeni uçak ne oluyor?
Yine önemli bir soru: Uçak da, orman katlederek yapılan saray da Cumhurbaşkanlığı makamına ait olduğuna göre, neden ödemesi Başbakanlık bütçesinden yapılıyor?
Bir başka sual de şu: Popülizmi kim beklemesin? Türk vatandaşları mı; yoksa 4,5 milyar dolar harcandığı söylenen ve sokakta dilenerek yaşayan Suriyeliler mi? Popülizm beklentisinin kırılması söylemi tam olarak kimi kapsıyor?
Yani sadece size oy verene dağıttığınız, parasını da 77 milyondan aldığınız kömür ve benzeri yardımları vermeyecek misiniz? Bugüne kadarki seçimlerde nasıl bir popülizm uyguladınız da, şimdi para pul kalmayınca ‘beklemeyin’ diyorsunuz?
İhtiyaç sahipleri yutkunurken, altında son model arabasıyla hastaneye gelip, yeşil kartını uzatan yandaşlarınız buna dahil mi? Fotoğrafı biraz daha büyütelim. Tam anlamıyla gerçekte çılgınlık sayılabilecek ve dışarıdan tek kuruş finans bulunamayan projelere de kaynağı kesiyor musunuz? Kamu bankalarına bunlara kredi verilmesi yönünde baskı yapılmayacak mı?
Popülizm ile ilgili tavrınız teröristi muhatap kabul eden tavrınız için de geçerli mi? Maliye denetimleri mesela sadece muhalif bilinen firmaların üzerinde baskı unsuru olmaktan çıkacak mı?
Başbakan Davutoğlu ne söylediğini gerçekten biliyor mu? Mesela faiz konusunda enflasyon rakamlarına rağmen Merkez Bankası’na baskı yapmaya devam edecek misiniz? Piyasaya karşılığı olmadan çılgınca para sürme fikriniz halen varlığını koruyor mu?
Sadece maddi popülizmden bahsetmeyelim. Aynı toplantının çıkışında Başbakan’ın ifadesi şu: “Çevremizde kırılganlığı artmış 7-8 ülke varken, Türkiye bir istikrar abidesi olarak göze çarpıyor.”
Peki doğrusu ne? Dünyada 5 kırılgan ekonomi tespit edildi ve en kırılgan ülke olarak da Türkiye gösterildi. Evet popülizm beklenmesin ama, sanırım bu işte doğru tanım ‘popülizm yapılmasın’ olmalı. İlk yapmaması gereken de Başbakan Davutoğlu olmalı.
