Ekonomimizde paralel yanılgı!
Gene aynı tuzaklara düşüyoruz. Bir değil, iki değil tam tamına 2002 den bu yana, içte hiçbir ekonomik artı değer yaratamadık ama dışa bağımlı olarak, en ufacık bir düzelme ya da iyiye gidiş olsa bunu hemen kendi ekonomik başarımıza yorduk.
Hatırlayınız! Havalandık, uçuyoruz teranelerini…
Gene içeride bir kötü gidiş oldu mu? Mutlaka bunu dışta bir olumsuzluğa yamayı verdik! Ya petrol, ya da küresel krizi bahane ederek frenlere bastık, piste çakıldık…
Ne çabuk unuttuk! Kimi bakan gaza basalım kimi frene muhabbetlerini? Ne kadarda derinlemesine ekonomik yorumlardı değil mi?
Hamdolsun tüm bunları da büyük ekonomik hamlelerle(!) aştık.
Ne deniyordu o günlerde kriz bize teğet geçti! Gerçi biz o dönemde anlamadık, teğet kim, daire kim, çizen kim?
Gelin görün ki bizim ekonomide ortaya çıkan gelişmeler, gene küresel ekonomi ile bir paralellik içersinde ama bir bakalım, yönü de aynı mı? İşte biz hep bu paralelliğin aldatmacasına kandık ve yönünü hiç sorgulamadık!
Öyle ya, bir şeye paralel olabilirsiniz, ama bu sizin duble ya da dubleks gibi iki gösterge ile bütünleştiğiniz anlamına gelmez. Paralelin bir yanı batıya giderken diğerinin yönü doğuya olabilir! Siz ne zaman bakarsanız bakın karşı gelişmeleri kendinize paralel görebilirsiniz?
Bırakalım paralelli ve dubleksi de gelelim son ekonomik durumumuza.
Şu anda dolar TL tabiri caizse tam bir koni yönü yukarıda.
BİST silindir ezdi geçti…
Faizler ise yurdum insanı için zaten taa… Başından beri, yabancı ile kesişen ve stopajlarla, işletim giderleri ile ana mevduat açısından, tam bir yamuk!
Bunca yıl ekonomiyi yönetenlerin ve ekranların, köşelerin mümtaz ekonomist yazarlarından içeriye dönük, ciddi bir üretimden ve diğer paraleli etkileyecek, yerli ekonomik bir yorum ya da gösterge verilebiliniyor mu?
Tek olumlu ve gerçek saptama her yıl dışarıdan hem de ciddi bir oranda sıcak para borçlanma zorunda olduğumuzdur?
Rusya ne olacak?
Fed ne diyecek?
Petrol daha düşer mi?
Dolar nereye gider?
Euro ne olur?
TCMB dan tutun da en sıradan ekonomistinin tartıştığı, tartışmakla da kalmayıp birde bu konularda fikir vaaz ettiği bir ekonomiyiz!
Ne diyelim?
Kelin ilacı olsa başına sürermiş!
Ya da ne işe yararsa?
Kel ekonomiye, şimşir tarak…
Sözün özü;
Kendi ekonomisini iyi analiz edemeyenler, devalüasyon masalarına servis edilince uyanırlar(!) bu arada da, atı alan Üsküdar’ıda, Kapıkule’yi de çoktan geçer…
