En iyi yönetim şekli sizce nedir?
Elbette bu konuda fikir vaaz etmek tüccarların işidir.
İşte bu nedenle olacak ki;
‘’Bir iş adamı gibi bu ülkenin yönetilmesini istemez misiniz? Benim derdim, bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa Türkiye de öyle yönetilmelidir’’ diye iş adamlarına bu öneri yönlendirilmiş!
Eh bu işten iyi anlayan iş adamları da ağzı kulaklarında bu öneriyi ayakta alkışlamışlar!
Düşünsenize?
Hisselerin çoğunluğunu alan şirketi istediği gibi yönetecek!
Yıllık hesap verme, genel kurul toplantılarında da durum aynı.
Oylama, kabul edenler, etmeyenler oy birliği ile aklanmıştır…
Ama bu kadar da kolay değil elbette, limitet de olsa, anonimde olsa hatta mahallede bir bakkal dükkanı da açmaya kalksanız? 6102 sayılı TTK uygun hareket etmeniz gerekmektedir ancak bu kanun 2013 yılında değişti ama hala ticari hayatta başlı başına bir tartışma konusu ve maddeleri eleştirilmeye de devam ediliyor!
Gene eğer şirket olarak ülke yönetilecekse o zaman şirket çalışanları da iki gruptan oluşacak. İşçiler ve yöneticilerden. Bunları kim işe alacak derseniz?
Anonim şirketin patronları!
Yani?
Yönetim kurulu, başkanı, genel müdürü…
Bu işe alınanlar neye göre ücretlendirilecek ya da terfi edecek?
4857 sayılı iş kanuna göre!
Gerek 6103 sayılı TTK gerekse 4857 sayılı iş kanunlarında ki tartışmalar ve eleştiriler ise bu günkü beğenmediğimiz anayasadan daha çok olduğunu biliyor musunuz?
Elbette şirket yönetmek daha kolay, özellikle de anonim şirkette çünkü istediğiniz işçiyi işten çıkarmak, işe almak, yıllık kar paylarını dağıtmak ya da dağıtmamak da, genel kurulda ki çoğunluk ile karara bağlana biliniyor.
Ayrıca halka açıp, borsaya girmek ve borsada hisselerle pozisyon almak da kolay!
Neden Limited değil de anonim olması isteniyor derseniz? Sanırım anonim şirketlerin, yan ve alt şirketlere ayrışması, isim değişiklikleri(!) kolay ve ilerde holdingleşmelerin ve yabancı ortaklıklara hatta tümden el değiştirmeleri de çok daha kolay olmasındandır.
Hulasa, şirketlerde yönetimi ele geçirecek çoğunluğu elde ettiniz mi tüm kararlar size geçmiş oluyor. İşte şu sıralara illa dört yüz milletvekili istenmesinin temelinde yatan bu anonim şirket modelidir!
Yalnız burada ekonomi ve siyasi olarak anlaşılamayan en önemli konu ise;
Bu dört yüz milletvekillini kim ve daha da önemlisi kimin için talep ettiğidir?
Sözün özü;
İster anonim ister limited olsun, ticari işletmelerde iflas etmek(!) ticari bir davranış şeklidir!
