Kazım Çiloğlu – 2 Kasım da ne olacak?

Üç seçenek var

Birincisi, koalisyon ağırlıklı ya da zayıf bir ihtimalle, koalisyondan daha kötü denebilecek, ucu ucuna, kıt kanaat bir hükumet.

İkincisi istikşaf-i görüşmelerin al baştan başlaması.

Üçüncüsü ise ümit veren görüşmelerin yapılabileceği siyasi bir havanın bu süreçte oluşması…

Aslında burada en kötü seçenek elbette ikincisidir.

Neden derseniz?

Daha dört ay önce yaşadık ve sonuçlarını hep birlikte gördük de ondan!

Şimdi bu durumda, bu haftanın ilk iki gününde oluşacak, döviz, kıymetli metaller, faiz ve borsa değerlerini bir köşemize kaydedelim…

Sonra yukarıdaki ihtimalleri değerlendirelim…

Eğer birinci ve üçüncü seçenekler görülür ise döviz faiz ve altın gibi değerlerde ki köpükler, biraz daha alınmış, borsada ise aşırı şişmeler olacaktır.

İkinci seçenek durumu ise gene uzun ve sonu tekrar bir seçime ya da aklımıza hiç getirmediğimiz, bir önceki istikşaf-i görüşmelerde bile kamu oyununda düşünülmeyen, şu anki kabinede bakanı olan, bir parti ile bir koalisyon ihtimalidir.

Bu durumda, toplumsal ve muhalefetten gelecek ser tepkiler sonucu, ortaya çıkacak istikrarsızlık ve güvensizlik ortamında ise tam tersi, borsa da satış, diğerlerinde ise bir yükseliş gözlenecektir…

Bu hafta, elbette hakim olan yada servis edilen ağırlıklı düşünce ise ‘’Eh artık bu sefer bir çözüm olur ve piyasalar bekledikleri istikrara ve iktidara kavuşurlar’’

Şimdi siyasi söylemlere bakarsak, aslında görülen köyün kılavuz istemediği orta yerde duruyor!

Bir yanda beni B ve C partisi ile yan yana getirme diye seçmene serzeniş eden ve kapıları kapatan A partisi, diğer tarafta ise evrensel ve demokratik vazgeçemediğimiz değerlerimiz diye, pencereleri kapatan B ve C partileri…

Eğer koalisyon kurulacaksa, geriye ne kalıyor?

Ağız dalaşı etseler de, iktidar konusunda bir birine hiçte sataşmayan ve bu konuda tek laf etmeyen, iki parti!

A ve D…

Şu sıralar, dövizin düşmesi ise yabancı girişine endeksleniyor. Yani çıkan yabancı geri dönüyor havası yaratılıyor da, bu yabancılar kim?

Sanayileşmiş ülkeler ve yatırım amaçlı bir giriş mi, yoksa seçimden önce döviz olarak girip içeride TL ye geçmeden bekleyip, seçim sonrası, gerisin geri terk edecek, çanta içinde ki bilemediğimiz net hata noksan mıdır?

O nedenle, üç, beş gün sonra, bir birlerinin yüzüne bakacak siyasilerin, şu anda bile burunlarından kıl aldırmaması, önümüzde siyasi bir istikrarın olmayacağını göstermektedir. Bunu sağlarsa ancak sessiz ve suskun seçmen sağlayacaktır. O halde istikrasızlık ön planda tutanlar için, şimdiki döviz ve altın değerleri ucuz, borsa ve faizler ise pahalı demektir!

İzleyip göreceğiz…

Ama şunu da aklımızdan çıkarmayalım;

Tam tamına, on üç yıl önce, gene kasım ayında büyük bir oy çokluğu ile bu iktidar göreve gelmişti. O dönem, ülkenin dört bir yanı güvenlik açısından son derece iyi idi ve deprem ve siyasi kriz nedeni ile dibe vuran ekonomide, tüm acı önlemler alınmış ve en önemlisi, medya, üniversiteler ve kuvvetler ayrılığı gibi, kuzey Irakta güçlü silahlı birliklerimiz ile kırmızı çizgilerimiz bir yana, el altında tüm milli değerler ve kazanımlar, fabrikalar, araziler ve limanlar işletmelerimiz vardı!

Ya şimdi?

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir