Ülke şimdi içine düştüğü her yöndeki çıkmazlardan kurtulmak için gene içine düşürenlerin kurtarıcı olduğu bir yapı ile düze çıkarılıp, uçurulacak!
Bu nasıl olacak diyorsanız?
Medya da servisler açılmaya başladı bile…
Menü ise yeni anayasa ama içinde en önemli malzeme, başkanlık!
Zira bu ana malzeme, hazırlanan ana yemeğin olmazsa olmazı…
Ya bu mevsimde konservesinden, kurutulmuşundan ya da ileriki baharda tazesinden konacak.
S.Demirtaş diyor ki;
‘’Başkanlığa karşıyız ama Türkiye’nin yeni bir yönetim şekline ve anayasaya ihtiyacı var bu konuda her türlü görüşmeye ve desteğe varız’’
Gene iktidar tarafından ne deniyor?
‘’Yeni bir anayasa mutlaka yapılmalı, başkanlık sistemine, kişilere bağımlı olarak bakılmamalı ve tartışılmalıdır!’’
İş çevresi ise;
‘’Kişilerden arınıp anayasaya odaklanalım’’
‘’Ekonomide ki reformları dört gözle bekliyoruz’’
Yani bol şakşaklı alkışlar…
Şimdi hangi ekranı açsanız bu yemek tarifi önünüze çıkıyor
Faydaları ve ne derece lezzetli bir tada sahip olduğu da ballandırılarak anlatılıyor!
Ama diğer yandan bir başka tencerede ise sade suya tirit har ateşte asgari ücret, geçici, taşeron işçilerin beklentileri, emekli zamları ve diğer vaatler terbiye ediliyor.
Biz hemen değil, 2016 yılının başında demiştik…
Asgari ücrete yapılan zammın, diğer alanlarada zincirleme etkisi olacaktır…
Bunu biz tavsiye ederiz dedik, malumunuz bu kararı bir komisyon alıyor…
Biz hiçbir zaman kaynak olmadan sorumsuz hareket etmedik ila…
Şimdi kendimize şu soruyu soralım?
Kalıp aynı kalıp, potada ki döküm eriği aynı, malzemeyi kalıba döken ve tesviye eden usta aynı ise imal şeridinin çıkışında farklı bir ürünün çıkması nasıl beklenebilir?
Onlarda biliyor ki tartışılınca gündemde kalır, gündemde kalınca alışılır ve başka bir deyimle zaman içersinde hazmedilir. İşte bu yüzden tüm siyasi partiler buna katkı yapmalı deniyor…
Neden? Hazmı kolaylaştıracakta ondan!
Olmadı, gerekçesi hazır bunlar uzlaşıdan yenilikten yana değiller…
O zaman ne olacak?
Ona da uygun menü listede var
Tabldot…
317+59=376!
İster ye ister yeme?
