Mahfi Eğilmez – Kapitalizmin Sihirli Büyüme Öyküsü

Onbinlerce yıl yalnızca avcı – toplayıcı yani tüketici olarak göçebe halde yaşayan insan, yaklaşık onbin yıl önce toprağa yerleşti. Bu yerleşimle birlikte bazı hayvanları ehlileştirdi ve bazı bitkileri de evcilleştirdi. Böylece bütün diğer hayvanlardan farklı olarak doğadaki besin ve hayvan varlığını çoğaltmaya yani üretime geçti.

İnsanın, üreticiliğe geçtikten sonra ekonomik yaşamda geçirdiği evreleri üç aşamada inceleyebiliriz. Başlangıçtan onaltıncı yüzyıla kadar tarımın ağırlıklı egemen olduğu, onun yanında ticaret ve zanaatin de bulunduğu, parasallaşmanın sınırlı olduğu evre tarımsal kapitalizmin yükselişi evresidir. Onaltıncı yüzyıl ile onsekizinci yüzyıl arasında egemenlik tarımsal kapitalizmden ticari kapitalizme kaydı. Bu dönemde egemen olan ekonomi yaklaşımı merkantilizm adını taşıyor. Merkantilizm, ticaretin öne çıktığı, değerli madenlerin gözde olduğu bir anlayışı temsil ediyor. Değerli madenler öne çıkıyordu çünkü kâğıt paranın olmadığı bu dönemde altın ve gümüş sikke olarak kesiliyor, üzerine damga basılarak para yapılıyordu. Altın ve gümüş her yerde kabul edilen değerler olduğu için de bu şekilde basılan paraların hepsi konvertibl ya da rezerv para idi. O nedenle de değerli madenleri elde etmek en önemli işti. Ne kadar çok değerli madeniniz olursa o kadar çok para basabilirdiniz. Onsekizinci yüzyıldan sonra sanayi devrimiyle birlikte kapitalizmin ağırlığı ticaret ile sanayi arasında dengelenmeye başladı. Tarım, arka plana düştü. Bu dönemde parasallaşma giderek arttı. Kâğıt paranın ortaya çıkmasıyla birlikte ekonominin sınırları daha ilerilere taşındı.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Mahfiegilmez.Com)

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir