Çetin Ünsalan – Ekonomi yönetimi harekete geçmeli

Sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek, yaşanan kalkışmayı protesto ettiklerini ve inadına çalışmaya devam edeceklerini açıkladılar. Güzel; peki kime? Yurt içine… Hatta kapsamı daha da genişletelim, bankacılık sektörüne ve piyasalara.

Niye yapıldı demiyorum; yapılabilir. Ortak deklarasyon bir tavırdır. Ama gerçekten sorunu çözmez. Bunun yerine daha kapsamlı bir çalışmaya imza atılması gerekiyor.  Üstelik bir gün bile kaybetmeden… Yıllarca yapılan hatalar nedeniyle zaten hedef pazarlarımızın tamamını yitirdik. Şu an yaptığımız sadece tutunmaya çalışmak.

Cuma gecesi yaşananların da, biz içeride nasıl algılarsak algılayalım yurtdışında farklı bir tabloda görüldüğünü biliyoruz. ‘Bana ne’ diyebilirsiniz, ama durum öyle değil. Turizm tamamen felç oldu. İhracat pazarlarındaki muhataplarımız da ilişkilere soru işaretiyle yaklaşır hale geldi.

Finans piyasalarından bahsetmiyorum. Dünyadan Türkiye’ye gelecek zaten bir para yok. Reel sektör odaklı bir sorunun altını çizmek gerekiyor. Bu seneyi kaybettik, ama içeride eğlenceye dalıp, tek gündemi bu hale getirirsek, ortaya çıkan faturanın boyutunu telafi etmek daha da olanaksız hale gelecek.

STK basın toplantısında DEİK Başkanı, muhatap ülkelere mektup yazdıklarını anlattı ama bu işe yaramaz. Bu yüzden vakit geçirmeden Ekonomi Bakanlığı’nın konuşmayı bırakıp, işine odaklanması gerekir. Ben bu doğrultuda yurtdışındaki tüm temsilcilerin bir çalıştay için toplanması gerektiği kanaatindeyim.

Bakanlığın, yurtdışı pazarlarda kredibilitesi yüksek olan TOBB’u da dahil edip, ilişkilerini kullanıp, buradaki bir çalıştayda oluşturulacak ortak söylemle, bire bir yurtdışında toplantılar organize etmesi, durumu anlatması ve Türk reel sektörünün turizminden hazır giyimine faaliyetlerini sürdüğünü göstermesi gerekir.

Dışişleri Bakanlığı, mevkidaşları düzeyinde bire bir iletişime geçmeli, abartmadan yaşananlar hakkında bilgi vermeli, ülkede kontrolün sağlandığına ikna etmeli ve turizm adına açıklama şansı zorlamalıdır. Bu seneyi kaybettik ama en azından 2 sene sonrası adına nida atmayı bırakıp, kolları sıvamak gerekir.

Zaten sıkıntılı olan dış pazarlarda yeni bir pazar ve müşteri kaybı, telafisi çok daha imkânsız sonuçlar doğuracaktır. Yüz yüze, bire bir, hiçbir sorudan alınmadan, şeffaflıkla ve dürüstçe Türkiye anlatılmadır.

Yeter mi, yetmez. Bunu sadece Avrupa pazarında yaparsanız, sonuç alamazsınız. Eş zamanlı, komşuları da kapsayacak bir biçimde, yeni işbirlikleri önererek, somut yaklaşımlarla öne çıkmalıyız.

Örnek gerekirse, daha önce Yunanistan krizinde anlattığım gibi turizmde Ege destinasyonu, Ege mutfağı gibi ortak paydalar aranmalıdır. Cek cakları bir kenara bırakıp, çalıştay sonucunda oluşturan ele avuca gelir projelerle müşterilerimizin karşısına çıkmalıyız.

Gerçekçi olalım, bu saatten sonra Cuma gecesi yaşananlar olmasaydı da, reel yatırımcı ve finans çekmemizin olanağı yoktu. Bu dünyadaki koşullar ve bizim kötü karnemizden kaynaklanıyor.

Mehmet Şimşek bence tribüne oynayan, kimsenin inanmadığı sahte büyüme rakamları ile reklam yapmayı bırakıp, ilgili bakanlıkların ve reel sektörün sahaya inip, bire bir ilişki kurmasının çalışmasını yapmalı.

Aksi takdirde boş boş konuşuruz, kendi kendimize reklamımızı yaparız; sene sonunda da faturayı karşımıza alıp kara kara düşünürüz. Zaten fatura çok yüksek, hamaseti bir kenara bırakıp, sonuç getirir ya da getirmez eylemsel tavırlar takınalım.

Yoksa mevcut durum, İstanbul Kültür Başkenti olduğunda kendi otobüs duraklarına reklam asıp, kendi kendine duyuru yapan Türkiye gerçeğinden çok daha sıkıntılı sonuçlara gebe.

Merkez Bankası tedbirleri içinde yer alan olmayan dövizi kullandırma vaadiyle bu işi çözemezsiniz. Süreç sözle yönetilebilir olmaktan çoktan çıktı.

Siz yola çıkın, kara kara düşünen ama size bir şey söyleyemeyen reel sektörden beklediğinizin ötesinde destek göreceksiniz; emin olun. Ama yine de her zaman olduğu gibi ‘biz biliyoruz kimse karışmasın’ diyebilirsiniz. Bu sakat yaklaşımın sonucu ortada… Tercih sizin de, unutmayın ülke hepimizin.

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir