Tarih boyunca mitolojik olaylar hep ilgi çekmiştir. O kadar ki son dönemde hızla büyüyen oyun sektörünün bile ana konularından birini oluşturdu. Popülaritesinin yükselmesinden olsa gerek, Türkiye de mit yaratma konusunda dünyayla yarışıyor.
Bizim ortaya attığım mit biraz eskatoloji mitleri özelliği taşıyor. Belki insanoğlunun ve evrenin geleceği hakkında bilgi vermiyor ama ülkemizle ilgili tüm sorunların nasıl çözüleceğinin anahtarını ortaya koyuyor. Hayırlı olsun yeni mitimizin adı; başkanlık.
Bu aynı zamanda mucize gibi bir şey… Belki bu haliyle mitolojinin alanından çıkıp western filmlerine sıçrama da yapıyor sayılabilir. O filmlerde de kasabalara gelen adamlar vardır. Ellerindeki şurubun her derde deva olduğunu anlatırlar. Bunları yakın zamanda ülkemizde bal satıcıları olarak gördük. Şimdi aşama kaydetmiş olmalılar ki, daha yükseğe oynuyorlar.
Mesela ülkenizde işsizlik sorunu mu var? İstatistiklerde bile son bir yıldır iki haneli oranların altına düşemiyor mu? Tüm çabalarınıza rağmen, istediğiniz kadar azaltamıyor musunuz? Başkanlık olsun, sorun bitecek.
Türkiye’nin ateşten çember bir coğrafyada yaşadığını biliyoruz. Burada öyle dış siyasete, diplomasiyle, akla, zekâya, tarihi birikime gerek yok. Bununla ilgili sıkıntılarımızın tek bir devası var: Başkanlık.
Reel sektör ne üretebiliyor ne de ihracat yapabiliyor. Daralan pazarda, artan maliyetleri arasında boğulup gidiyor. Ne yapıyoruz? Başkanlık sistemine geçiyoruz.
İşsizsiniz ve sizden genel sağlık sigortası için prim mi istiyorlar? Bu primden kurtulmak için 548 TL’den fazla kazanamadığınızı ispatlamanız mı isteniyor? Bu mümkün mü? Elbette normal şartlar değil. Ama geçin başkanlık sistemine bu sorun da ortadan kalksın.
Para konusunda yediklerinizin faturasını ödemekle ilgili bir probleminiz mi var? Artık ülkenize borç da olsa, faiziyle de olsa para gelmiyor mu? Hemen başkanlık çözümünü ortaya koyuyorsunuz ve sorun çözülüyor.
Tarlara ürününüz para etmiyor mu? Özlük haklarınız verilmiyor mu? Girdi maliyetlerinizi karşılayamıyor musunuz? Başınız mı ağrıyor; kedinizin maması mı bitti; benzine zam mı geliyor; balkonda yuva yapan güvercinin yumurtalarına kargalar mı dadandı? Formül belli: Geçin başkanlığa sorun bitsin.
Peki tüm bunları nereden çıkardım? Yeri göğü yapısal reform diye inleten iktidarımız, bir numaralı reformun başkanlık sistemine geçiş olduğunu, bizzat yürütmenin başından açıkladı. O zaman ne yapıyoruz? Geçiyoruz başkanlığa tüm sorunlarımız çözülüyor.
Unutmadan bu çözüm siyatik ağrısından romatizmaya, aybaşını getirememekten yurtdışı borç ödemesine, işsizlikten hukuksuzluğa her sorunu anında yok ediyor. Diğerlerini çözmek için uğraşmayın, bu başkanlık mucize gibi bir şey.
Üstelik son sürüm… Bir önceki sürümünde bu sorunların tamamını yeni anayasa yapabiliyordu; şimdi başkanlık. Onu kaçırdınız; bari bunu kaçırmayın. Olmadı gerçeklerle tanışırsınız.
Ne diyor Charles Bukowski? “Aşırı hız yapan hayaller, gerçeklere çarparak durur.”
