Kazım Çiloğlu – Kritik eşikteyiz…

Karar vermek çok zor! Tam ortalık biraz sakinleşiyor derken, bir başka sorun gündeme oturuyor ve kararsızlık ve endişe gene öne çıkıyor.

Dolar ya da dövizde bir yavaşlama ve kısmen geri çekilmeler başlarken, sanki birileri bunu istemiyormuş gibi lakayt tavır ve söylemler, gündemi oluşturuyor. Elbette bu havadan etkilenen özelliklede dolar, hemen 3,45 in üstüne kendini atıyor!

Tahvil ve bonoda ki faizlerde zaten çift rakamlara ulaşmış durumda

BİST ise alt dirençleri test edip, kısa yükselişler yapıyor, ancak sonuçta hep bir alt destek noktasına yönelmeden de yapamıyor. Yani henüz o da gözünü çevirmiş, dövizden çıkıp gelenler olacak mı diye(!) bir ümit bekliyor gibi..

Birde karşımıza altınla borçlanma gibi bir gündem çıktı!

Kendi paramız değerli diye ona birde sembol yaptık, tüm dünyaya ya, paramız artık layık olduğu şekilde temsil edilecek diye tanıtım da yaptık ama bu güne kadar, tüm ihaleleri dolar ve Euro ile gerçekleştirdik ve şimdi farkına varmış gibi, artık TL ile yapacağız diye açıklamalar yapıyoruz!

Şimdi altın alacağız ne ile TL ya da dolarla mı?

Altın satacağız ne karşılığında, TL mi, Dolarla mı?
Bu değişimleri karıştırıp, ters köşede kalıp, tümden kazık yemeyelim de!

Bu arada iç üretici ve tüketici de artık ekranlara çıkıp, sesini yükseltmek bir yana ürün cenaze namazları kılıp, kasalarca ürünleri sokaklara dökmeye başladı.

Yani anlayacağınız ekonomide reel faiz, reel kur ve reel enflasyon serbest piyasa kurallarına göre net ve güvenilir değerlere oturmadıkça sular, anayasa, başkanlık gibi gündemlerle, ortamın durulmasını beklemek, biraz eko- saflık olacaktır.

Ama ileri ki günlerde, faiz ve borsanın cazibesi yeterince artınca, bu dönüşümde mutlaka gerçekleşecektir.

Aksi taktirde paradan para kazananlar işsiz kalır!

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir