Çetin Ünsalan – Gıdadaki uçurum büyüyor

Türkiye’de enflasyonun baş sorumlusu olarak görülen gıda fiyatlarında, dünya ile aramızdaki makas açılıyor. Bir tarafta enflasyonu, gıda fiyatlarını kontrol altına alarak önleyeceğini zanneden iktidarımız, öte tarafta dünyada önümüze serilen çelişki.

Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü (FAO) rakamlarına göre dünyadaki gıda fiyatlarındaki düşüş sürüyor. Son olarak kasım ayı itibariyle yüzde 0,5’lik bir gerileme yaşandı.

Son olarak diyorum; çünkü geçen sene de gıda fiyatları önemli ölçüde gerilemişti. 2011 – 2016 yılı verilerini dikkate aldığınızda da dünyadaki gıda fiyatları 2011’den itibaren düşmeye devam ediyor. Bizde ise aynı dönemde ortaya çıkan artış, yine FAO verilerine göre yüzde 63,9.

Nitekim 2017 senesi boyunca bu seyir hiç değişmedi. Neticede Kasım ayında da düşmeye devam eden dünya gıda fiyatlarının aksine, Türkiye Aralık 2003’ten beri en yüksek enflasyon seviyesine ulaştı.

Dikkatinizi çekerim ortaya çıkan enflasyon hesaplamasında, gıda fiyatlarının ağırlığı 4 puanı aşkın düşürülmesine rağmen, enflasyonda gıda ve alkolsüz içeceklerin artış oranı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,78, on iki ay ortalama da da yüzde 12,03 ile ortalamanın 2 puan üzerinde. Peki neden?

Merkez Bankası ve ekonomi yönetimi her seferinde gıda fiyatlarını kontrol altına alarak sorunu aşacağını iddia ederken, bu makas hangi gerçekle açılıyor? Açılan makasın dünya ile mukayese ettiğinizde yerlerde sürünen alım gücümüzle de şiddetinin arttığını belirtmek gerekiyor.

Bunun çok basit bir nedeni var. Ekonomi yönetiminin iddia ettiği gibi, sorun hakikatte ne taşıma probleminden, ne de üç beş spekülatörün oyunundan kaynaklanmıyor. Bunların etkisi olabilir, fakat gerekçe olamaz.

Temel sorunun üretimsizlik olduğunu görmezsek, ithalatla bu işi alt edeceğimizi düşünürsek, daha önümüzdeki süreçte çok daha fahiş fiyat artışlarını yaşamamız kaçınılmaz. Ayrıca regülatör görevi üstlenen kurumları da yok etmemiz, piyasa fiyatlarını tamamen kontrolsüz bırakıyor.

Bundan ders alındığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. İktidar son olarak yeni düzenlemesiyle Şeker Kurulu’nu kapatmaya hazırlanıyor. İşin özü şu… Gittikçe üretiminin dışına çıkarılan, fiyatlar dengesi piyasanın insafına bırakılan, tüketicisinin de borç parayla gerçek dışı enflasyon üzerinden aldığı zamlarla çaresiz bırakıldığı ortamda duvara toslamak kaçınılmaz.

Daha kötüsü ne biliyor musunuz? Dünyada son 6 yıldır fiyatlar düşerken, bizde sürekli yükselmesini dert edinen tek bir yetkili bile yok. Onlar halen tüketim nedeniyle fiyatın yükseldiğine inanıyorlar. Et yiyemeyenlerin ülkesinde tüketim ha? Oysa tüm sorunun nedeni tek bir kelimede gizli: Üretimsizlik. Elbette derdi gerçek olana…

[email protected]

“Çetin Ünsalan – Gıdadaki uçurum büyüyor” ile ilgili 1 yorum

  1. Bu iş önceki iktidarların EBK satışı ve bu iktidarın ilk işi olan tohum enstitüsünün kapatılması ile başladı. Şeker pancarı alanlarının kısıtlanması, her fırsatta gümrüksüz gıda ithalatı ile bugünlere geldik. Kemal Dervisin de, Özalın da herkesin payı var

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir