Tam faizleri yükseltmiş, doları biraz olsun aşağı çekmeye başlamıştık ki bu seferde parite bize savaş açtı!
Doların faizinin yükseltilmesi pariteyi ters yönde hareketlendirdi. Burada dikkat çeken en önemli nokta ise sepet kurunda da TL karşısında değer kazanmasıdır.
Yani, TL gene aşağı doğru bir yönelime girmiş oldu!
İçeride ve dışarıda anlaşılmaz bir eko-karmaşanın içinde sürüklenip gidiyoruz.
Sonumuz hayırlara vesile olsun
Hani hep yabancılara kızıyoruz ama inanın bizi yabancılar yönetseydi bile bu ekonomik ortamda seçim yerine ekonomik müdahalelere öncelik verirler ve bu karmaşadan beklide çok daha az kayıpla çıkmamızı sağlarlardı?
Eğri oturup doğru konuşalım ki bu erken seçim ülke için çok pahalıya patladı
Çözüm diye referandumdan geçirilen yeni sistemde ise daha kimin ne yapacağı bile belli değil!
Kabine nasıl kurulacak?
Bakan ya da danışmanların yetkileri ne olacak?
Önemli ekonomik birimler kime bağlanacak?
Yasaların uyumu ya da uyumsuzluğu nasıl ve ne süreçte yapılacak?
Toplum ve özellikle yabancı ve yerli yatırımcılar bunlardan haberdar edilip görüş alınacak mı?
Yoksa bundan öncekilerde ki gibi parti merkezlerinde hazırlanan tuğla kitapçıklar uydur, kaydır, bir gecede yürürlüğe sokulup, emri vaki mi yapılacak?
Bol soru işaretleri ile dolu bir belirsizlik ortamı!
Bizden söylemesi bu gidiş iyi gidiş değildir. Bir an önce önlem alınmaz ise araba 24 Hazirandan önceki virajı da alamadan takla atıp devrilecek demektir.
Meydanlarda ise yüzeysel ve alt düzey ben yol yaptım köprü yaptım sen ne yaptın muhabbetidir gidiyor…
Sözün özü;
Yabancı yatırımcının döviz mumu, uyum yasalarını görmeden sönmez!
