Ikına sıkına anca bu kadar!

Sonunda Mart kapıya geldi dayandı

Çocukluk dönemlerimiz de, Şubatta birinci cemrenin havaya düşmesi ve öncelikle de badem ve erik ağaçlarının tomurcuklanması hatta kısmen çiçek açmasını görünce, bahar ve arkasından yaz geliyor diye sevinirdik.

Büyüklerimizde bize tebessümle bakar ve delerdi ki;

Fazla sevinmeyin sonra üzülürsünüz…

Mart kapıya baktırır, kazma, kürek yaktırır!

Kıssadan hisse

Ekonomik baharın geldiğini ya da Mart ayına ulaşmanın, ekonomik açıdan bir başarı olarak görenlere bizde naçizane bir uyarı yapalım dedik!

Bu ekonomik gidişata bakarsak

Piyasaların hareketlenmesi

Alış verişlerin canlanması

Hülasa, tüketicinin çiçek açması için

Önce ücretlere

Sonra ÖTV

Arkasından KDV

Eko-cemre düşmesi gerekecek

Pekiyi bunun gerçekleşmesi için ekonomik ortam uygun mu derseniz?

Ne mümkün?

Tam tersi

Yeni vergi fırtınaları

Zam tipileri, hem de Nisan ayından itibaren geleceğe benziyor

Hani derler ya

Yazın çok sıcak geçtiği dönemlerde, kışlarda o kadar soğuk geçermiş!

Yazın döviz ve fiyatların yarattığı aşırı sıcak ve bir o kadarda kurak ekonominin, önünde daha çok soğuklar yaşanacağı da muhakkaktır.

İşte bu meşakkatli ve zor şartlara karşı durmak içinde hali ile insanlara destek olmak için açıklamalar eko-hava tahminleri peşi sıra yapılıyor…

Bir taraf iki buçuk milyon işçi istihdam tahmini ile güneşli bir hava

Diğer taraftan da beş yüz binlik bir işçi alamı ile hafif esintili bir rüzgar müjdeliyorlar

Şubat enflasyonu rakamları açıklandığında görülecektir ki ne kadar güneş, tatlı bir esinti ekranlarda sergilense de, bu güneş ve ılımlı esintiler, tüketici ve üreticiyi ısıtmadığı gibi piyasalarda da yaprak bile oynatamayacaktır!

Tanzim satışlar ise bu ayazda, bir çeki odundan öte bir katkı sağlayamadı…

Sözün özü;

Siyasi vaat ve söylemler, gerçeklerle örtüşmeyip, tam tersi toplumla, bir ayrışma ve çelişkiye düşmüşse, sandığa olumlu bir sonuç yansıması mümkün değildir…