Hem Fırtına,Hem Liman

Altın fiyatları son bir haftada, İtalya’da  faizlerin son 14 yılın zirvesine çıkması,Portekiz ve İrlanda’ya ait not’un çöp seviyesine indirilmesi ile Yunanistan’a ait temerrüd endişeleri ve aynı sorunların PIIGS üyesi diğer  ülkelere de sıçrayabileceği endişelerine ilave olarak 2 Ağustos tarihinde ABD’ye ait borç tavanının yükselmeyeceğine dair olumsuz kaygılar sonucu ABD’nin tarihinde ilk kez temerrüde düşme riskinin var oluşu, küresel ekonomide yavaşlama işaretleriyle birlikte % 4.5 yükseldi. Altın fiyatlarının 1920’lerden bu yana en iyi performansı yaşadığı günümüzde ,genel görüş uzun vadeli trendin yukarı yönlü devam edeceği yönünde.Dolar,Euro ve belli başlı para birimlerinde görülen faiz oranlarındaki gerilemeler altın fiyatlarının yükselişini destekliyor.  Korku ve risk endeksi olarak bilinen VIX endeksi, iki günde %15 yükselerek günü 20 puan seviyelerinden kapatarak endişeleri bir bakıma gözler önüne serdi. VIX (volatility index), Chicago Opsiyon Borsası’nda işlem görüyor ve Standart & Poor’s 500 hisse opsiyon fiyatlarını kullanılarak elde edilen fiyatların, opsiyon fiyatlarının piyasa volatilitesi ile ilişkisinden yola çıkarak, piyasanın beklenen volatilitesi”ni ölçerek değerlendiriyor. 2008 ABD mortgage krizi sırasında 2 ay öncesinin fiyatına göre fiyatını %300 oranında arttıran VIX endeksi 80 puan seviyelerine ulaşarak zirve yapmış QE1-QE2 parasal genişlemelerin ardından 10 puan seviyelerine inmişti. VIX Endeksi’nin sürekli yükseliş trendine girmesi de altının ons’unu tetikleyen bir faktör,keza VIX’ in yükselişe geçmesi yeni bir bunalımın habercisi olmuştur. Geçen hafta altın/ons’un 1550 seviyelerinden  1480 seviyelerine sadece birkaç gün içinde geri dönüşü ,bu oynaklık içinde en uygun alım fırsatını bekleyen yatırımcıyı çekimser yapıyor.

 

Rezerv para faktörü

Dünyada rezerv para tarihinde Portekiz (1450-1530), İspanya (1530-1640), Hollanda (1640-1720), Fransa (1720-1815) ve İngiltere (1815-1920) den sonra altın standardı na geçilmiş ve ardından Dolar rezerv para Kabul edilmiştir. Tarihte rezerv paraların ortalama ömrünün 90 ile yıl 100 yıl olduğu görülüyor.Her ne kadar 1970 lere kadar dünyada hüküm süren ‘’altın para’’ kavramının kısa vadede mümkün olmaması ABD Dolar’ının hala rezerv para birimi olarak varlığını sürdürmesi ve geçen hafta Çin’in, Temmuz 2008’den bu yana gerçekleştirdiği hızlı büyüme ivmesinin sonucu aşırı ısınan ekonomisini soğutmak için Ekim 2011 ayından bu yana 5.kez  faizleri 25 baz puan artırarak %3.5’a çıkarması altının yükselişini frenlese de, ABD Hükümeti’nin Başkan Obama’nın da baskısına rağmen ,2 Ağustos’a kadar borç tavanın tekrar yükseltilmesi ile ilgili ABD Kongresinden gerekli desteği alamıyor oluşu piyasaların altın alarak temerrüde düşme riski fiyatladığını gösteriyor.Çin’in faiz hamlesine FED kulak tıkasada Altın’ın faiz oranları ile olan ilişkisini aşağıdaki grafik özetliyor.1980- 1990 yılları arası yükselen faiz oranları sayesinde altın, reel faiz oranları yaklaşık % 4 seviyelerinde iken uzunca bir süre ayı piyasasında kalmış.

FİZİKSEL TALEP,YATIRIM TALEBİ VE MERKEZ BANKALARI’NIN TALEPLERİ

ABD’nin temerrüd riski devam ederken dolar pozisyonlarını azaltan fon yöneticilerinin, kar amacı gütmeyen kuruluşların,emeklilik fonlarının, Türkiye,Suudi Arabistan yaz mevsimi takı talebinin,ardından eylül – ekim aylarında Hindistan’da düğün sezonunun açılması ve az da olsa sanayi kuruluşlarının   portföyündeki altını sürekli arttırmaları altının onsunun 2 ay once gördüğü 1577 dolar seviyelerini tekrar zorlamasına neden oluyor. Dünya Altın Konseyi’ne göre,altın takı talebi, geçen yıla göre % 10 artış kaydetmiş. Önceki yıla göre toplam talep % 35 oranında artış kaydetmesi yatırımcıların altın fonları yerine fiziki altın tutmayı tercih ettiklerinin göstergesi. Mücevher talebinde büyük pasta 746 ton Hindistan’a ait ,Hindistan’ı 400 ton ile Çin izliyor. Çin’in yatırım talebi ise 90.9 ton olmuş. Merkez Bankalarının talepleri ise zaman içinde değişiklik göstermiş .1940 ve 1950’li yıllarda dünya çapında Merkez Bankası rezervlerinin neredeyse % 70’ini altın tutar iken, bu oran  şimdilerde sadece % 10’lara  düşmüş durumda. Bu düşüş döviz rezervlerinde büyük artış nedeniyle gerçekleşti.Çin,Kore, Japonya, Brezilya, ve Singapur devasa döviz pozisyonları taşıyan ülkeler arasında.Altın pozisyonunda MB’larının  kişi başına düşen altın miktarı grafiği aşağıda;Emtia cephesinden bakıldığında ise altının gösterdiği yüksek getiri oranını diğer metallerde görmek imkansız. Bu durum altının fiziki talep harici dolardan kaçıştaki güvenli liman özelliğinin yansıması. Altın ile uzun süre beraber hareket eden petrol ile de kolerasyon bozuldu.

ÜRETİM MALİYETLERİNDEKİ ARTIŞ

Dünyanın en büyük altın üreticisi konumundaki ülkeler içinde ilk sırada %11.7 lik pay ile Çin yer alıyor,Çin’i %8.7 ile Avusturalya,%7.5 ile ABD,%6.6 ile Rusya,%6.2 ile Güney Afrika,%5.4 ile Peru,%3.3 ile Endonezya,%3 ile Kanada,%2.8 ile Gana ve %2.6 ile Özbekistan izliyor. Altın üreticisi ülkeler girdi maliyetlerinden enerji ve insan gücü maliyetlerine kadar kadar tüm giderlerini maliyetlere yansıtıyorlar, geçen yıl  ABN Altın Madeni Raporu’na göre  altının  çıkarılma maliyeti 558 dolar /ons iken üretici ülkeler ,bu yıl insan gücü,petrol,siyanür,patlayıcı mayın ve çeşitli kimyasal ürünlerin fiyatlarında artışa ilave olarak keşif, sermaye, yönetim, telif hakları maliyetlerinideki artışı göstererek bu yıl 1100 doların üzerinde maliyet açıkladılar.

İşte bu perspektiflerden bakınca genel kanı, altın mevduatı tarafında yükselişin devam edeceği yönünde. Altın tabiki eninde sonunda düşecek ama bunun için dünyada 2008 ve öncesi faiz oranlarına dönmesi şart . FED tarafından parasal sıkılaştırmaya dair bir haber ya da Faiz oranlarının da yıl sonundan önce yükselmeyeceği gerçeği ortadayken ,yılsonuna kadar altının düşmesini beklememek gerek. Tabi uzun vadeli fonlaran da uzak durmak, çünkü 1980’li yıllarda  altın alan kişiler,ellerinde ki altını aynı rakamdan satmak için  27 yıl beklemişlerdi.

ÖMER DEMİR

“Hem Fırtına,Hem Liman” ile ilgili 1 yorum

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir