Amerikan Rüyası

Rusya Başbakanı Vladimir Putin ,ABD’nin imkanlarının ötesinde krediyle yaşayan bir ülke olduğunu ve borcunun bir kısmını dünya ekonomisinde dinlendirdiğini, ABD’nin doların monopol durumunu kullanarak, dünya ekonomisinde asalak gibi yaşadığını savundu.  Putin’e hak vermemek elde değil keza; ABD’nin kurulduğu 1776 dan bu güne tüketim toplumu olarak nam salmış ,hep masa üzerinde kazanan ülke olmuştur. İkinci Dünya  Savaşının tek galibi olan ABD , 1 temmuz 1944 günü 44 ülkeden binlerce katılımcı ile ABD’nin New Hampshire eyaletine bagli Bretton Woods’ta IMF ve Dünya Bankası’nın kurulmasina dair kararların almış ,yeni bir altın para sisteminin kurulup, ABD’ye götürülen her ons altın icin sabit 35 $ ödemeyi ve daha sonra ülkeler doları geri götürdüğünde aynı ons fiyatından altın satmayı taahhüd etmişti. Savaş ve kıtlık yıllarında bastığı karşılıksız paraları dünyadan altın toplayarak geri alan ABD bu sayede  enflasyonunu da dünyaya ihraç eden ilk ülke olmuştu.  18 aralık 1971’e kadar devam eden bu anlaşma Fransa’nın ABD dolarına olan güvensizliğini dile getirip ülkedeki dolarların tümünü iade edip altın alma fikri ile bozuldu. Fransa’nın rezervindeki tüm dolarları uçak ile ABD’ye doğru yola çıkardığını istihbaratı ile öğrenen ABD yönetimi ,daha uçak havada iken çok kısa sürede tüm dünyaya karşı anlaşmayı tek taraflı bozarak Smithsonian Kararları’nı devreye sokmuş ons’u %20 yükselterek 42.2 dolar yapmıştı. Bu tarihten sonra sanayileşmiş ülkeler, ulusal paralarını dolara endekslemeye son verdiler ama ellerinde hep dolar tutmaya zorunlu hale geldiler. İlerleyen yıllarda hem içerde hemde dünya genelinde ‘’Amerikan rüyası’’ yaratıldı. İstanbul’un taşı toprağı altın muadili bir zenginlik rüyası özgürlük, eşitlik gibi kavramlarla tüketim toplumunu oluşturdu. Zeitgeist
belgeselinde anlatıldığı gibi hızlı tüketim çılgınlığı zaman zaman balonları da beraberinde getirdi. Amerika dünyanın en büyük tüketim toplumu ve  dünyanın en büyük ekonomisi olma ünvanını elinde tutan Amerika’nın süper gücü iç tüketimden geçiyor. Yani, Amerikan ekonomisini ayakta tutan şey, halkın yaptığı harcamalar. Sistem tüketim üzerine kurulu olduğu için tüketimi etkileyecek rersesyon gibi tehlikeler Amerika’nın en büyük korkusu.

BORÇ KRİZİ SİYASİ Mİ?

ABD’de Cumhuriyetçi kanat ,politik çıkarlar uğruna hem ABD hemde dünya ekonomisin fitilini ateşledi. Demokratları vergilerin arttırılmaması hususunda baskı yaparak halkın gözüne girmek istemeleri ile yaklaşan seçimler öncesi siyasi prim yapma hamlesi ortada.Gerçi Cumhuriyetçilerin yeni vergileri kabul etmeme gerekçeleri ‘’iş imkanlarını azaltıyor ‘’bahanesi olsada arkasındaki gizli düşünce zenginleri koruyor imajını silmek olmalı. ABD Hazinesi’nin, 14.3 trilyon dolarlık borçlanma sınırına dayandığı tarihten 2 gün önce, borçlanma limitinin yükseltilmesi için krize çözüm bulma uğraşında olan Beyaz Saray ile Kongre liderleri arasında haftalardır süren uzlaşma bütçe açıklarının gelecek 10 yılda 2.4 trilyon dolar azaltılmasını ,borçlanma limiti 2,1 trilyon dolar yükseltmesi yönünde Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasındaki ön anlaşmanın onayını verdi. Eğer kongre borçlanma limiti artmasına izin vermeseydi , ABD Hazinesi temerrüde düşecek ve kredi notu düşecek ,CDS’ler zirve yapacak, düşen not sayesinde artan borçlanma maliyetleri dünyanın başına dert açabilecekti. ABD borçlanma tavanı sorununu aştı aşmasına ama piyasalarda uzun süre unutulmayacak güven zedelenmesine neden oldu. ABD gibi bir dünya devinin borç hususunda bu kadar rahat,önemsemez olup borç tavanını son dakikaya kadar bırakmış olması dolara olan güveni bir kez daha yıktı.

YAŞLANAN NÜFUS

ABD’nin Ağustos ayında  131  milyar  $’lık ödemesi var. Ama  sonrasında  yeni  borçlanma  yapamazsa  aylık  49 milyar  dolarlık emekli   maaşı   ödemeleri ,aylık  3  milyar  $’lık sivil   savunma  transferleri ile yine aylık 14   milyar  dolarlık memur  maaşları  ABD ekonomisi için hala önemli bir sorun. 14.3 trilyon dolarlık borcun 10 trilyon doları kamu borcu. Üstelik bu 10 trilyon doların içinde sosyal güvenlik ödemeleride yok ,çünkü sistem yeni kayıt yapan sigortalının priminin ,emekli ödemesine ayrılması üzerine kurulu. Ülke nüfusunun yaşlanması gelir gider hesabının tutmamasına neden oluyor. Sigorta primi ödeyenlerin azlığı ile emekli  maaşı hak edenler arasındaki uçurum büyüyor.ABD yönetimi ya’’ En az üç çocuk’’ kuralı  ya da emeklilik yaşını yükseltme çalışmalarını başlatmalı.

REYTİNG ŞİRKETLERİ ACELE ETMİYOR ,BİRİ HARİÇ

Tansiyon hastasısınız diyelim,sürekli gittiğiniz aile doktorunuz var ,karşısına geçip oturuyorsunuz, yüzünüze bakarken çok iyi görünüyorsunuz diyor .Sizde sigaraya ,alkole,yağlı yiyeceklere devam ediyorsunuz,VIX gibi strestesiniz var ,hiç efor sarfetmiyor,spordan uzak duruyorsunuz .Bir gece yüksek tansiyondan acil’de son nefesinizi verirken  doktorunuz  ‘’biraz spor yap diyor’’. İşte kredi derecelendirme kuruluşlarının genel olarak ülkelere bakış açısı bu. ABD,CDS’leri rekor  seviyelerden  işlem  görmeye devam ediyor. ABD’nin  Temerrüt  riskinin  tahvilleri  kısa   vadeli   riskleri artırması  sebebiyle 1   Yıllık   CDS’lerin   5   Yıllık   CDS’lerden   daha   yüksek   seviyelerde   işlem   görmesine  neden  oluyor.5  Yıllık  CDS’ler  90  baz  puandan  işlem  görürken,5 Yıllık  CDS’ler  65  baz  puandan  işlem   görüyor. ABD ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde sadece %0.4 büyümüş olması,ikinci çeyrekte beklenen büyüme oranının sadece %1.3 oluşu da ortalama %2 lik dilimin altında kalındığı için ABD’nin durgunluğa girmesi ihtimalini güçlendiriyor. Global PMI uzun vadeli ortalamasının altında iken ,yeni siparişler de kritik 50 seviyesinin altına düşüyor. 2008 krizi hemen öncesi Lehman Brothers’a AAA notunu veren kredi derecelendirme kuruluşları  olası temerrüd konusunda bu defa temkinli ama yavaş hareket ediyor. Önlerini göremedikleri hususunda hep suçlanan reyting şirketleri bu kez ABD’nin kredi notunun nasıl korunacağına dair tavsiyelerini dile getirdiler ve acil önlem almalarını istediler. Reyting şirketleri kredi notu düşüşünü 12 saat öncesinden ülke yönetimine bildirmek zorundalar . İşte bu 12 saat zarfında ülke yönetimi ile reyting şirketleri arasında özel görüşmeler ,ikna çalışmaları yapılıyor. Gelirlerini değerlendirdikleri ülkelerden ve değerlendikleri şirketlerden alan bu kuruluşların kararı gözden geçirme sürecinde haliyle ülkelere göre değişiklik gösterebiliyor. En son Yunanistan’ın kredi notunu sürdürülemez borçları nedeniyle yatırım seviyesinin en altına çeken,Portekiz’in kredi notunu çöp olarak değerlendiren şirketler ABD’nin kötü harcama sorunları karşısında acele etmiyorlar. New york merkezli S&P, Moody´s Investors Service ve FITCH ,ABD’nin kredi notunu AAA olarak aynen teyid ederken, ABD´nin mali pozisyonunu uzun vadede iyileştirmek için hala daha fazla adım atması gerektiğini vurgulayarak görünümü negatif olarak görünüm negatif olarak izlemede tuttular .Çin kredi derecelendirme kuruluşu Dagong ise daha radikal bir karar alarak ABD kredi notunu A+’dan A- ‘e downgrade etti. Dagong bu karardaki gerekçelerini, ABD’nin ulusal  borcunun ekonomiden ve bütçe gelirlerinden daha hızlı büyümekte olduğu ,ülkenin alacaklılara olan ilgi ve güvenliğinin gerilemesi, siyasi bir teminat eksikliği ,Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki siyasi görüşlerindeki ileri düzeydeki farklılığın olumsuz rolü ve kongre tarafından onaylanan açığı kesme programının borç indirimi talebi karşılamak olmadığı,Federal borç büyüklüğünün 2012 yılı sonu itibariyle GSYİH aşacağını öngördüklerini ve muhtemel QE3 denilen 3.parasal genişlemenin ABD’ye olan parasal güveni bitireceğini belirterek bu kararı aldığını açıkladı.

Sözün özü ; Obama tarafından taahhüt edilen harcama kısıntıları, dolaylı olarak, ABD ekonomisinin daralması demektir ,ama unutmayın ABD’nin harcamama gibi bir lüksü yok,çünkü sistem tüketim üzerine kurulu.

 

ÖMER DEMİR

[email protected]

 

 

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir