Şimdi Biz Neden Böyle Ezik Kaldık?

Büyümenin fikir endeksli olduğu bir dönemde hem yaratıcı zihinlere hem de o zihinlerin ürünlerini koruyacak bir altyapıya ihtiyaç vardır.

Geçen gün, Avrupa Birliği’nin ‘Innovation Union Scoreboard’ (İnovasyon Birliği Karnesi) çalışmasına atıf yapmıştım. Çalışma yeni formatı ile 27 AB ülkesinin yanı sıra Türkiye’yi de kapsıyor. Burada ülkeleri dört ayrı kategoriye ayırıyorlar. Öncelikle, lider yenilikçiler var. İkincisi, takipçiler. Üçüncüsü, ortalama yenilikçiler. Dördüncüsü ise mütevazı yenilikçiler. Türkiye, Romanya, Bulgaristan, Letonya ve Litvanya ile birlikte bu son grubun içinde yer alıyor. Bir nevi ezikler grubu yani. Şimdi biz neden böyle ezik kalıyoruz? Ben eğitim ve adaletin olmadığı yerde bereketin olmayacağı bir çağın içinde olduğumuz kanaatindeyim. Hem Milli Eğitim, hem de Adalet bakanlıklarının yeniden yapılanması bu dönemin büyüme stratejisi önceliklerinden biri olmalıdır. Hazır yeni beş yıllık plan çalışmaları yapılırken, bu konunun bir altını çizeyim.
Şimdi diyeceksiniz ki, “Artık bir karar ver. Türkiye parlayan bir yıldız mıdır? Yoksa ezikler Kulübü’nün daimi üyesi mi?” El cevap: Nereden baktığınıza bağlıdır. Aşağıdan bakarsanız, parlamaktadır. 2003’te Bağdat’ta duyduğumda şaşırdığım “Türkiye bir sanayi devidir” ifadesi bu çerçevede değerlendirilebilir. Türkiye, güney komşularımızın, kahir ekseriyeti için bir sanayi devidir. Yukarıdan bakarsanız ise yerlerde sürünmektedir. Türkiye, güney komşularımızdan İsrail ile kıyaslandığında hiç de bir sanayi devi değildir. Onlar insan damarında giden makine yaparken, biz daha trenler için lokomotifi bile tam yapamıyoruz. Bu çağda büyümenin ön koşulu nedir? İşte o insan damarında ilerleyen makineleri yapabilme kabiliyetini ülkenizde tesis edebilmektir. İşte 10 bin dolardan 25 bin dolara sıçrayabilmenin temel şartı budur.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir