Öğrenci de Batık, Mezun da…

Ortalama her dört gençten birinin işsiz olduğu Türkiye’de, ekonomik buhranın yansımaları arasında kaybolup giden bir nesil var. Ortaya öyle bir tablo çıkıyor ki, şehir dışında öğrenci olarak yaşamanın da, mezun olduktan sonra işsizlik nedeniyle kredi borcunu ödemenin de imkânsız olduğu bir fotoğraf ile karşı karşıyayız.

Birileri ısrarla üç ya da çamaşır ve bulaşık makinesi olduğu için beş çocuk isterken, gelecek kuşakların mal varlıklarını sattıkları gibi, mevcutların durumunu da görmezlikten geliyorlar. Harçları kaldırıyoruz diye reklam yapıp, ders almayı paralı hale getiren, parasız eğitim isteyen öğrenciyi de hapse atan bu iktidar pervasızca gençlik katliamına devam ediyor.

Son olarak CHP Antalya Milletvekili Avukat Gürkut Acar’ın üniversite öğrencilerinin durumunu meclise taşımasının ardından Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç tarafından verilen yanıt ortadaki dramı da gözler önüne serdi.

Kılıç’ın yanıtına göre Yurtkur’dan bugüne kadar toplam 10 milyon 157 bin 89 öğrenci kredi aldı. 2012 yılında da 806 bin 795 öğrenci kredi almaya hak kazandı. Öğrencilerin toplam borcu 3,7 milyar TL.

Geçmiş yıllarda öğrenim kredisi alan ve 2012 Ekim ayında borcunu ödeme aşamasına gelmiş ancak ödeme yapmamış 506 bin 617 borçlu bulunuyor. 70 bin 511 borçlu ise, ya borcunu bitirmiş ya da ödemeye devam ediyor. Hiç ödeme yapmayan borçlulardan dolayı kurumun 3 milyar 751 milyon 235 bin 299 TL alacağı bulunuyor.

İşte bu rakam ve oran, Türkiye’de gençler arasındaki işsizliğin de faturası olarak önümüzde duruyor. Zira mezun iş bulduktan sonra kuruma olan borcunu ödeyecek. Ödeyecek de iş nerede? Tam anlamıyla kayıp bir gençlik…

Mezun olanın durumu bu da, hali hazırda okuyan çok mu farklı? Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı Av. M. Bülent Deniz’in yaptığı bir hesap var. Çok iyimser bir şekilde, maliyetler minimize edilerek geçen sene itibariyle şehirdışında okuyan bir öğrencinin eline ayda bin 170 TL geçmesi gerekiyor. Hemen açılımını da verelim. Ne kadar hoşgörülü bir hesap olduğunu anlayacaksınız.

“Kira: 300 TL. Elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet: 150 TL. Mutfak gideri: 400 TL. Aylık ulaşım: 70 TL. Eğitim gideri (kırtasiye, kitap, fotokopi…): 50 TL. Sosyal ve kültürel giderler (sinema, tiyatro…): 150 TL. Temizlik gideri (sabun, deterjan, şampuan): 50 TL.” Öğrenciler hemen ‘bu kadar olsa iyi’ diyecek biliyorum. Ama dediğim gibi hem iyimser kalemler, hem de geçen sene başına ait rakamlar.

Şimdi gelin siz çıkın işin içinden. Asgari ücretin 774 TL, Türk-İş araştırmasına göre dört kişilik bir aile için açlık sınırının bin 7 TL, yoksulluk sınırının 3 bin 280 TL olduğu ülkemde, dört kişilik bir aile nasıl çocuk okutacak?

Çünkü dört asgari ücretli bile yoksulluk sınırına ulaşamıyor. Diyelim ki mucize yarattı ve okuttu? İşsiz kaldıktan sonra bu gencin psikolojisini nasıl taşıyacak?

İşin özü şu: Çocuk istemekle olmuyor. Ona bir gelecek de hazırlamak gerekiyor. Oysa fotoğraf açık… Ülkedeki resmi rakamlara göre dört gençten biri işsiz, öğrenci geçinemiyor, mezun da iş bulamadığı için kredisini ödeyemiyor.

İşte bu ortam da bankaların işine geliyor. İnsanları kredi ya da kredi kartlarıyla tahrik edip, borçlandırıyor, borçlanan insanlar da, sözde istikrara mahkûm ediliyor. Ama fatura her zaman vatandaşa çıkıyor. Bankalar mı? 12 bankayı Rekabet Kurumu soruşturmaya başladı. Sonuç çıkar mı? En fazla kulaklarını çekerler. Ama soyguna devam…

Lakin diğer tarafta vatandaş çaresiz, öğrenci geçinemiyor, mezun da iş bulup kredisini ödeyemiyor. Fakat takılmayın siz bunlara; beş çocuk da yapın, başarılı ekonomi palavrasına da inanın. Aybaşı mı geldi? O da sizin sorununuz. Gelin siz çıkın işin içinden.

[email protected]

“Öğrenci de Batık, Mezun da…” ile ilgili 2 yorum

  1. Daha öğrenciyken sakarya cad. barlarda , okul çıkışı cafelerde kızlarla para ezeceğim diye geleceği düşünmeden kolay para peşine gidersen olacak o. Öğrencilik dönemim o krediyi ben de çektim ve sadece bir ay aldım sonra gelecekte ne olur ne olmaz belli olmaz iyi iş bulabilecek miyim ne zaman bulacam ilerde teeek tek bunları ben ödeyeceğim , dişimi sıkar masrafımı keser öyle okurum dedim almadım o krediyi. Çekmiş bir arkadaşım var, evlendi ev kurdu onun taksitini mi ödeyim bunu mu ödeyim diyor eee yAzın yediğin hurmalar kışın kıçını tırmalar demişler.

  2. Sayın Ali Murat , ben de daha ogrenciyken abim ankara’nın saygın devlet universitelerden birini kazanmisti. Ben de İzmir’de unv okuyordum. Kız kardesimde lise ogrencisiydi. Babam tek maasla hem gecimimizi saglamaya calisiyor, hem de bizi okutuyordu. Abimin aylık masrafı en az 600 Tl idi. Benim de hemen hemen 500 Tl yi buluyordu. Buna kardeşim ve annemin ve evin masrafları dahil degil. Babamın tek maasla tum bunlara yetismeye caıstıgını dusunursen ogrenim kredisi alıp bir sekilde okulu tamamlamamız gerekiyordu. Donem harcım sadece bir donem icin 500 Tl idi. yüzde yirmisini odeyebiliyordum 100 Tl yapıyor bu da. Oyle kızlarla para ezme durumu herkes icin gecerli degil yani. Genelleme yapmasan iyi olur bu konuda.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir