Yeni Veriler de İyi

2012 yılına dönük değerlendirmeler çoğunlukla karamsar. Ekonomilerin yavaşlayacağı, kimilerinde büyüme hızının, kısa süreli de olsa, negatif olacağı tahmin ediliyor. Bu tür tahminler Türkiye ekonomisine de uzatılıyor. Bizim içinde büyüme hızını yüzde ikilere kadar düşüren tahminler yapılıyor. Büyümenin yavaşlaması ile birlikte her türlü müsibetin de hortlayıp, üstümüze geleceği düşünülüyor. Kısacası, gelecek yılın dünyada ve bizde kararanlık ve belalı bir yıl olacağı öngörülüyor.

Belki dünya için değil ama bizim için ilginç bir durum var ortada.. 2012 için görece karamsar tahminler yapılıyor ama  açıklanan veriler  2011 yılının beklenenden de aydınlık bir yıl olduğuna işaret ediyor. Şaka gibi!

*                   *                   *

Geçen hafta 2011 yılının üçüncü çeyrek büyüme rakamları ve son cari denge verileri açıklandı. Ekonomide yavaşlama beklenirken, tam tersine, Temmuz-Eylül döneminde büyümenin hızlandığı ortaya çıktı. Dahası, çeyrekler arasındaki büyüme hızı hesapları  hızlanan büyümenin ivmesinin de yükseldiğini gösteriyor. Bunlar beklentilerin tersine bulgular.

Ekonomi yavaşlayacağı için cari denge açığının da hız keseceği tahmin ediliyordu. Ekonomi yavaşlamadı ama aylık bazda cari açık beklentilerin altında kaldı. İhracat beklenen temposunda artarken ithalatın yavaşladığı anlaşıldı. Cari açığın finansmanında olumsuz bir eğilim belirmiş olsa da, kaynağı meçhul döviz girişleri (net hata noksan) bunun önemli bir soruna dönüşmesini engellemiş.

Sonuçta, 2011 yılının son ayının başlarında açıklanan veriler ekonomide pek de karanlık olmayan bir tablonun  söz konusu olduğu söylenebilir. Veriler geleceğe dönük koyu karamsarlığı henüz desteklemiyor anlayacağınız.

*                   *                   *

Bu hafta ortasında açıklanan yeni veriler var. Bunlar da öyle koyu bir karanlık beklentisini doğrulayacak nitelikte değil.

Açıklanan işsizlik sayıları Eylül ayında (Ağustos-Eylül- Ekim ortalaması) işsizliğin düşüşünü sürdürerek yüzde 8.8 düzeyine indiğini gösteriyor. Mevsimlik dalgalanmalardan arındırılmış veriler de işsizlikteki düşme eğilimini doğruluyor. Bu yöntemle Ağustos 2011 için yüzde 9.5 olarak hesaplanan işsizlik oranının Eylül ayında yüzde 9.2 düzeyine gerilediği anlaşılıyor.

Genel hesaplamada Eylül 2010’da yüzde 11.3 olarak hesaplanan işsizlik oranının bu yılın ağustos ayında yüzde 9.2 düzeyine gerilediği düşünülecek olursa Eylül 2011 tarihinde erişilen yüzde 8.8 düzeyindeki işsizlik  hiç de fena sayılmaz doğrusu. Tarım dışı işsizlik oranın yüzde 11.3’e (mevsimlik düzeltme ile yüzde 11.7’ye) gerilemiş olması da bu yargıyı pekiştiriyor.

Küresel kriz sürecinde hızla yükselen işsizliğin krizden çıkışla birlikte düşüş eğilimine girdiği biliniyordu. Ancak son tahminler  ekonominin yavaşlayacağını yönünde olduğu için, işsizlikteki düşüşün de duraklayacağı hatta yükselebileceği düşünülüyordu. Beklentilerin aksine büyümede önemli bir yavaşlama olmayınca, işsizlik oranındaki düşme eğiliminin devam ettiği anlaşılıyor.

*                   *                   *

Açıklanan yeni verilerden birisi de 2011 Kasım ayının merkezi yönetim bütçe gerçekleşmeleri. 2010 Kasım ayında 365 milyon lira açık veren merkezi yönetim bütçesi bu yılın aynı ayında 2.1 milyar lira fazla vermiş. Dünyaya kök söktüren mali disiplin sorununun bizde olumlu gidişin sürdürdüğünü gösteriyor bu bulgular.

Sayıların ayrıntılarında bu parlaklığı bulandıran bazı noktalar olduğunu söylemeliyim. Örneğin, Kasım ayında faiz hariç harcamalar yüzde 12.6 oranında artarken faiz harcamalarının yüzde  29.6 oranında gerilemesi sonuçta Kasım ayı bütçe harcamalarının  sadece yüzde 4.5 oranında artmasını sağlamış gibi  görünüyor. Yani bütçedeki fazlanın faiz harcamalarının gerilemesi sonucunda ortaya çıktığını söylemek mümkün görünüyor.

Ocak-Kasım dönemi için de benzer eğilimlerin söz konusu olduğu anlaşılıyor. Geçen yılın bu döneminde 23.5  milyar TL  açık veren bütçe bu yılın aynı döneminde 439 milyon TL fazla vermiş gibi görünüyor.

Yılın son ayında merkezi yönetim bütçe gerçekleşmeleri bu alanda durumun olumlu olduğunu gösteriyor. Şikayet edecek halimiz yok tabii.

Başta söylediğim gibi Aralık ayının verileri 2011 yılının iyi bir mirasla 2012’ye

devineceğini gösteriyor. 2012 beklentileri ise gün geçtikçe kararıyor. Bakalım ne olacak, nasıl olacak?

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir