Ülkede kamu alacaklarını affetmek için ‘size ne lazımdı yasası’ veya diğer bir deyişle torba yasa içinde bir mali af çıkarıldı. Hedef tahsil edilemeyen alacakların, yeniden yapılandırılarak alınabilmesiydi.
Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı. Önce 100 milyar TL’lik alacağın affedildiğini açıklayan ekonomi yönetimi, bundan 50 milyar TL gelir hedeflediğini ifade etti. Ardından geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, amaçlarının 26 milyar TL civarında bir tahsilât olduğunu duyurdu. Bu süreç içinde SGK Başkanı Emin Zararsız’ın açıklamalarını da hatırlayalım. 25,8 milyar TL’lik borç yapılandırıldı. Bunun 19 milyar TL’yi aşkın diliminin tahsil edilmesi bekleniyor. Ne kadarı tahsil oldu? 1,1 milyar TL…
Son açıklama da elektrik cephesinden geldi. 5,7 milyon aboneden sadece 345 bin tanesi aftan yararlanarak borcunu yapılandırdı. Ortadaki alacak faizlerle birlikte 15,7 milyar TL. Yapılandırma için başvuran oranı borçlu abonenin yüzde 6’sı… Vergi cephesinde ise durum biraz daha nazik… Aba altından sopa gösterildiği için başvuru sayıları fena değil. Daha önce eski hesapla, yapılandırma sonrasında çıkan hesap arasında tek farkın taksit sayısı olduğunu yazmıştım.
Maliye başvurmayan mükellefi inceleyeceğini söylediği için herkes başvurdu. Ama göreceksiniz buradan da istenen tahsilât, tahakkuk oranına ters biçimde gelmeyecek. Tüm bu manzara bize gösteriyor ki borçlu olan vatandaşın, aftan yararlanma şansı yok. Başvuru niyeti olsa bile, ortaya çıkan ödeme tablosuna uyamayacağı için, büyük bir açmazla karşı karşıya.
Çünkü kendi organize ettiği mitinglerde, devlet memurlarıyla doldurduğu meydanların dışına çıkan iktidar mensuplarının nasıl tepkilerle karşılaştıklarını biliyoruz. İnsanlarda, özellikle de esnafta para yok. Büyük bir siftahsızlık gerçeği ile karşı karşıyayız. Piyasadaki tabir, ‘adeta nükleer bomba düşmüş gibi’ ise bu resmin doğru okunması gerekiyor. Ekonomide manzara buyken, akıl almaz açıklamalarla insanların kafaları karıştırılmaya devam ediyor. Son olarak Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yerel yönetimlerin bütçelerinin fazla verdiğini duyurdu. Sanki biz başka memlekette yaşıyormuşuz gibi, buna da inanmamız bekleniyor.
Şimşek deyip geçmeyin. Kendisi Türkiye’nin borcunu da halletmişti. Neydi hesabı? Özel sektörün borçlarını saymayın, tüketicinin borcu zaten kendine ait, iç borçları da hesaba katmayın, dış borçlar 110 milyar dolar civarında, rezervde de 90 milyar dolar olduğuna göre sorun yok. Hesap yapanın kapasitesi böyle olunca, yerel yönetimler konusundaki seçim söylemi kokan açıklamaya da şaşırmamak gerekiyor.
Nitekim sadece af kapsamındaki elektrik hesaplarına baktığınızda bile, Şimşek’in söylemlerin doğru olmadığı ortaya çıkıyor. Tedaş Genel Müdürü’nün verdiği bilgiye göre, borçlu abone gruplarına bakıldığında, en fazla borcu olan grubun belediye aydınlatmaları olduğu gözüküyor. 31 Aralık 2010 tarihi itibariyle bu kapsamda 63 bin 755 abonenin 1,2 milyar TL birikmiş faturası bulunuyor.
Ne güzel memleket değil mi? Borcu yok sayıyorsunuz, bir bakmışsınız hesap artıya geçmiş. Birileri bizimle çok kötü dalga geçiyor ya, hayırlısı. Merak ettiğim ise kendi durumunu yakından bilen vatandaşın bu sözlere inanıp, inanmayacağı. Onu da hep birlikte göreceğiz.
