Borç Krizi Avrupa’yı Aşabilir

Standart and Poor’s’un ABD’nin  kredi notunu 3 AAA dan 2 AA ya indirmesi sonucu  tarihe, kara Perşembe olarak geçen hafta ile, bu haftaya gergin başlayan küresel piyasaları incelediğimizde karşımıza çok ilginç bir durum çıkıyor. Borsalardaki panik satışlar, döviz kurlarının gereğinden çok yükselmesi ve altının ons fiyatının 1760 $’a tırmanması. Düşüş sürer mi, ? Kestirmek zor. Ancak, şunu da unutmamak gerekir ki,  finansal piyasalarda ki her artçı şok, aslında  borsalarda alım fırsatı doğurmaktadır. Yani, önümüzdeki birkaç hafta içinde, gerek ABD  Merkez Bankası, gerekse Avrupa Merkez Bankasının piyasaları yatıştırıcı açıklamaları devam ederse ki, gelecek hafta piyasalara daha çok likidite pompalanabilir, o zaman geri verilen kayıplar tekrar yükselişe doğru geçebilir ve  döviz ve altın fiyatları da makul seviyelere inebilir.

Bildiğiniz gibi, ağustos ayının ilk haftasında, ABD temsilciler meclisi,  gerçekleştirdiği oylama sonucunda,  14,3 trilyon dolar olan borç tavanını 2,4 trilyon dolar daha arttırarak, ABD’nin temerrüt riski ile karşı karşıya kalmasını önlenmiş oldu. Ancak,  bu durum ortaya şu sonucu çıkarmış durumda.  Gerçekte, borç miktarının arttırılması, ekonomi açısından çok olumlu bir gösterge olarak görülmemekte. Faizlerin “0”a yakın seyrettiği bir ekonomide, hala tüketici talebi çok canlı değil, muhtemelen, bu akşam ki FED toplantısı sonrası, parasal genişleme politikasına son veren FED, tekrar  devreye girerek, piyasaları sakinleştirici açıklamalar yaparak fonlamaya başlayabilir.

Önümüzde ki aylarda ise, özellikle 2011 yılı son çeyreğinde, küresel piyasalarda, yeni tsunamiler görebileceğimiz kuvvetle muhtemel olmak üzere, bana göre en büyük tehlike, Avrupa’nın artan borç sorunu olacaktır. Bugün Rönesans kıtası,  ABD’den daha kötü bir mali yapıya sahip olmasına rağmen, ABD’nin içinde bulunduğu ekonomik durgunluk ve kredi notunun düşürülmesi  nedeni ile, Euro kuru yüksek seyrini korumaya devam ediyor ki, bu durumun kırılma noktası önümüzde ki aylarda İspanya, İtalya ve Portekiz ve İrlandayı  içine alan  yeni bir kredi krizi ile değişikliğe uğrayabilir. Euro bölgesini incelediğimizde, ekonomi küçülmeye devam ediyor veya hiç büyümüyor. Kamu borcu 2,2 trilyon dolar düzeyindeki İtalya’nın 2011 yılı sonuna kadar 176 milyar Euro, gelecek 3 yılda 500 milyar Euro’luk geri ödemesinin olduğu dikkate alındığında, sizce, İtalyan ve İspanyol tahvillerini fazla riskli bulan yatırımcıların sayısı artar ise, önümüzde ki aylarda, Avrupa piyasaları ne durum da olur ?

http://bigyatirim.blogspot.com/

Dr. İsmet DEMİRKOL

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir