Ben Bu Ülkenin Neresini Yazayım?

Deveye ‘boynun eğri’ demişler; deve yanıt vermiş: ‘Nerem doğru ki?’ Şöyle bir adım geri çekilip Türkiye’ye baktığında da insan aynen bu hisse kapılıyor. Ben şimdi bu ülkenin neresini yazayım?

Başkasının trenine binerek ülkeyi savaşa götürmesini mi konu alayım? Dünyada iki ayaklı büyük kedilerin beslenebilmek için oyununa Libya’da, Suriye’de alet edilmesini ve kötü yola düşen tahsilât mafyasına benzer görüntüsünü mü?

8 milyar metreküplük doğalgaz için Gazze’ye ‘insanlık’ adı altında yapılanlara alet olarak, önce Davos’ta, sonra da hali hazırda sergilenen tiyatroyu mu konu alayım? Şu an yazımı yazdığım yerde, yan masamda oturanların ‘Ağabeyler Edebiyatı’nı mı? Çünkü herkes tarafından bilinen malûm ağabeyler bunlar.

Ağabeyler çocukları kursa yollamaya izin vermemiş. Ders çalışmak için özel evlere kapatacaklar ve hafta sonu bu evlerde kalacaklar. Bu arada televizyon falan yok. Sohbet ile vakitlerini geçirecekler. Sonra ne olacak? Muhtemelen o çocuklar ülke yönetiminin birer ferdi haline getirilecekler.

Yoksa malûmun ilanı bu konuyu bir kenara bırakıp, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’ni eleştiren sözde demokratların, Özel Yetkili Mahkemeleri desteklemelerini mi kaleme alayım? İnsanların tutuklu yargılanmalarını mı konuşayım? Cezaevlerindekilerin yarısının hükümlü değil, tutuklu olduğunu bizzat Bakan açıklamadı mı?

Ekonomideki ‘başarı’ palavrasına mı yanayım, ülkeyi yönetenlerin sağda solda fırça atmalarına karşın, bankacıların sözünden çıkmamasına mı? Yaklaşan kredi kartı tufanını görmezden gelmelerini mi, çarpık rakamlarla insanların gözlerini boyamasını mı?

Deniz Feneri’ni mi konuşayım, cayır cayır yanan halkın ekonomisini mi? Anayasal hak olan mülkiyet hakkının, Kanun Hükmünde Kararname ile hükümsüz kılınmasını mı ele alayım, yoksa tek adam yönetimine doğru adım adım giden ülkenin geleceğine mi yanayım?

Cumhuriyet tarihi boyunca, bin bir emekle oluşturulan kurumların, yok pahasına sağa sola dağıtılmasını mı anlatmalı, yoksa finans merkezi hayali altında İstanbul’daki Hazine arazilerinin birilerini zengin ederek, özelleştirmeyle birlikte promosyon yapılmasını mı?

Eğitimdeki rezaletten mi söz etmeli, kopya skandallarının sümen altı edilmesinden mi, eğitim kurumlarının yerlerine göz diken rantiyeden mi? Basının üç maymunu oynamasını mı kaleme almalı, telefon dinlemeleri için güçlendirilmiş bir yapının yeniden oluşturulmasını mı?

Konu o kadar fazla ki, soru işareti olarak koymakla bitmiyor. Ama en büyük sual ortada cevapsız bekliyor. Cebinde nüfus cüzdanı taşıyan ülkenin gerçek sahipleri! Neredesiniz? Neden vatandaş olup haklarını aramıyorsunuz, neden aldatılmışlığınıza itiraz etmiyorsunuz?

Ne yazmalı? Ülkeyi yönettiğini iddia edip uçuruma sürükleyenleri mi, yoksa sessizce buna seyirci kalanları mı? Söyleyin sevgili okurlar, siz söyleyin! Ben bu ülkenin neresini yazayım?

[email protected]

“Ben Bu Ülkenin Neresini Yazayım?” ile ilgili 1 yorum

  1. ”Ne yazmalı? Ülkeyi yönettiğini iddia edip uçuruma sürükleyenleri mi, yoksa sessizce buna seyirci kalanları mı? Söyleyin sevgili okurlar, siz söyleyin! Ben bu ülkenin neresini yazayım?”

    BOŞVERİNİZ SÖZDE YÖNETİCİLERİ…ONLAR ZATEN KENDİLERİNİN NE MAL YA DA KİMİN MALI OLDUKLARINI BİLİYORLAR !
    SİZ, SEYİRCİLERE YAZIN…SATILAN ÜLKENİN KÖLELERİNİN SPARTAKÜS’ Ü OLUN, GEREKİRSE SİLİVRİ’ DE YATIN AMA, YAZIN…YAZIN LÜTFEN ! ELİNİZİ AYAĞINIZI ÖPEYİM YAZIN ! AYAĞINIZIN TOZU OLAYIM YAZIN !…
    YAZIN Kİ, BİR SİZ YAZSANIZ BİLE YÜREĞİMİN YANGININI ANLAYAN BİR KARDEŞİM VARMIŞ HİÇ OLMAZSA DİYEYİM…
    YAZIN…YAZIN… YAZIN…ALLAH AŞKINA YAZIN ! VATAN SEVDASINA YAZIN…LİSTEYİ UZUN UZUN SIRALAYIP EN BAŞINDAN ELE ALIP YAZIN…HER DEFASINDA BİR KİŞİ UYANIP SİLKİNİRSE ?! …DÜŞÜNSENİZE TİTREYİP KENDİNE GELİRSE… DEĞMEZ Mİ ?
    YAZIN, SULAR SELLER GİBİ YAZIN …HER GÜN KIRAAT EDİP DUYGULARIMI DÖKMEKSEM BANA DA YAZIN…DEYİN Kİ ALLAH ONUN DA BELASINI VERSİN…ŞEREFSİZ ÇIKTI O DA… DEYİN LÜTFEN …

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir