ThyssenKrupp bölgesel Ceo’su son yıllarda ülkemizde asansör sektöründe çift haneli büyüme hızları nedeniyle, büyümelerini sürdürmek için ithalat yerine Türkiye’de fabrika kurarak, mühendislerini getirerek ve satın almalarla üçlü stratejiyle yola devam kararı aldıklarını açıklamış. Bakan Nihat Ergün ise, bu alanda ithalatı azaltmak için konut sektörü temsilcileri ile asansörcüleri ithalatı azaltmak için bir araya getiren bir toplantı düzenliyor.
Alman ThyssenKrupp AG’nin Doğu Avrupa, Afrika ve Ortadoğu CEO’su Raman Satamayer, 5 yıl içersinde Türkiye’de asansör sektöründe en az üç kat büyüme hedefleri olduğunu, bunu ithal ürünlerle gerçekleştiremeyeceklerini belirterek, yıllık çift haneli büyüme hızlarını korumak için üç ayaklı bir stratejileri olduğunu açıklıyor: “Türkiye’de bir fabrika kurmak, şirket satın almaları yapmak ve mühendislik takımımızı Türkiye’ye getirmek.” 1999 yılından bu yana faaliyette bulundukları Türkiye’de önemli değişim ve fırsatlara tanık olduklarını belirten Satamayer, önümüzdeki dönemde de büyük büyüme potansiyeli gördükleri için bu kararı aldıklarını açıklıyor.
Bu kararı almalarında yerli asansörcülerin bir dönem önemli gelişme göstermelerine karşın, ortak çalışma ve birleşip büyümelerle yeterli potansiyele ulaşamamalarının yarattığı boşluktan yararlanma isteği de yer alıyor. Türk asansörcüleri yüksek binalar için üretimde eksiksiz kaldıkları için son dönemde asansör piyasasında yabancı ilgisi hızla arttı. ThyssenKrupp’un kararı Türkiye piyasasına hizmet için sadece ithale dayalı çalışmanın yeterli olamayacağını, yeni strateji geliştirmeleri gereğini ortaya koyuyor.
Bu alanda yerli üreticilerin derlenip toparlanmaları için Bilim sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’de sektör temsilcilerini, TOKİ ve inşaatçıları bir araya getirerek bir çalışma başlatıyor. Bakan Ergün toplantıda 59 kurumu bir araya getirerek “Cari açığın azaltılması için konut sektöründe yakalanan ivmeye paralel olarak, yerli asansör kullanımını artırmanın yollarını” arayacak. Son 8 yılda 500 bin konut üreten TOKİ’nin önümüzdeki dönemde de 500 bin konut üretecek olması bu binalarda yerli asansör kullanımının sağlanması, bu alanda ithalatın azaltılması ve dolayısıyla cari açığın aşağıya çekilmesi mümkün olacak.
Türkiye asansör imalatçıları ağırlıklı olarak az katlı binalara hizmet verecek çok sayıda üreticiye sahip. Aralarında sert bir rekabet olması son dönemde bir kısmının üreticiliği de terk edip, yedek parça üretimiyle yetinmeleri sonucunu getirdi. Sermaye yetersizliğinin gündemde olduğu sektörde teknolojik gelişme ve çok katlı binalar için üretim sağlayabilmek için birleşmelere ihtiyaç olmasına karşın, bu ihtiyaç doğrultusunda gelişmeler olmadı.
Bunun doğal sonucunda son dönemde yükselen binalar için yabancı firmalar ithalatçı olarak hızla piyasaya girerek, önemli bir Pazar payı elde ettiler. ThyssenKrupp bölge Ceo’sunun açıklaması bu hızlı büyüme ve sektörde bekledikleri canlılık nedeniyle Türkiye’de fabrika kurma kararlarını açıklıyor. Bakan Ergün, ithalatı azaltmak isterken, bir yandan ThyssenKrupp gibi firmaları ülkemiz içersinde üretime teşvik ederken, bir yandan da onların ihracat garantisi vermelerini istemelidir. Ayrıca, kentsel dönüşüm projelerinin de hayata geçeceği önümüzdeki dönemde yerli firmaları da kapasite ve teknoloji artırmaları için birleşmelere yöneltici teşvikler uygulamalıdır.
Ancak, bu iki yönlü girişimle asansör ithalatı frenlenirken, yabancı firmaların ülkemizde üretime geçip ihracata başlamaları ve yerli firmaların büyüyerek, ithalatı azaltıcı üretim yalpalarının yanında özellikle komşulara ihracata başlamaları sağlanabilir.
Bakan Ergün’ün bu alanda proje geliştirilmesi için konut ve asansör sektörü temsilcilerini kamu kurum temsilcileriyle bir araya getireceği toplantı çok önemlidir. Olumlu sonuç vermesini dilerim.
