Küresel Ekonomide Likidite ABD’ ye Uçuyor

FED’in geçen hafta gerçekleştirdiği toplantı sonrası, parasal genişlemeyi sonbahara doğru azaltılabileceği mesajı tüm dünyada olduğu gibi, Türk piyasalarını da etkilemeye devam ediyor. Şu an  gösterge tahvilin faizi 5,28%’e yükselmiş durumda. İç Piyasada Dolar / TL ise 1,86 bandını aştı, 1,90’a doğru ilerliyor.  Mevduat da ki erime ile Borsada ki kar realizasyonu’nun dövize kayması ve küresel piyasalarda Doların değerlenmesi,  orta ve uzun vadede TÜFE’yi  ve özel sektörün kısa vadeli dış borçlarını derinden etkileyebilir. Bu durumda ,MB’nin politika faizinde artış yapmadığı ve dövize müdahale etmediği sürece ki şu an böyle bir beklenti artık yok, bu durumda negatif reel faiz önümüzde ki aylarda devam edecek olup,  faiz – enflasyon makası biraz daha açılacaktır. 

Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, bugün Türk Toplumunun tasarruflarını değerlendirmesinde, mevduatın büyük bir önemi vardır. Dolayısıyla,  faizlerde ki gerilemenin etkisi ile net reel getirinin enflasyonun %6,13 oranında hareket etmesi  nedeni ile negatif olması banka TL mevduatlarının dövize kaymasına neden olmaktadır. Not artışı sonrası, BIST de yukarı beklentilerin zayıflaması, paranın hisse yatırımlarına gitmesini engellemektedir. Bu durumda, önümüzde ki aylarda, Banka tasarruflarının Dolara ve Altına kaymasına şaşırmamak gerekir.

Esas sıkıntı ise negatif reel faizin, tasarrufları geriletmesinden dolayı, mevcut büyüme, sadece iç talep eksenli olduğunda ki 2013 ilk çeyrek ve şu an ki ikinci çeyrek de iç talep katkılı büyümeye devam ediyoruz ve dış talebin hiç katkı yaratmaması durumunda ki şu an dış talep negatif katkı yapıyor sonuç olarak cari açık bir miktar yükselmeye başlar ve ödemeler dengesinin  finansman kalitesi de sadece portföy girişleri ile gerçekleştiğinde, doğrudan yatırımların gelmemesi durumunda sıkıntı artmaya başlar. Dolayısı ile faizlerin uzun bir süre negatif seyretmesi, tasarrufların gerilemesi, orta ve uzun vadede cari açığın finansman sorununu tekrar  gündeme getireceğinden, 2013 senesinde % 5 – 6 gibi yüksek büyüme oranlarına ulaşamayacağımız gibi, %4’e yakın düşük büyüme oranı ile, 2013 senesini kapatabileceğimizi unutmamak gerekir.

https://twitter.com/drismetdemirkol

http://bigyatirim.blogspot.com/

Dr. İsmet DEMİRKOL

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir