Muhteşem on yıl!

Muhteşem on yıl!

Oradan, buradan derken, Kemal Derviş destekli ekonomimizin muhteşem on yılı geride kaldı!

Bu on yılın en büyük mimarı ve sadık uygulayıcısı ise hiç kuşkusuz ekonominin baş sorumlusu ve bence, eğer bu siyasi yapı, bunca ekonomik çelişkilere karşın hala seçmenden teveccüh(!) görmeye devam ederse de, geleceğin başbakanı olacak Sn. Babacan’dır.

Bunu herkesten önce dillendirmemin en önemli nedeni, kehanetimi yazılı olarak belgelemek ve tarihe not düşmek içindir. Ölmez sağ kalırsak, söylemiştik diye bilelim…

Evet, daha öncede belirtmiştik, Mayıs ayında çok şeyler olacak diye.

Fazla borsaya güvenmeyin, taşıma suyla değirmenin dönmeyeceğini, hata noksan girdiler ile de ekonomi çarkının bir gün gelip takılacağını.

Dolar çıksın, borsa düşsün ki bu yılın son çeyreğinde bilemediniz, 2013 ilk başına kadar düşen hisselerden Frenk bankerleri aheste, aheste toplayıp gene bizleri ters köşede bıraksınlar.

Her zaman diyoruz, yerli ve küçük yatırımcı olarak paniklemeyin ve günlük gazlara gelmeyin. Kendinize yıllık bir getiri hedefi koyun.

Bu en iyi faiz ortalaması olabilir ya da bu değerin üstünde hedefleyeceğiniz, artı bir sabit kaç sayı da olabilir.

Hep kazanmak mümkün olmadığına göre, kanaat edeceğiniz ve üzülmeyeceğiniz birde kayıp sınırınız olmalıdır.

Bundan sonrası, biraz ekonomi, birazda siyasi ilgi ve tahminleri, yatırımlarınızla özdeşleştirmek ve asla kısa sürede bu stratejileri bozmamak.

Elbette bu kolay bir durum değil.

Bizim küçük yatırımcılarımızın en büyük beklentisi ise kurumsallıktan uzak, bireysel hareket etmek ama(!) birilerinin hem al, hem de sat emirlerini onlara hatırlatmalarını beklemek oluyor.

Zaten beynimiz bizi devamlı ters yönde uyarmıyor mu?

İşte bu çelişkide, daima birilerinin bize al, sat demesini doğruyor ve doğal olarak böyle uyarıları da bekliyoruz.

Yani uzak kumanda durumuna düşüyoruz.

Birisi bir tuşumuza basmadığında ya yukardan satamıyor ya da değer kayıplarında, yatırımlarımız eriyerek elimizde kalıyor.

Her neyse, elbette herkesin kendi çapında bir deneyimi ve kar/ zarar tahammül sınırı var.

Biz şimdi geçen yılın sonundan itibaren yazdığımız ve önerdiğimiz kehanetlerin, gün bazında olmasa da, ay ve çeyrek dönemlerde, bire bir tutturduğumuzu ifade etmekle yetinelim ve küçük yatırımcıları bu düşünce ışığında, son çeyreğe doğru kendilerine en uygun bir portföy oluşturmalarını önerelim.

İçerde kim ne derse desin, gidişat hiçte iyi gözükmüyor. Yakın zaman da borsa düşüşte döviz ise yükselişine devam edecek gibi gözüküyor.

Ekonomik değerlendirmeler  ve bunlara karşı yapılan tehdit dolu açıklamalar, bir Fas ata sözünü hatırlatıyor..

‘’Ateş en çok dumanını sönerken çıkarırmış!’’ bizden söylemesi. Muhteşem yüzyıl gibi muhteşem on yılında parıltılarını artık hata noksanlarda sağlayamayacak gibi gözüküyor.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir