2011’de Dış Denge

Aralık ödemeler dengesi verileri pazartesi günü Merkez Bankası tarafından yayınlandı. Benim yazı günüme denk gelmişti. Sıcağı sıcağına sayıları değerlendirmeyi planlıyordum. Evdeki hesap çarşıya uymadı.

Sevgili kayınbiraderim Profesör Celal Göle Ankara SBF’de 6 dönem dekanlık yaptıktan sonra görevini bıraktı. Devir töreninde Mülkiye’nin güçlü gelenekleri beni duygulandırdı. 18 yıllık rekorunu kıran olur mu? Sanmam.

Dönüşüm de maceralı geçiyor. Ankara’da sabah yoğun kar yağışı ile uyandık. Havaalanı kapandı. Neredeyse dört saattir uçağın içinde oturuyoruz. Ne zaman kalkacağı hâlâ bilinmiyor. Bugün de kazaya kurban gitmemesi için yazımı uçakta bitiriyorum.

Rekorlar yılı

Tam bir yıl önce, o günkü eğilimlerin 2011’de 110 milyar dolar dış ticaret açığına ve 80 milyar dolar cari işlemler açığına işaret ettiğini yazdım. Çoğunluk uçtuğumu, en azından abarttığımı düşündü. Daktilo hatası zanneden bile oldu.

Sonuç ortadadır. 2011’de cari işlemler açığı 77 milyar dolar çıktı. Takvim yılı için tarihi rekordur. 2011 milli gelirini 775 milyar dolar hesaplıyorum. Dolayısı ile dış açığın milli gelire oranı yüzde 10’un gıdım altında çıkıyor. Bu tarihi rekorun aşılması ihtimali gözükmüyor.

Dış açık 2010’da 47 milyar dolardı. 2011’de 30 milyar dolar artmasının nedeni ithalatta 55 milyar dolar artıştır. İhracat artışı (21 milyar dolar) ve hizmetler fazlasında artış (2 milyar dolar) ithalattaki patlamayı karşılamadı.

Ödemeler dengesinin “net hata noksan” kalemini bir süredir pertavsız altına aldık. Dün gazete manşetlerine de taşındı. 2011’de “nesebi gayri sahih” döviz girişi 12.5 milyar dolar oldu. Uzak ara ile tarihi rekordur. Nedenleri karmaşıktır. Bir ara bakarız.

Diğer finansman kalemlerine dönelim. Doğrudan yatırımlar dış açığın sadece yüzde 17’sini karşılıyor (13.4 milyar dolar). 2005 sonrasının en düşük oranıdır. Buna karşılık TL ya da dövizle borçlanma açığın yarısını karşılıyor (38.1 milyar dolar). Özetle, finansman kalitesi iyice düşüyor.

Eğilimin yönü

Bütün haberler kötü mü? Nereden baktığınıza bağlı. Yıllık cari işlemler açığının tarihi rekoru 78.6 milyar dolarla ekimde kırıldı. Yani yılın son iki ayında yıllık açık 1.5 milyar dolar geriledi. Takvim yılı verileri bizi aldatıyor. Yılı değişen konjonktürle bitirdik.

Grafikte 2011’de aylık açıkların geçen yıla kıyasla değişimini izliyoruz. İlk yarıda ortalama aylık artış yüzde 130 iken temmuz-ekim döneminde yüzde 50’lere geriliyor. Kasım ve aralıkta eksiye dönüyor. Yani iki aydır aylık açık geriliyor.

TL’de değer kaybının bu olumlu gelişmeye şüphesiz katkısı oldu. Ancak konjonktürün belirsizliği sürüyor. İki soru ile bitirelim. Dış açıkta azalma eğilimi “yumuşak iniş” için yeterli mi? TL’nin değeri bu süreci destekliyor mu? Çabuk öğreniriz…

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir