Piyasa biber gazı mı?

Piyasa biber gazı mı?

Taksim olaylarında duran adamla başlayan durgunluktan(!) sonra her nedense, kendini olayın muhatabı olarak kabul eden yürütme tam tersi bir hareketlilik içinde!

Hatırlayalım ve bundan sonra daha da dikkatle izleyelim.

Nerede ise her gün ekranlarda tutuklama ya da gözaltına alma görüntülerinden geçilmiyor.

Diğer yandan sosyal medyada, bilgi ve belgelerin soruşturulduğu, üstelik en üst düzeyde hatta bakanlar seviyesinde hem de ekranlar önünde dile getiriliyor. Kuşlardan* hangi dallarda kimler için ne ötüşler ya da aralarında ne cikcik yaptıkları(!) her ne kadar kuşlar bize yaklaşmıyor, hemen uçuyorlar dense de, sorulup, sorgulandığı hem de, ülke yasalarına uyulmasının doğallığı dillendirilerek açıklanıyor.   

Yüz kitabında** da her ne kadar yalanlansa da yüz yüze (!) görüşmelerin ve bilgi paylaşımlarının tam bir uyum içinde yapıldığı övünülerek medyaya yansıtılıyor.

Tam, hadi bunlar, Gezi parkı direnişinde ki kaybedilen, otorite ve imajı(her ne demekse?) sağlamak için yapılıyor derken, bir de ne görelim? SPK tıpkı Gezi parkında ki duran adam gibi durulmaya ve sakinleşip kendi mecrasında akmaya başlayan piyasalara, belge ve bilgi istekleri ile adeta biber gazı, TOMA suyu sıkmaya başladı!

İlk başlarda pek önemsenmese de, istenen bilgiler ekonomi kanallarında açıklanmaya ve üzerinde tartışılmaya başlanınca işin çok farklı olduğu ve bir tedirginlik oluşturulacağı ortaya çıkmaya başladı elbette!

 Son günlerde, sosyal olaylara karşı uygulanan sert önlemlerin, ekonomik olaylara da aynı sertlikle yansıma durumunda, ekonomik ortam ne kadar gerilir ve ekonomik değerler ne yönde gelişir? Gözden uzak tutmamakta büyük yarar olsa gerek.  Ayrıca uygulamalarda ki bu kadar benzerlik ve üst üste gelen baskı ve yaratılan gerginliklerin yabancı ve yerli yatırımcılara nasıl yansıyacağını da tahmin etmek zor olmasa gerekir.

Yalnız para ve ekonomik enstrümanlar ile insanların, dayatılan baskılar ve tahrikler karşısında tavırlarının çok farklı olduğu asla unutulmamalı ve gözden uzak tutulmamalıdır!

Siz istediğiniz kadar dosyalar hazırlayın, sunumlar yapın, yemekler düzenleyin yabancı yabancının parasını kimsenin karakaşı kara gözü için riske atmaz!

Serbest piyasa kurallarının oluştuğu ve uygulandığı bir ülkede elbette her yatırımcı kendi mali portföyü ve hacmi oranında, kayıp ve kazançlarını dikkate alarak o ülkede tüm var sayılan sosyal, siyasal, ekonomik hatta doğa olaylarını da dikkate alıp, yatırımlarının konumunu değiştirecektir. Aksi varit bir ortamda yabancı yatırımcının gelmesini beklemek deveye hendek atmakla eş değer olsa gerekir!

Aslında böyle kuşkulu ortamların yaratılması ve piyasaların her açıklanan haberlerle hop inip hop kalkması, tamda fırsatçılar için bir kazanç ortamı yaratmıyor mu?

Sözün özü;

Şaşkın tavuğun başı kesilir derler. Bilerek, bilmeyerek belli ki yeni alımlar için yeniden maliyet oluşturulmaya çalışılan alt seviyelere çekme gibi bir ortam devam edecek.  Siz, siz olun çıkanlardan değil takip edip borsa, altın gibi düşenlerden alın!

*TWITTER

**FACEBOOK

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir