AB’de Işık (!) göründü…


AB’de Işık (!) göründü…

      Son günlerde ülkemizin üzerinde dolanan kara bulutların artık dağılmasını umut ederek, geçtiğimiz hafta verdiğimiz şehitlerimize ve bu hafta Van’da meydana gelen depremde hayatını kaybedenlere rahmet, kalan yakınlarına ve tüm vatandaşlarımıza başsağlığı diliyoruz. Umarız bir daha böyle acılar yaşamayız.

AB’de ışık(!) göründü: 

     Ana gündemimizde değişim yok. Nihayet bu hafta AB’de dananın kuyruğu kopacak. Haftasonu gerçekleşen AB Liderler Zirvesi’nde çözüm yönünde somut kararlar çıkmasa da çözüm yolunda ilerlendiği mesajları piyasalar için umut ışığı oldu. 26 Ekim Çarşamba günü yapılacak zirveden somut kararların çıkması bekleniyor. Bu sabah itibariyle gelinen noktada Yunanistan’a altıncı kredi dilimi serbest bırakılıyor, Yunan tahvillerinde asgari %50 tenzilat kabul edilmiş gibi ve bankaların sermayesinin 100 milyar euro arttırılması planlanıyor. EFSF’nin (European Financial Stability Facility) tutarının artırılması ya da kaldıraçlı işlem yapma olanağının sağlanması konusunda ise şimdilik bir gelişme yok fakat üzerinde çalışıldığı biliniyor. Peki, piyasalar bu kararlara memnun olur mu ya da piyasalar ne bekliyor? Piyasaları memnun edecek kararlar bu yönde fakat beklenen tutarlar bu rakamların iki misline yakın. Piyasalarda bankacılık sektöründe istikrarın sağlanabilmesi için bankaların 200 milyar eurodan fazla sermaye artırması bekleniyor. Fakat AB sorunun temeline inecek ve PIIGS sorununa kalıcı bir çözüm üretecek olursa bankaların bu oranda bir sermayeye ihtiyacı olmayabilir. Bu krizin çözümü de EFSF’de. EFSF’de piyasaların beklediği asgari tutar olan 1,5 trilyon euroluk rakama ulaşılabilir ya da kaldıraçlı işlem yapma imkanı tanınarak büyüklüğün bu tutara ulaşması sağlanabilirse, piyasalar bankaların sermaye artırımı rakamı konusunda çok fazla ısrarcı olmayabilir. Yani EFSF’nin etkinliği artırılabilirse diğer konularda şuan bahsedilen rakamlar piyasaların olumlu reaksiyon vermesini sağlayabilir. Özetle çözümün anahtarı üzerinde en fazla tartışmanın da yapıldığı EFSF. Belirlenen tutar ya da bu tutarın kullanım şekli piyasaları tatmin ederse yılın geri kalanı kurtarılmış olur, aksi takdirde atılacak diğer adımlar teferruat olarak kalır. Piyasalar geçtiğimiz hafta tünelin sonundaki ışığı gördüler ve olumlu reaksiyon vermeye başladılar. Bu hafta o ışığın günışığı mı yoksa üzerimize üzerimize gelen başka bir trenin ışığı mı olduğunu anlayacağız. Umarız AB bugüne kadar tekrarlamakta ısrar ettiği yanlışlardan birini daha yapmaz.

ABD’de 3. çeyrek büyümesi bekleniyor:

      Bu haftanın en önemli verisi Perşembe günü açıklanacak olan ABD’nin 3. çeyrek büyüme rakamı. Bu rakam öncesinde 3. çeyreğe ait açıklanan şirket karlılıkları genelde olumluydu. Gelen birçok veri ABD’de ekonomik aktivitenin gelişimde sorun olmadığını işaret etti. Bu hafta açıklanacak büyüme verisiyle bu durumu teyit edeceğimizi tahmin ediyoruz. Çarşamba günü AB sorunu çözebilecek bir adım atar ve ABD’de büyüme verisi en azından beklentileri karşılarsa piyasalar mini bir ralli içine girebilir.

İç piyasa gergin:

     Yurtiçi piyasalardaki gerginliğin dışarıya göre daha fazla olduğunu gözlemliyoruz. Bu gerginlik yurtdışında oluşacak ilk negatif havada kendini çok sert hissettirebilir. Kurlar tarafında TCMB’nin tüm hamlelerine karşın taşların hala yerine oturmadığını düşünüyoruz. Geçtiğimiz hafta PPK toplantısında gecelik borç verme faiz oranlarındaki 350 baz puanlık artış, piyasalara bir gözdağı verme çabasıydı. Bizce bu hareketin ardında, “gerekirse faiz artırımı da gelebilir” mesajı gizliydi. Fakat biz, TCMB’nin büyümeye bu kadar açık destek verdiği bir ortamda bu olasılığı oldukça düşük gördüğümüzü belirtmek istiyoruz. TCMB’yi rahatlatacak tek gelişme ise AB’deki krizin aşılması. Aksi takdirde TCMB’yi de piyasaları da zorlu bir süreç bekliyor olacak.

Bu hafta açıklanacak verilerden ön plana çıkanlar: 

24 Ekim 2011 Pazartesi:

•          14:30 – Türkiye Ekim Ayı Kapasite Kullanım Oranı

•          15:30 – ABD Eylül Ayı Chicago FED Ulusal Aktivite Endeksi

25 Ekim 2011 Salı: 

•          16:00 – ABD Ağustos Ayı S&P Case Schiller Konut Endeksi

•          17:00 – ABD Ekim Ayı Tüketici Güven Endeksi

•          17:00 – ABD Ağustos Konut Fiyat Endeksi

•          17:00 – ABD Ekim Ayı Richmond FED İmalat Endeksi

26 Ekim 2011 Çarşamba: 

•          10:00 – TCMB Enflasyon Raporu’nu Yayınlayacak

•          15:30 – ABD Eylül Ayı Dayanıklı Mal Siparişleri

•          17:00 – ABD Eylül Ayı Yeni Konut Satışları

27 Ekim 2011 Perşembe:

•          10:00 – TCMB Eylül Ayı Ticaret Dengesi

•          12:00 – Euro Bölgesi Ekim Ayı Tüketici Güven Endeksi

•          15:30 – ABD 3. Çeyrek GSYH

•          15:30 – ABD 3. Çeyrek Kişisel Tüketim Harcamaları

•          15:30 – ABD Haftalık İşsizlik Başvuruları

•          17:00 – ABD Eylül Ayı Bekleyen Konut Satışları

28 Ekim 2011 Cuma:

•          15:30 – ABD Eylül Ayı Kişisel Gelirler

•          15:30 – ABD Eylül Ayı Kişisel Harcamalar

•          15:30 – ABD Ekim Ayı Michigan Üniversitesi Tüketici Güven Endeksi

İMKB 30 TEKNİK ANALİZİ           :

       İMKB 30’da oluşan simetrik üçgen geçtiğimiz hafta aşağı yönde kırıldı. Bu formasyonun tamamlanma hedefi 64,000/64,500 aralığı. Geçmiş dönemlerde İMKB’de oluşan simetrik üçgen formasyonlarının kırılması sonucunda formasyonu tamamlama oranı oldukça yüksek. Bu nedenle bu formasyonun tamamlanma olasılığı göz ardı edilmemeli. Bizler de bu olasılığı göz önünde bulundurarak, bu hafta içinde yeniden kırılmanın olduğu 71,000 seviyesinin üzerine atılmadığı ya da 64,000/65,000 aralığına gelinmediği sürece long pozisyon önermiyoruz. Eğer endeks bu formasyonu tamamlayacak ve bahsettiğimiz seviyelere kadar gerileyecek olursa, 63,700 altında stop loss yapmak kaydıyla 64,000/65,000 aralığından long pozsiyon alınabileceğini düşünüyoruz. Eğer endeks bu gerilemeyi yapmayacak ve yeniden 71,000 üzerine atacak olursa da bu seviye üzerinde aşağıda bir stop loss belirlemek kaydıyla long pozisyonlara ağırlık verilebilir. Özetle formasyon tamamlanmadan ya da 71,000 geçilerek bu formasyon iptal olmadan bu hafta içinde trade amaçlı pozsiyonalrda short pozsiyonlara ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

USD/TL TEKNİK ANALİZİ      :

         Dolar/TL kuru TCMB’nin Perşembe günü gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına kadar tüm müdahalelere direnmeyi başardı. Son toplantıda TCMB’nin gösterge faizlere dokunmasa da borç verme faizinde 350 puanlık artış yapması, piyasalara gerekirse faiz silahını da kullanabilir mesajıydı. Bu mesaj kurda yükselişin önünü kesti. Buna rağmen kurda orta vadede hareketi belirleyen ana unsurun yurtdışı piyasalar olacağını düşünüyoruz. Bu hafta AB’den bankacılık ve PIIGS krizine kalıcı bir çözüm çıkmaz ve yeniden dolar güvenli liman olarak ortaya çıkarsa kurda yeni yükselişler kaçınılmaz olacaktır. Bu durumda kurda yukarı yönlü hareket sertleşebilir.  Kurda aşağı yönlü hareketlerde 1,8175 civarında güçlü destek bulunuyor. Hafta içinde bu seviyelere doğru olacak geri çekilmeler 1,85/1,86 hedefli alım fırsatı olarak değerlendirilebilir. AB’den herhangi bir çözüm çıkmaması durumunda ise kurların 1,86 üzerindeki hareketinde aşağı yönlü pozisyon bulundurmayı çok riskli buluyoruz.

Üzeyir DOĞAN
Kapital Menkul Değerler A.Ş.

Türev Araçlar Birimi / Uzman

Tel: 0212 330 04 70
Fax: 0212 330 0 369

www.kapitalmenkul.com.tr
[email protected]

UYARI: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danısmanlıgı kapsamında degildir. Yatırım danısmanlıgı hizmeti; Aracı kurumlar, portföy yönetim sirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müsteri arasında imzalanacak yatırım danısmanlıgı sözlesmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kisisel görüslerine dayanmaktadır. Bu görüsler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar dogurmayabilir.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir