Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, basın mensuplarının yaklaşımlarından yakındı. Ekonomide yaşananları savaş muhabiri yorumlarıyla yapmanın doğru olmayacağını söyleyen Bakan’ın bu ifadesine gülsem mi, ağlasam mı karar veremedim.
İnsanın içinden gülmek geliyor, çünkü kendi işini doğru düzgün yapmayı bir kenara bırakıp, gazetecilik dersi vermeye kalkmış. Ağlamak istiyorum, zira benim ekonomiyi yöneten bakanlarımdan biri, en az son 3 yıldır dünyada bir finansal savaş yaşandığından bihaber.
O zaman Bakan Ergün’ü mutlu etmek adına hadiseyi maç kritiği boyutunda ele alalım. Öncelikle takımımızın ciddi kontratak yediğinin altını çizmek lazım. İş dünyasının santrafor gibi ileri uçta mücadelesini sürdürmesine karşın, ekonominin gerekliliklerini yerine getirmeyen ekonomi yönetimi orta sahada sürekli gedik veriyor.
Başbakan ve Yardımcıları’nın Sabri tadında muz ortaları dağa taşa yapmasını saymazsak, orta sahada verilen bu boşluk, defansın yani Merkez Bankası gibi kurumların zorlanmasına neden oluyor.
AB ve ABD tribünlerinden atılan yabancı maddeleri, uluslararası kuruluşlar olarak nitelendireceğimiz hakemin görmemesi de oyuncularımızın performanslarını sahaya yansıtmasında olumsuz etki yapıyor.
Kanatlar çalışmazsa, ileri uçtakiler ekstra performans harcadığı için verimli olamazsa, orta saha gedik verir, defans da zorlanırsa vatandaş yani kaleci ne yapsın? O kaleyi şaşırıp, sürekli koruduğu kalesine gol atan kendi takım arkadaşlarıyla başa çıkamıyor ki…
Bu arada maçla ilgili şike söylentileri de ayyuka çıktı. İşin en acısı takımın yarısından fazlası bilerek ya da bilmeyerek şikeye dahil olmuş gözüküyor. Parayı kim mi vermiş? Onun yanıtını da Rafet El Roman veriyor: Macera dolu Amerika, Amerika…
Sayın Bakan’a sormak lazım, acaba bu haliyle gelişmeleri yorumlamak doğru mudur? Bu yolla anlatınca daha mı sempatik oluyor? Eğer başarılı ekonomi palavralarını bir kenara bırakıp, ülkece anlamamakta direnirsek, bundan sonrakini de bir magazin muhabiri tadında anlatabilirim.
Herhalde onun da manşeti şu olur: Kimin eli kimin cebinde?
