Çetin Ünsalan – Başarılı ekonominin gözde mesleği; avukatlık

Geleceğin ekonomisinde dünyada yeni meslekler belirleniyor. Mesela genetik mühendisliği, ışın mühendisliği gibi…  Dünya bunları konuşa dursun; çok önemli değil. Türkiye’de geleceğin mesleği belirlendi. Avukatlık…

 

Hukuk alanının ayrılmaz üç ana bacağından biri olan avukatlık, adalet kavramındaki savunma hakkı nedeniyle en çok saygı duyduğum mesleklerden biridir. Elbette her meslek içinde iyisi de, kötüsü de vardır. Bunu bir kenara koyalım.

 

Asıl soru şu: Neden avukatlık, Türkiye’nin önümüzdeki yıllara damga vuracak mesleğidir? Bu sualin yanıtı ve tercümesi üç kelimede gizlidir. Başarılı ekonomi palavrası…

 

Yıllarca yapılan yanlışlar, tüketim odaklı yürütülen bir ekonomik model, üreticiyi yok sayan ve kumar ekonomisi üzerine kurulan, tüm hedefini de makyajlayarak rakamları tutturmaktan ibaret sayan bu zihniyetin, acı sonuçlarını yaşıyoruz; yaşamaya devam edeceğiz.

 

Adalet Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sırasında komisyonda verdiği bilgiler, ülkede 2015 itibariyle icradaki dosya sayısının 24 milyon adet olduğunu ortaya çıkardı. Bizzat bakanlığın verdiği bilgidir. Dosya başına bir alacaklı, bir borçlu deseniz 48 milyon adetlik avukatlık işi var demektir.

 

Yine Aydınlık Gazetesi’nin 3 Şubat 2016 tarihli ‘İflas Masaları’ başlıklı haberi de bunu destekleyen bir veri. Ülkede şirketlerin arka arkaya iflas masalarına başvurması, iflas mahkemelerinde bir ihracatçı birliği başkanının bile firmasının yer alması yine hem o şirket, hem de alacaklıları için binlerle konuşulabilecek avukatlık işi demektir.

 

Üstelik haberde de belirtildiği üzere mesele sadece İstanbul’dan ibaret değil. Denizli, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kayseri, Konya, Çorum gibi çok sayıda Anadolu iline de yayılmış bir problemden bahsediyoruz. Bu firmalar kapandığında işsiz kalacak insanların haklarını aramak için de, firmaları savunmak için de yine avukatlar devreye girecektir.

 

Bir örnek de Karadeniz Ereğli’den… Bir zamanlar kişi başı geliri İsviçre seviyesinde olan bölgede, ERDEMİR’in özelleştirilmesiyle birlikte, patlayan işsizlik, ilçenin yarısının icralık olması bunun en basit örneği değil de nedir?

 

Yine boşanma davalarına bakalım. Türkiye’de boşanma davaları patlamış vaziyette. 54 ilde TÜİK verilerine göre patlama gösteren boşanma davalarının en büyük sebebinin ekonomik nedenler olduğu tespiti ise uzmanlar ve hukukçular tarafından paylaşılan bir gerçek. İşte bu da başarılı ekonomi palavrasının bir sonucu ve yine her biri için avukat gerek.

 

Önümüzdeki sürecin en önemli başlıklarından biri işten çıkarmalar. İşsizlik Türkiye’nin içinde bulunduğumuz yılı da kapsayacak bir biçimde gelecek senelerdeki en önemli sorunu ve aklınıza gelebilecek diğer tüm problemleri de tetikleyecek bir unsur.

 

Hem işveren hem de çalışan tarafında yaşanan açmazlar, içte ve dışta tamamen kapanmış bir pazar, ağırlaşan maliyetler ve diğer tarafta yaşam koşulları iş davalarını daha çok öne çıkaracaktır. Alın size, her iki cepheyi de ilgilendiren avukatlık bir mevzu daha…

 

Lafın özü şu: Yaşadığımız problemleri alt alta koyduğumuzda, ekonomideki hatalar veya yanlış tercihler, ülkeyi mahkeme kapılarına mecbur bırakmıştır. Eğer bir ülkede en çok avukatlara, daha geniş fotoğraftan da hukukçulara iş düşüyorsa ve o ülkede hukuk keyfiyet içinde hayat buluyorsa, orada bir başarıdan ve istikrardan söz edemezsiniz.

 

Sonuç itibariyle yarınınızı da böyle kaybedersiniz. Çünkü böyle ülkelerde en çok iş avukatlara düşerken, diğer tarafta bir yerlerde ülkenin biri robotlar geliştirecek meslekler yaratır. Siz de oturur; yıllardır yediğiniz palavrayı öğütmeye çalışırsınız.

 

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir