Başarılı Zarar

Ekonomik terimler birçok insanın aklını karıştırır. Oysa günlük hayatından sağlamasını yapsa, ne kadar basit olduğunu görecek. Mesela cari açık nedir? Bir esnafın elde ettiği gelirden daha çok harcama yapması… Aynı şeyi daha basite indirgersek bütçe için de söyleyebiliriz.

Bütçe bir ülkenin zararda ya da kârda olduğunu bize anlatır. Bütçe açığı veren ülkeler, borçluluk durumlarını da hesaba katarak, bütçesinin sürdürülebilir olup olmadığına bakarlar. Sürdüremezlerse de elde avuçtakini satıp, savmaya ve zararı karşılamaya çalışırlar.

Yunanistan bunun çok güzel bir örneği… Yıllarca makyajlanan bütçelerin duvara toslamasıyla ortaya çıkan zarar artık karşılanamıyor. Varlıklarını da haraç mezat satıyor. Ekonomisi adeta geçmişte bizim de yaşadığımız düyun-u umumiye kurallarıyla alacaklıların kontrolü altında…

2012 yılında bütçe gerçekleşmesi açıklanan Yunanistan’ın açığı duyuruldu. Rakam ürkütücü boyutta… Tam 11,9 milyar Avro… Yani yaklaşık 12 milyar Avro’luk bir zarar ile karşı karşıya ve ekonomisini döndürmek için yurtdışından gelecek paraya muhtaç durumda… Peki Yunanistan ne? Batık…

Ama ortada bizim adımıza bir sorun var. Madem Yunanistan batık ve dünyadaki kredi derecelendirme kuruluşları tarafından da sürekli dayak yiyor; nasıl biz başarılı oluyoruz? Çünkü rakamlara baktığınızda Türkiye’nin 2012 senesindeki bütçe açığı da 28,8 milyar TL.

Bunun 2,69’luk kur değeri üzerinden karşılığı tam 10,7 milyar Avro yapar. Yani yaklaşık 11 milyar Avro… Koyun bunun üzerine kaynağını açıklayamadığınız, adına net hata noksan denen kalemi de… Ne idi rakam? 4 milyar dolar. Yani yaklaşık 3 milyar Avro… Peki biz nasıl başarılı oluyoruz? Birinin çıkıp bunu açıklaması gerekmiyor mu?

Denilebilir ki bizim bunu karşılayacak paramız var. Yurtiçindekileri satıp savdığımız ya da artan iç borcumuz ortada. O zaman borçlu olduğumuz dünyadaki fotoğrafa bakmamız gerekiyor. Türkiye’nin yurtdışı varlıkları ile yükümlülükleri arasındaki pozisyon açığı 420 milyar dolar… Kime göre? Merkez Bankası’na göre…

Bütçe açığını kim duyuruyor? Maliye Bakanlığı… Yani devletin resmi rakamlarına göre biz zaten batmış durumdayız? Ama en büyük başarı bu batmışlığı nasıl oluyor da, Türkiye’deki iktidar başarı olarak sunabiliyor ve halkın bir bölümünü de inandırıyor. İşte yanıtı bulunamayan soru bu…

O zaman yanıtını ben vereyim. İş dünyasından medyaya öyle güzel paralar kazananlar var ki, bu çıplak gerçeği vatandaşa farklı yansıtıyorlar. Sağlamasını mı istiyorsunuz? Fransa Meclisi önemli bir karara imza attı.

Yılda 1 milyon Avro’dan fazla kazananlara yüzde 75 vergi getiriyor. Yapın bizde de aynı yasayı, bakın bugün ‘başarılı ekonomi palavrasını’ ülkeye duyuranlar gerçekleri nasıl haykırıyorlar. Hazır bütçe komisyona inmişken, gündeme gelir mi? Sanmam… Çünkü bu paranın altından kimin ya da kimlerin çıkacağı belli olmaz. Daha kolayı var. Yap dolaylı vergilere zammı, vatandaş ödesin. Ne başarılı bir ekonomi ve nasıl başarılı bir yönetim değil mi?

[email protected]

“Başarılı Zarar” ile ilgili 2 yorum

  1. Öyle bir kazancı alavere dalavere faiz ve para harekatları ile üretmeden kazanlar ve hortumcular tarihin karanlık sayfalarında kaldı.

  2. Siz yayınlamayın ama şunu da ekleyeyim, bunu bin tane ekonomist uzman prf. söylüyor yazıyor siz de gayet iyi bilip bilmezden geliyorsunuz, borçsuz büyüme olmaz bu bir, borç tek başına anlamsızdır borcu gayrisafi yurt içi hasılaya oranlayarak anlamlandırırsınız bu iki.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir