Bir Tadımlık Bütçeler

Bir Tadımlık Bütçeler

İki bin on iki yılı bütçe çalışmaları kamuoyuna yansıdıkça, komisyonlarda ki tartışmaları ve tepkileri gördükçe, anlıyoruz ki bu yılda bütçe bir tadımlık, oradan buradan aktarımlarla pişirilecek.

Kayıtlı ekonomik yurttaşlardan, bir çimdik elektrik zammı, bir çimdik ÖTV, bir tutam KDV artışları ile bir kaşık MTV, yeteri kadar da emlak vergileri tencereye atılacak.

Önce yüksek ateşte bir taşım kaynatılıp, sonrasında altı kısılacak ve taşmasın diye de kapağı, ücret artışları kadar(!) yüzde üçlük, aralık bırakılacak.

Arada, sırada tadına bakılacak elbette!

Eğer afiyetle yenilecekse ne ala, yok daha farklı malzemeler ve lezzetler gerekiyorsa, o zaman bolca eldeki B-2’den  içine atılacak, kıvamı artınca, biraz sulandırmak için, ısıtılmış ve hazır tutulan bedelliden, bir bardak üzerine yedirilerek dökülecek ve devamlı medya usulünde marina eder şekilde, karıştırılacak.

Tam indirmeye yakın, isteğe göre üzerine biraz pasaport harcı, birazda trafik cezaları serpiştirilip, ocağın kenarın da dinlendirilmeye bırakılacak ki acıkanlar, bu nefis kokuları ve tencereyi görüp etrafına üşüşsünler, iştahları kabarsın.

Bütçemiz büyük bir beklenti ile meclis komisyon görüşmelerini tamamlayıp, genel kurula gelsin, onaylansın ve de öncelikle hatırlı misafirlerimize, doyurucu tabaklarda servis edilsin!

Tüm bunlara rağmen hala bir takım eksiklikler çıkarsa, anında ara ihaleler ile zam farkı sizlerden ikram, 2002 yılı kasım dönemi kalecik karası üzümlerinden kırmızı bir şarap, olmadı üzerine okkalı bir kahve ile zamlı bir sigara ya da puro servis edilsin!

Eh artık, on iki ay süresinde, tencerenin içinde ne kaldı ve bize de sıra gelirse? Belki bir kepçe, bilemedin bir kaşık da olsa, nasipleniriz.

Yoksa?

Yüzde üç, artı yüzde üç ile ölmez, sağ kalırsak?

Bir daha ki yıla, yerel seçimler yüzü suyu hürmetine ya da cari açık, sıcak parayı soğutmazsa, belki bir ümit!

Bu arada, ekonomi mutfağın başında ki deneyimli ustamızın uyarılarına da önem verip, ayağınızı sakın ola ki, yorganınıza göre uzatmayı ihmal etmeyin.

Beklenenden daha kötü bir durumla karşılaşırsanız da, bu da nerden çıktı? Bu kadarını da beklemiyorduk(!) gibi laflarda etmeyin.

Gayet normal olarak karşılayın.

Varsa bir yıl önceden kalma birikimlerinizi de tüketin, hiç çekinmeyin.

Kısmetse iki bin on üçte, karnımızı doyurmak ne kelime? Tıka, basa yiyip, içmekle kalmayacağız, millet olarak, top yekûn havalanıp, uçacağız da!

Artık tok karnına, birden bire havalanmak ve yerlerde sürünürken, alışılmamışın dışında bir irtifada uçmak, ne derece sağlıklı, bünyenizde ne gibi yan etkiler yapar? Onu biz bilemeyiz(!) ama önerimiz, eğer bu günlere erişenler olursa, ilk önce hafif bir altlıkla başlamaları ve aralıklarla azar, azar yemeleri ve bünyelerini alıştırmalarıdır.

Bu söylediklerim zinhar benim tariflerim değildir.

Sevgili Kırca’nın olacak o kadardaki mevlit usta mizah oyunlarından ya da ayakta güldürü yapanların söylemlerinden de alınmamıştır.

Sizler gibi izlediğim medya kanallarında ki ekonomistlerimizin her gün bizlere verdiği, ekonomik tariflerden derlenmiştir.

Pişirme şekilleri ve anlatımlar ne kadar değişik olsa da, temel malzemeler, zam, faiz, döviz, vergi olmak üzere hep aynıdır ve her türlü telif hakkı da onlara aittir.

Kazım Çiloğlu

 

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir