Başbakan Yardımcısı Ali Babacan,Türkiye’nin büyümesinin Avrupa ortlamasının üstünde olacağını açıkladı.
Londra’da BloombergHT.com Genel Yayın Yönetmeni ve BloombergHT Araştırma Müdürü Cüneyt Başaran’a özel açıklamalarda bulunanan Başbakan Yardımcısı Babacan, daha önce yüzde 4 olarak açıkladığı büyüme beklentisi ile ilgili “Bu noktada dış etkenler çok önemli fakat hangi senaryo gerçekleşirse gerçekleşsin riskler yoğun da olsa büyüme oranımız Avrupa Birliği ortalamasının üstünde olacaktır.” açıklamasında bulundu.
-Her ülke kendi ev ödevini yapmalı
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Avrupa Birliği’ndeki son durumla ilgili ise “Öncelikle her ülke kendi ev ödevini yapmalı, her ülkenin kendi içinde öncelik listesi olmalı. Bazı ülkeler kapalı bir pazar olmaktan çıkıp açık bir pazar olmaya yönelmeli. Koordinasyon çok önemli. Bu tablo Avrupa, euro bölgesi ve küresel ekonominin büyümesi için iyi değil.” dedi.
“Euro bölgesinde tartışmalar daima olur ama ortak akıl her zaman galip gelir” diyen Babacan kriz senaryolarını şöyle anlattı:
“Avrupa Birliği’nden ayrılmadan bazı ülkelerin eurodan çıkacak olmasını sadece bir fantazi olarak görüyorum çünkü böyle bir model henüz tanımlanmış değil. Bunu talep eden ülkede de çok ciddi refah kayıpları olacaktır. Birlikte kalmak için atması gereken adımlar çıkmaktan çok daha karlıdır.”
Avrupa Birliği kurallarının yeniden düzenlenemsinde fayda olacağını söyleyen Babacan, “Her ülkenin bütçe açığına uygun hareket etmesi lazım, uygulamayanlara ciddi yaptırımlar olmalı.” dedi.
-Bankacılık sektörünün itibarı gözetilecektir
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bankaların uyguladığı işlem vergilerinde makul oranlarda olması ve insaf sınırlarını zorlamaması gerektiğini söyledi.
Babacan, Türkiye’de bankacılık sektöründe faiz hadlerinin oldukça düşük seviyede olduğunu kaydederek, daha önceki dönemlerde bankaların karının önemli bir kısmının faiz gelirlerinden oluştuğunu hatırlattı. Faizlerin düşmesinin ardından mevduat faizleri ile kredi faizleri arasındaki farkın azaldığını, bankaların karlılıklarıyla ilgili riskler belirdiğini ifade eden Babacan, bunu telafi edebilmek içinde, bankaların işlemlerden aldıkları ücretleri yükselttiğini kaydetti.
Babacan, ”Faiz gelirlerinin yanında diğer işlem gelirlerini yükselterek bunu telafi etme yolunu seçtiler. Banka bilançolarına baktığımızda, banka bilançolarının sağlam yapısını koruyabilmek için bu trend aslında doğal bir trend. Çok yadsımamak lazım. Ama öte yandan bankaların kredi müşterileri açısından baktığımızda da uygulanan bu işlem vergilerinde makul oranlarda olması lazım. İnsaf sınırını zorlamaması lazım” dedi.
Rekabet Kurulu’nun bankalara yönelik başlattığı soruşturmanın tamamen kendi inisiyatifiyle, şikayetler üzerine yaptığı bir çalışma olduğuna işaret eden Babacan, daha henüz araştırma, soruşturma aşamasında olduğunu kaydetti ve şöyle devam etti:
”Burada hiçbir banka suçlu bulunmuş değil, ceza verilmiş değil. Yanlış bir anlam çıkarmamak lazım. Rekabet Kurulu, bakacak, kendine gelen şikayetler doğrultusunda bankalardan bilgiler toplayacak. Buradaki ana konu kredi kartı, faizler, diğer konular olsun, bankalar kendi aralarında konuşarak, anlaşarak ortak hareket ediyorlar mı bir oligopol bir davranış var mı yok mu? Bunun araştırmasını yapacak. Bununla ilgili somut bir bulguya rastlanmazsa problem yok. Ama gerçekten bazı bankalarımız böyle bir yanlış tutum içine girdilerse, gerekenin yapılması lazım.
Bir yandan da bankacılık sektörümüzde rekabetin gerçekten çalışmasını arzu ediyoruz. Böylesi bir ortamda özellikle dünya, Avrupa finans sistemimizin böylesine çalkantılı olduğu bir dönemde Rekabet Kurulu’nun bizim finansal istikrarımız ve bankacılık sistemimizin istikrarını ve itibarını koruması gerektiğini düşünüyorum. Bu süreç boyunca, bankacılık sistemimizin itibarının, güvenilirliğinin korunmasına özen gösterilmesi gerekli. Rekabet Kurulu’muz da bunlara özen gösterecektir diye düşünüyorum. Bu bizim bankacılık sistemimizin bünyesiyle alakalı bir problem değil, sadece rekabet iyi çalışıyor mu çalışmıyor mu? Rekabet Kurulu’nun oradan bir bakış açısı vardır. O konuda da gerekli özeni göstereceklerini tahmin ediyorum.”
-Merkez Bankası gerekeni yapıyor
9 yıldır kararlı bir şekilde serbest kur rejiminin uyguladıklarını vurgulayan Babacan, “Hükümetin böyle bir kaygısı yok. Merkez Bankası’nın kur ya da bant aralığı hedefi yok. Merkez Bankası’nın bu konuda açıklama yapması doğru değil, fakat Merkez Bankası’nın en büyük önceliği de fiyat istikrarı. Sıradışı günlerde sıradışı önlemler almak gerekiyor, Merkez bunu yapıyor. Bunun yanında Merkez Bankası bağımsız bir şekilde gereken adımları atıyor. Fiyat istikrarını koruyamazsak o belli problemleri de beraberinde getirecektir. Merkez Bankası gerektiğinde gerekeni yapacaktır.” dedi.
“Enflasyon hedeflerinden uzaklaşmamız söz konusu olamaz” açıklamasında bulunan Babacan, 2012 enflasyonunun hedefe yakın gerçekleşeceğini, cari açığın finansmanı konusunda herhangi bir sorun yaşayacaklarını sanmadığını belirtti. Babacan, “Enerji fiyatların ın daha makul seyretmesi cari açığa olumlu katkı yapacaktır.” dedi.
Babacan millet zokkayı 2008-2011 de söylemlerin ile yurtturdunuz fakat bundan sonra millet yutmayacak. ficht arkasından diğer kurumlar da gelecek olumsuzlukları ve not kırımları . ekonomi pek iyi değil bence sizler hazır biriken kaynakları ve tüm ülkenin fabrikalarını satarak bugünlere gittiniz. bundan sonra artık satacak birşey kalmadı deniz bitti.
geç onları ali babacan geç. 2012 yılı 2011 den daha kötü olacak ve cari açığın iki katına çıkacağı bir dönemde bu söylediklerin nasıl olacak. sana ilk okul öğrencileri dahi inanmazlarrrrrrrrrrrrrrrrr.