Çetin Ünsalan – Esnafın derdi tüketim mi?

Türkiye’de yaşayan tüm kesimler gibi, esnafın da hayatını kolaylaştıracak projeler önemlidir. Çünkü esnaf bu ülkenin taşıyıcı kolonudur. Çocuğunu okutan da, yanında kısıtlı sayıda insan çalıştırarak toplamda istihdama büyük katkı sağlayan da esnaftır.

Bu haliyle baktığınızda, ülkemizde esnafa gereken önemi verdiğimiz söylenemez. Çünkü AVM çılgınlığına kapılmış Türkiye’de her açılan AVM’nin 64 iş kolunda esnafı yok ettiğini görmezden geldiğimiz gibi, sokak aralarına giren indirim marketleriyle de ikinci bir darbeyi vuruyoruz.

Tüm bunlar yaşanırken esnafın hatası yok mu? Elbette var. Fakat son 10 yıl içerisinde esnaf sayısının yarı yarıya azalmış olmasını, sadece bu gerçeğe bağlamak, hem insafsızlık, hem de gerçekten uzaklaşmak olur. Şimdi Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu bir Esnafkart tanıtımı yaptı.

Normal şartlar altında, bir kurumun üyelerinin hayatını kolaylaştıracak ve ucuzlatacak yöntemleri hayata geçirmesi, saygı duyulacak bir faaliyettir. Fakat bunu sihirli bir değnekmişçesine, esnafın tüm sorunlarını çözecek bir argümanmış gibi sunmayı doğru bulmuyorum.

Esnafkart’a sahip olan ne yapacak? Yüzde 50 indirim alacak. Nereden? Mal aldığı toptancısından ya da üreticiden mi? Hayır… Akaryakıt, eğitim, sağlık, sinema, elektronik tüketim gibi kalemlerden. Önemsiz mi; değil ama tüketim odaklı verilmiş bir hizmet.

İşin bu aşamasına geleceğim ama daha garip bir durum var. Bu projede model ortağı olan Birleşik Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş. Üst Yöneticisi İlker Sözdinler, 81 ilde 2 milyon esnaf, toplam 10 milyonluk bir kitleye ulaşacaklarını açıkladı.

Aynı hatayı yapılandırma sırasında Maliye Bakanı da yapmıştı. Ama hiç olmazsa Sözdinler ,iş ortağı olan TESK’ten esnaf sayısı ile ilgili bilgi alsaydı. Çünkü yıllar içerisinde eritilen esnaf gerçeğine paralel, TESK’in 2017 Mayıs verilerine göre esnaf sayısı 1 milyon 693 bin 720…

Aradaki 400 bin fark, toplam esnaf sayısının yüzde 25’ine tekabül ediyor. Yani on, on beş mükellef sapmasından söz etmiyoruz.

Hadi bunu geçtim; soru şu: Esnafın derdi tüketim mi? Son başvuru tarihi 29 Eylül 2017 olan yapılandırmada, esnafın sadece kamuya ait yapılandırılacak borç miktarı 786 milyon TL. Daha anlamlı olsun diye eski parayla söyleyeyim: 786 trilyon TL. Birçoğunun ikinci taksitten sonra bu borcu ödeyemediğini biliyoruz.

Yine TESK Başkanı’nın ifadesiyle son 5 yılda 32 milyona yaklaşan kredi kartı borçlu sayısı içindeki esnafın payını ise bilmiyoruz. Çünkü ticari kredi kullanamayan, çek hakkı elinde alınan esnafın büyük bir çoğunluğunun bireysel, ihtiyaç ya da kredi kartı kullanarak mal aldığını ve sonuçta köşeye sıkıştığını reel piyasalarda herkes biliyor. TESK mi bilmiyor?

Tüketicilerin bankalara olan borcunun 28,7 milyar TL’si varlık yönetim şirketlerine devredildi. Bunun içindeki esnaf payı ne? Şubat 2017 itibariyle tüketicilerin bankalara olan borcu 426 milyon TL’ye ulaştı. Bunun içindeki esnaf payı ne?

Tüm bunları bir kenara koyalım; tacirin tacire olan borcunun boyutlarını biliyor muyuz? Çok ciddi anlamda ödeme problemi yaşanan reel piyasalardaki batık ya da şüpheli alacak miktarı, esnaf içinde dönen bir başlık olduğu için resmi rakamlara da yansımıyor.

Şimdi tüm bunları alt alta koyduğumuzda esnafın derdi tüketim mi; yoksa ayakta kalmasını zorlaştıran ve ödenemez hale gelen borçları mı? TESK bence tüketim odaklı kart projesinden önce bu konuda bir şeyler yapsın.

En azından fotoğrafı, kendisine ödenemeyen aidatlardan görüyordur. Her şey bitti; nasıl tükettireceğiniz mi kaldı? İnsaf… Koyun can; kasap et derdinde. Ülkeyi taşıyan kolon çöküyor; siz düğün bayram peşindesiniz.

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir