Çetin ünsalan – Çırağa, kalfaya kredi kartı

Maaş ödemeleriyle ilgili yeni bir düzenleme yapıldı. Daha önce 10 kişi ve üzerinde çalıştıran işyerleri, maaşları bankaya yatırmak zorundaydı. Şimdi bu sayı 5 ve üzeri şeklinde yeniden belirlendi.

 

Baktığınızda kayıt dışının önlenmesi için alınan bir tedbirden bahsediyoruz. Uygulamasını bir kenara bırakırsak, gerekli tüm düzenlemeleri yaptıktan sonra, aslında tüm ödemelerin bu şekilde yapılması gerekiyor. Yani prensipte bir sıkıntı yok.

 

Fakat işin uygulamasına geçtiğimizde durum değişiyor. Gerekli sistemi kurmadan, oturduğu masadan iş yapanlar, hayatın gerçeğinden kopuk oldukları için, iyi niyetli bile olsalar, telafisi mümkün olmayan zararlara neden oluyorlar.

 

‘O zaman o koltukta işleri ne’ diyeceksiniz? Biliyorum; ama vekilse oy veren, bürokrat ise liyakatı çöpe atıp ‘benden ‘diye getiren versin onun hesabını… Hoş ülkede hesap vermek, mazide kalan nostaljik bir romantizm haline geldi ya, neyse…

 

Şimdi 5 kişi çalıştıran bir yer ne olabilir? Mesela bir oto tamir, çanta, ayakkabı atölyesi veya berber dükkânı… Daha üstünü siz hesap edin. Burada çalışanlar çıraklar, kalfalar ya da ustalar.

 

Varan 1: Bu insanlar banka üzerinden maaş almaya başladığı anda, potansiyel kredi kartı müşterisidir. Bankaların bu insanlara anında kredi kartı verdiğine şahit olacaksınız. Al sana yeni borçlular.

 

Varan2: Burada açılan hesaplar, maaş hesabı statüsünde geçeceğinden masrafı olmayacak. Ama düzensiz ödemeler nedeniyle hesap bu özelliğini yitirecek ve üç kuruş ellerine geçen paradan da 20 TL, 40 TL hatta daha fazlası para periyodik olarak kesilmeye başlanacak.

 

Varan3: Peki bu insanların maaşlarını güvence altına alacak mısınız? Örneğin elektrik borcu varsa, otomatikman kesilecek. Bankanın alacağı varsa sorgusuz sualsiz içinden alınacak. İşverenin vergi vs, borcu varsa belki de ödeme yapmak için yatırdığı paraya blokaj uygulanacağından paralarını alamayacaklar.

 

Varan4: Suriyeli çalışan gerçeği var mı? Var… Kayıt dışı gerçeği var mı? Var… kayıt altında çalışan, kurallara uygun çalışan firmaların daha büyük haksız rekabetle karşı karşıya kalmaması için planınız var mı? Elbette yok.

 

Hatırlatalım; daha önce insanların kiralarını bankadan yatırmasını zorunlu kıldınız. Ardından ne oldu? İnsanlar ev sahibinin hesabının bulunduğu bankada, hesaba para yatırmak için masraf kalemiyle karşı karşıya kaldılar.

 

Demek ki neymiş? Kâğıt üzerinde bir takım düzenlemeler yapıp, diğer noktaları doğru planlamıyorsanız, kendi paranızı kurtarmanın telaşına düşerken, insanlara yeni mağduriyetler yaratırsınız.

 

Şimdi bu yönetmelik 1 Haziran’da yürürlüğe girecek. Aradan 6 ay geçmeden burada yaşanan mağduriyetleri konuşmaya başlayacağız. Neden? Çünkü bizi yönetenlerin dünyadan haberi yok. Örnek mi?

 

Sigaradaki vergileri arttırmaya karar vermişlerdi. Firmalar bunun sakıncasını görüp, fiyatlarına zam yapmayacaklarını açıkladılar. Maliye, zam yapmamaları halinde aradaki farkı vergi dilimini arttırarak kapatacağını açıkladı. Mecburen zam yapıldı.

 

O süreçte bunun ekonominin basit bir kuralı olduğunu, vergi arttıkça kayıt dışının artacağını söyledik. Güldüler; aradan bir yıl geçti ve sigaradan toplanan vergilerde dramatik düşüşler olduğu ortaya çıktı. Kaçak sigara patlamıştı. Hem piyasayı bilmiyorlar, hem ekonominin kurallarından anlamıyorlar; hem de önce vurup sonra nişan alıyorlar.

 

Özetle çırağa, kalfaya, ustaya, kayıt içinde çalışan işverene şimdiden geçmiş olsun.

 

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir