Bu ülkede büyük skandallar patladı… İddialar havada uçuştu… Hukuk yerle bir edildi. Kimsenin sesi çıkmadı… Şöyle bir hafızanızdan geçirin… 12 yılda bu ülkede yaşananlar, sanırım bir ülkenin asırlık tarihinde yaşanmazdı.
Yaşansaydı da sebep olanlar orada oturamazdı. Ama bizde öyle bir utanmazlık söz konusu ki insanlar halen yerlerinde oturabiliyor. Aklınıza hangisi geldi bilmiyorum.
Ama ne Van’da evlere girin dedikten sonra, insanların ölümüne neden olan Erdoğan Bayraktar’ın bakanlığa devam etmesinden, ne de hızlandırılmış tren faciasına neden olan Binali Yıldırım’ın bürokratının da kendisinin de görevde kalmasından söz etmiyorum.
Ne ayakkabı kutularından ne sokak ortasında çocukları öldürenlerin gizlenmesini de konu etmiyorum. Hukuk skandallarından, hatta katliamından, polis şiddetinden, dinleme rezilliğinden bahsetmiyorum. Hepsinin temelinde olan bir şey benim anlatmaya çalıştığım.
ÖSYM… Ne polis koleji sınavları, ne çalınan kitapçıklar, tıpta denkli sınavlarındaki rezillikler, kopya skandalları, şifreler, ne üniversite sınavlarındaki rezillikler hiçbiri kaldıramadı o bürokratı yerinden.
Bitmedi… KPSS soruları çalındı; tık yok. Sınavla ataması gereken diş hekimlerine ÖSYM hazır değil diye kura ile atama yapıldı; tık yok. STS, ALES, arka arkaya skandallar, tık yok. Demir gibi bürokrat…
Şimdi bu kurum o kadar başarılı olmuş olacak ki, Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’nın sorularının açıklanmayacağını, pardon pardon yüzde 20’sini açıklayacağını duyurdu. Niye biliyor musunuz?
Bu sınav yapmayı beceremeyen, soruları çaldırmadan bir odada tutamayanlar, süper soru havuzu oluşturuyormuş da, aynı soruları tekrar sormak için açıklamayacaklarmış. Şimdi seyredin gümbürtüyü… Bakın altından neler çıkacaktır.
Bir de araya anında sonuç açıklama gibilerinden süprizler falan serpiştirmişler ki evlere şenlik… Soru hatası mı? O matbaada fark edilir. Bizim Profesör Ayla Hanım daha önce iyi süzememiş olacak ki, baskıda gece vardiya amiri Kenan Usta işi çözecek.
Memleket tam bir Hisseli Harikalar Kumpanyası’na döndü… Üstelik bu açıklamaları kim yapıyor dersiniz? ÖSYM Başkanı Ali Demir… Hani şu onlarca rezaletten sonra demir gibi koltuğunda kalmayı başaran bürokrat. Herkesi ikna eden, açıklamalarından tatmin olunan zat.
Başbakan bugünlerde meydanlarda şu yapı bu yapı anlatıp duruyor. Birilerinin de devlete sızmış olabileceğini iddia ediyor. Peki madem öyle Başbakan bunun da yanıtını versin: Ali Demir halen nasıl koltuğunda oturuyor?
Yoksa daha hakkı gasp edilecek vatandaş, geleceği çalınacak genç sayısı dolmadı mı? Daha ne kadar hata yapması gerekiyor? Kim bilir belki de bazılarının aklında onlarınkileri kaldırıp, bizimkileri oturtalım hinliği dolaşıyordur.
Kim bilir? Gerçekten bu arada hakkı yenen milyonlar, iş umudu peşinde koşanlar nerede? Topladılar meydana ve bağırıyorlar şimdi yüzlerine konuşmayı bile unutmuşçasına:
“Milli irade! Şöyle de, böyle de.” Şimdi canlı yayınlanan mitingleri bir de bu gerçekleri düşünerek dinlemenizi öneririm. Elbette sürekli bağıran birilerine tahammül edebilirseniz.
