Bu yılın ilk üç ayında Türkiye ekonomisi iyi bir resim vermedi. İlk üç aylık dönemde ortalama enflasyon geçen yıl yüzde 4.3’ken bu yıl yüzde 10.5’e yükseldi. Aynı dönemde, ortalama imalat sanayi üretimi büyümesi yüzde 15’ten yüzde 1.7’ye geriledi. Büyümedeki düşüşe “yumuşak iniş” diyemeyeceğimiz gibi, yükselen enflasyona haklı bir neden bulmamız da zor.
Ekonomik birimlerin son bir buçuk yıldır kafaları karıştı. Yükselen cari işlemler açığı ile mücadele adına politika yapıcıları tarafından kafa karışıklığı biraz bilerek yaratıldı. Ama, sonuçları galiba arzu edilenin biraz dışına taştı.
ÜRETİMDE DÜŞÜŞ HIZLI
İmalat sanayi üretimindeki artış özellikle bu yılın ilk üç ayında hızla yavaşladı. Takvim ve mevsim etkilerinden arındırılmış imalat sanayi üretim endeksi bu yılın ilk üç ayında geçen yılın son üç ayına göre ortalama yüzde 1.7 geriledi. Geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, dayanıksız tüketim malları hariç, tüm alt kalemlerde geçen yılın ilk üç ayında çift hanelerde artan üretim bu yılın ilk üç ayında yüzde 5’in altında artış gösterdi.
Ara malları üretimi artışı yüzde 7.4’ten yüzde 2.8’e geldi. Dayanıklı tüketim malları üretimindeki artış yüzde 14.3’ten yüzde 2.9’a geriledi. Dayanıksız tüketim malları üretimindeki artışın zaten düşük düzeyde istikrarlı bir görümü vardı. Yüzde 3.5’ten yüzde 3.9’a hızlandı. Enerji üretimindeki artış yüzde 13.8’den yüzde 4.5’e geldi. Geçen yılın ilk üç ayında ortalama yüzde 26.1 artan sermaye malları üretimi bu yılın ilk üç ayında ortalama yüzde 2.5 azaldı.
Üretim verileri bir göstergeyse, bu verilerden yılın ilk üç ayında yatırım talebinin çok parlak olmadığı açıkça görülüyor. Tüketim talebinin de gerilediği hem bu verilerden hem de dış ticaret verilerinden anlaşılıyor. İç talep gerilemesini dış talep yoluyla telafi etme olanağı ise düşünüldüğü kadar kolay ve hızlı olmuyor. Bu konuda kur artışları da sanıldığı kadar yardımcı olamıyor. En büyük ihracat kalemlerimizden olan taşıt imalatında üretim geçen yılın ilk üç ayında ortalama yüzde 29.1 artarken, bu yılın ilk üç ayında ortalama yüzde 4.2 geriledi.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.
ERCAN bey öncelikle yazı ve yorumlarınızı çok yararlanarak okuyoruz,teşekkürler. Yazınızın sonunda sorduğunuz soru ! bence şöyle cavaplanabilir, umulanın tersine Avrupa Birliğinde yangının söndürüleceği tahmini ile yapılan” anortodox ” politika bu yangının bacayı aksi gibi bu yıl son çeyreklere doğru saracağı ihtimali ile döviz kurlarını veya faiz hadlerini muhtemelende ikisinide kontrolsuz yukarı çekeceği için enflasyon beklenenin çok üzerine çıkma tehlikesi büyük. Gelecek iki sene tekrar bu canavarla uğraşırken üretici ve tüketicilerin vay haline…….
Ceza TCMB na kesilecektir muhtemelen.