Şubat ayı fiyat istatistikleri enflasyonun durulma eğiliminde olduğunu gösteriyor. İşlenmemiş gıda maddeleri ve enerji fiyatlarını dışarıda bırakırsak, şubat ayında tüketici fiyat endeksine giren diğer mallardaki fiyat değişmesi ortalama sıfır. Ortalama tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 0.6 civarında. Bu rakamlar sevindirici.
Geçen yılın son döneminde başlayan döviz kuru değişmelerinin fiyatlara yansıması şubat ayı itibarıyla durmuş görünüyor. Hatta, döviz kurlarının geldiği en üst noktadan daha aşağı inme eğilimi özellikle imalat sanayi ürünlerinde fiyat düşmelerine neden olabiliyor.
NORMALE HENÜZ DÖNÜLMEDİ
Tüketici fiyatları içinde gıda ve alkolsüz içecekler grubunda şubat ayında yaşanan fiyat artışı yüzde 2.1 oldu. Bu grubu dışarıda bırakırsak, tüketici fiyatları içinde diğer gruplardaki fiyat değişmesi yüzde – 0.02 idi. Giyim ve ayakkabı grubundaki fiyat düşüşleri mevsimsel nedenlerle devam ediyor. Bu gruptaki fiyatlar şubat ayında ortalama yüzde 4 düştü. Sağlık ve ev eşyası dışındaki diğer bütün gruplarda fiyat artışı ortalamanın altındaydı.
Yıllık bazda bakıldığında, şubat ayı itibarıyla en yüksek fiyat artışları yüzde 1 8.5 ile tütün ve alkollü içecekler, yüzde 17.1 ile diğer tüketim maddelerinde, yüzde 11.8 ile ev eşyası, yüzde 11.2 ile ulaştırma ve yüzde 10.8 ile gıda ve alkolsüz içecekler gruplarında yaşandı. Gıda hariç, diğerlerindeki fiyat artışlarının önemli bir bölümü dolaylı vergi ve kur artışlarından kaynaklandı.
Yıllık ortalama tüketici fiyatlarındaki artış şubat ayı itibarıyla yavaş bir şekilde aşağıya iniyor. Ocak ayında yıllık enflasyon yüzde 10.6 ile en üst noktaya çıkmıştı. Şubat ayı itibarıyla, bu oran yüzde 10.4’e geriledi. Mayıs ayına kadar çift haneli yıllık enflasyon ile yaşamamız şaşırtıcı olmayacak.
Aylık enflasyon verileri bir durulma göstermiş olsa da, enflasyonda normalleşmeye henüz dönülmüş denemez. Altı aylık ortalama enflasyon (son altı aylık ortalama fiyatların bir önceki yılın aynı altı ayındaki ortalama fiyatlara göre değişimi) şubat ayında da artışını sürdürüyor. Tüketici fiyatlarındaki altı aylık ortalama artış yüzde 9.1’e gelirken, aynı bazdaki artışlar H endeksinde yüzde 8.3, I endeksinde yüzde 7.9 oldu.
RİSKLER
Önümüzdeki dönemde enerji ve emtia fiyatlarındaki artış olasılığı enflasyon konusundaki en büyük riski oluşturuyor. Buna karşılık, uluslararası risk iştahı radikal bir biçimde kötüleşmedikçe, döviz kurlarındaki aşağı yöndeki eğilim enflasyonu sınırlandıran bir etken durumunda.
Döviz kurlarındaki gevşemenin devam etmesi durumunda, Merkez Bankası faiz koridorunun alt sınırını indirme konusunda daha cesur olabilir. Böyle bir girişim Merkez Bankası’nın aynı zamanda enflasyon konusunda da daha rahat olduğu anlamına gelebilir. O şartlarda, ekonomik büyümenin yukarı yönde hareketlendiğini de görebiliriz.
Bu senaryoyu bozabilecek en önemli gelişme jeopolitik risklerin artmasıdır. İran konusunda ilişkilerin sertleşmesi, uluslararası piyasalardaki likidite bolluğu ile birleşince, hem uluslararası risk iştahını olumsuz etkileyecek hem de petrol fiyatlarının fırlamasını gündeme getirecektir. O takdirde, hem enerji fiyatlarındaki artışlarla hem de kurlarda yaşanacak kıpırdanmalarla enflasyon konusunda rahat olmak pek mümkün görünmüyor.
