Faizli maske

– wp:paragraph –>

Dünyanın da, Türkiye’nin de ekonomideki gündemi faiz… Avrupa Merkez
Bankası zaten sıkıntılar nedeniyle bu alanda oynama yapamadığını, buna cesaret
edemediğini bizzat başkanı ağzından dile getirmişti.

– /wp:paragraph –>

– wp:paragraph –>

FED ise dünya ekonomisindeki taşları da yerinden oynatacağından
herkesin gözü kulağının olduğu bir özellik taşıyor. Son tutanaklara göz
attığınızda ise yine söylemle bir yönetim olduğunu fark etmemek mümkün değil.

– /wp:paragraph –>

– wp:paragraph –>

Yani Amerikan ekonomisi de çok sağlıklı bir görüntü vermediği ve olası
patlamalara önlem almak, dünyayı biraz hareketlenmek üzerinden faizi
tartışıyor. Esasen bunun sonuç verip vermeyeceğinden de kimse emin değil.

– /wp:paragraph –>

– wp:paragraph –>

Bu nedenle olası bir yanlış hareketin daha sıkıntılı noktalara
taşınabileceği riski, faizde bir indirim ya da artırımdan daha çok dünya
ekonomisinin gündemini meşgul ediyor. Ana gerekçeye de baktığınızda ticaret
savaşlarından ekonomideki tıkanmaya kadar geniş ama sorunlu bir yelpaze
bulunuyor.

– /wp:paragraph –>

– wp:paragraph –>

Son tutanaklardan anladığımız kadarıyla herkes bunu tartışırken sadece
2 üye faiz indirimine net destek veriyor. Ama yansıyan haberlere bakarsanız
artan risklere karşı çoğu üye güçlü faiz indirimi bekliyor. Bu faizin
düşürülmesi ya da yükseltilmesi bir yana, tam bir tiyatro. Belli ki söylemle
yönetmeyi, ekonomiyi beklentilerle hareket ettirmeyi daha cazip buluyorlar.

– /wp:paragraph –>

– wp:paragraph –>

Bize dönersek, Merkez Bankası Başkanı’nın azledilmesi sonucunu doğuran
bu resim de tiyatronun bir başka versiyonu. Fakat son hamle, bizde faiz indiriminin
daha güçlü ve baskı altında olduğu izlenimini veriyor.

– /wp:paragraph –>

– wp:paragraph –>

Esasen kaygı yine aynı. Piyasaların hareketlenmesi üzerine kurgulanmış
bir eylem planı tartışılıyor. Fakat reel piyasaların hareket kabiliyeti kalıp
kalmadığı dikkate alınmıyor. Yani hamle yaparsınız da karavana ihtimali daha
güçlü.

– /wp:paragraph –>

– wp:paragraph –>

Lakin bu tartışmaya baktığınızda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son yaptığı
açıklama üzerinden bir hususun altını özellikle yeniden çizmek gerekiyor. Ne
diyor Erdoğan? “Davul birinde tokmak diğerinde, bu olmaz.”

– /wp:paragraph –>

– wp:paragraph –>

Hiç kimse kusura bakmasın ama bu inandırıcı değil. Hem ülkedeki siyasi
ve ekonomik hürriyet açısından anlamlı değil, hem de Merkez Bankası’nın
görevinin ve özgürlük alanının, iktidarların hedeflerine ulaşma konusundaki
enstrüman bağımsızlığı açısından değil.

– /wp:paragraph –>

– wp:paragraph –>

Çünkü siz hedefleri gerçekten revize ederseniz, merkez bankalarının ona
uymamak gibi bir lüksü yoktur. Fakat bizde de dünyada da siyaset, 2 binli
yıllarda yaptıkları hataları itiraf etme erdemini gösteremiyorlar.

– /wp:paragraph –>

– wp:paragraph –>

Yarattıkları arz fazlasının, daralan dünya ekonomisinin temel sorunu olduğunu, bunun firma kapanmalarından işsizliğe kadar birçok problemi de tetiklediği söyleyemiyorlar. Zira bunun çıktısını zamanında oya tahvil ettiler.

– /wp:paragraph –>

– wp:paragraph –>

Şimdi günah keçisi yaratıp bu işten sıyrılmaya çalışıyorlar ki bu çok
mümkün değil. Çünkü dünyada da Türkiye’de de insanlar tokmağın da davulun da
kimde olduğunun çok farkında. Bence çözüme ulaşacaksak, önce birbirimizi
kandırmadan işe başlamalıyız.

– /wp:paragraph –>

– wp:paragraph –>

[email protected]

– /wp:paragraph –>

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir