Geçen Yılın Aynısı

Ocak ayı ödemeler dengesi verilerinde cari işlemler açığı 6 milyar dolar oldu. Şaşırtıcı bir veri değildi. Yılın ilk ayları geçen yılın aynı dönemiyle aşağı yukarı aynı. Dış ticaret verileri de aynı noktaya işaret ediyor. Büyük bir olasılıkla şubat ayında da geçen yılın aynı düzeyinde bir cari işlemler açığı oluştu. Dolayısıyla, yılın ilk üç ayında ekonomik büyümenin sıfıra yakın çıkması şaşırtıcı olmayacak.
Dış açıkların finansmanı açısından ocak ayı büyük ölçüde geçen yılın son dönemine benziyor. Cari işlemler açığının yaklaşık yarısı kadar dış finansman bulabilmişiz. Toplam dış finansman ihtiyacının yaklaşık diğer yarısını döviz rezervlerini harcayarak karşılamışız.

BÜYÜME SIFIR MI?
Cari işlemler açığı açısından geçen yılın aynı eğilimlerini yaşıyoruz, ama dış finansman açısından resim değişti. Özellikle ocak ayının ikinci yarısından sonra dış finansmanda belli bir rahatlama yaşanıyor. Geçen yılın ikinci yarısına göre hem dış finansman ihtiyacı azaldı (cari işlemler açığı aylık bazda daha düşük) hem de borçlanma olanakları arttı. Sonuçta, döviz rezervlerine yüklenme mecburiyeti artık ortadan kalktı.

Merkez Bankası bilanço verilerinden döviz rezervlerinin şubat ayında yaklaşık 3 milyar dolar kadar arttığı anlaşılıyor. Hazine’nin dış borçlanmasının da verdiği katkıyla şubat ayında yurtdışından elde edilen finansman son ayların en yüksek düzeyinde gerçekleşmiş gibi görünüyor. Şubat ayında Türkiye ekonomisi yeniden yurtdışından bulduğu finansmanla cari işlemler açığını finanse eder hale geldi.

Finansman açısından mart ayında da benzer bir tabloyla karşı karşıyayız. Cari işlemler dengesi açısından bu yılın mart ayı geçen yılın aynı ayına göre oldukça farklı olacak. Geçen yılın mart ayında hisse satışından elde edilen kârların transferiyle bir kerelik bir açık kalemi söz konusuydu. Bu işlemi dışarıda bırakırsak, yılın ilk üç ayındaki tablo şöyle: Cari işlemler açığı geçen yılın aynı düzeyinde devam edecek. Bir başka ifadeyle, ilk üç ayda 18 milyar dolar civarında bir cari işlemler açığı söz konusu olabilecek.
Bu dönemde az da olsa döviz rezervlerinde bir artış olacak. Dış finansman yoluyla cari işlemler açığını finanse eder durumda olacağız. Çeşitli öncü göstergeler ekonomik büyümenin de sıfır civarında olabileceğine işaret ediyor.

YATAY BİR SÜREÇ BAŞLIYOR
Grafikte 12 aylık toplamlar bazında aylar itibarıyla 2006 yılından bu yana dış ticaret açığı (fob bazında) ile hizmet ve diğer cari işlemler dengesinin seyri veriliyor. Sol eksende dış ticaret açığı, sağ eksende hizmet ve cari işlemler dengesi görünüyor. Hizmet ve diğer cari işlemler dengesi (fazla) yıllık bazda 8.5 ile 12 milyar dolar arasında oynuyor. Son dönemde turizm gelirlerinden ivme ile bu dengedeki fazla çıkışta.
Cari işlemler açığının asıl belirleyicisi dış ticaret açığı ise 40-50 milyar dolar arasında oynarken, küresel krizle beraber düştü. 2010 yılından geçen yılın sonlarına kadar hızlı bir çıkış eğilimindeydi. Şimdi bir süre bu çizgi yatay seyredecek gibi görünüyor.
Daha sonra ne olur? Her şey dışarıya bağlı.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir