Dilinden düşmüyor herkesin globalleşme… Her ne kadar millete ayrı, bize ayrı, daha doğrusu finansı elinde bulundurana başka, borç alana başka bir sistem olduğundan kumarhane gibi hep kasanın kazandığı bir sistemse de, herkesin dilinde…
Dünyada elalem ne yapar bilmiyorum; ama bizde herkesin kendisine sağlamasını yapmasını tavsiye ediyorum. Globalleşme diyorlar, ama bunun gereği olarak eskisinden daha kötü şartlara, adeta köle gibi çalışmanızı istiyorlar. Hulusi Kentmen gibi patronları bulabiliyor musunuz?
Evinizde çevrenize bakın. Kaç komşunuzun zilini hiç düşünmeden, tereddüt etmeden çalabilirsiniz? O zaman sorun kendi kendinize, etrafımdaki insanlar nerede? Kaç kişinin çocukluğundan beri bakkalı aynıdır. Hadi aynı diyelim, ondan alışveriş ediyor mudur?
Çoğu insan globalleşen ekonomide zincir marketlerin anaforunda, kredi kartlarında boğulmadı mı? Peki bakkal amcanın hiç bir eve hacze gittiğinizi duydunuz mu? Sorun o zaman mahallenin direği nerede?
Postacınızın kim olduğunu biliyor musunuz? Diyeceksiniz ki ‘mektup mu geliyor, artık elektronik posta var.’ Haklısınız, ama globalleşen ekonomide faturalarınızı eve getiren birileri halen var. Hoş yakında o da olmayacak. Hali hazırda kimin getirdiğini biliyor musunuz?
Peki ‘bak postacı geliyor’ şarkısındaki adam nerede? Kaçınız albümleri çıkarıp, çocukluk ya da gençlik günlerinizi anıyorsunuz? Globalleşen dünyada teknoloji geldi ya artık her şey kolay. Peki dijital çekimlerinizi ne sıklıkla tarıyorsunuz? Anılarınız nerede?
Mahallede oynayan çocuklar, o çocuklara gazoz, balon, macun satanlar, dönme dolabının önünde sıradaki çocuklara terbiye veren insanlar nerede? Şimdi globalleşen dünyada her çocuk istediği anda bir top sahibi olabiliyor. Parasını ödeyebilse bile, mahallenin ortak malı olan, ama sahibinin istemediği kimseyi oynatmadığı top nerede?
Hesabınızın bulunduğu banka şubesinin müdürünü tanıyor musunuz? Çoğu yetkisi merkeze devrolan o müdürler, memurlar neredeler? Kaçının yanına çat kapı çay içmeye uğrayabilirsiniz? Milyon TL’niz varsa o başka…
Manav yerini marketler, kasabın yerini et dünyaları, dostlarla çay muhabbetinin yerini iş toplantıları almadı mı? O kadar çok ‘nerede’ sorusuna muhatap detay var ki hayatımızda. Fakat hepsini topladığınızda bir tane bile etmiyor belki de… Çok sevdiğiniz cep telefonları numaralarınız bile mal olmuş, operatörler tarafından izniniz olmadan satılıyor. Siz de, numaranız da artık emtiasınız.
Globalleşen dünyada, globalleşen ekonominin, borçlu insanları size soruyorum: Semt pazarınız, bakkalınız, komşularınız, arkadaşlarınız yoksa, yani o ekonominin içinde insan yoksa, koskoca bir darphanenin ortasında siz neredesiniz? Ara ki bulasın…
