Göstergemiz ABD ve Almanya 10 yıllıkları


Gözler bu hafta da Yunanistan ve Avrupa’da olacak. Seçimlerin ardından ortaya çıkan belirsizlik geçtiğimiz hafta piyasalarda ciddi bir bozulma yaşanmasına neden oldu. Gözler seçim öncesinde daha çok Fransa’ya yönelirken seçimlerin ardından asıl sorunun Fransa değil Yunanistan olduğu anlaşıldı. Yunanistan’da seçim sonucu çıkan parçalı görünüm de geçtiğimiz hafta bir hükümet kurulamayacağı algısı iyice arttı. Şuan için imkansız olmasa da sağlıklı bir hükümetin kurulma şansı oldukça düşük. Bugün cumhurbaşkanı parlamentoda temsil edilen partileri toplayacak ve bir ulusal birlik hükümeti kurulmasını talep edecek. Bu girişimde başarısız olursa haziran ayında yeni bir seçim gerçekleştirilecek. Yeni bir seçimin gündeme gelmesi durumunda ortamın daha da gerileceği çok açık görünüyor. Çünkü seçimlerde %16 oy alarak büyük bir çıkış yapan radikal sol Syriza’nın lideri Alexis Tsipras’in seçim sonrası yapılan kamuoyu araştırmalarında desteği %25’lere kadar çıkardığı görünüyor. Bu da olası bir seçimde moratoryum ilan etmeyi ve AB ile yapılan anlaşmayı yürürlükten kaldırmayı vaat eden Tsipras öncülüğünde bir hükümet kurulması olasılığını arttıracaktır. Bu nedenle diğer partilerin hükümet kurulması için elini taşın altına sokması ve bazı tavizler vermesi gerekebilir.  Bu hafta içinde olabilecek gelişmeler yakından takip edilmeli. Başta da söylediğimiz gibi yeni bir seçim haberi piyasaları olumsuz etkileyecektir. Özellikle bankaların Yunanistan’ın Drahmi’ye dönüş hazırlıkları yaptığı haberlerinin yoğunlaştığı bir dönemde, Yunanistan yeniden seçime gidecek ve Syriza seçimleri kazanacak olursa Euro bölgesi büyük ihtimalle ilk kaybını vermiş olacak. Bu nedenle Euro’da çok büyük kan kaybı yaşanabilir.

İspanya’nın kaderi de Yunanistan’a bağlı

AB’de durumu özetlemek için “neresinden tutsan elinde kalıyor” ifadesini kullanmak yanlış olmaz. Geçtiğimiz hafta seçimlerle gündem gelen Fransa ve Yunanistan’ın ardından İspanya’da bankacılık sektörünün zor durumda olduğu haberleriyle gündeme oturdu. Ülkenin 4. büyük bankası olan Bankia’nın %45’i devletleştirildi. Bu haber ilk açıklandığında Bankia’nın devlet kontrolünde ödeme sıkıntısı çekmeyeceği algılamasıyla olumlu algılansa da diğer bankaların da benzer duruma düşebileceği endişesi İspanya başta olmak üzere piyasalarda olumsuz havanın artmasına neden oldu. İspanya da 10 yıllık faizler kritik olan %6 sınırına yeniden dayandı. Yunanistan krizi daha da derinleşecek olursa, başta İspanya olmak üzere AB’nin sorunlu ülkelerinin borçlanması daha zor alacaktır. Borçlanma maliyetlerinin hızla yükseleceği bu ülkelerde bu durumun sürdürülmesi zorlaşacak, yeni kurtarma paketlerine ihtiyaç duyulacaktır. Bu nedenle Yunanistan’da hükümet krizi aşılamayacak olursa piyasalar uzun süre kendine gelemeyebilir.

Yeniden “Cash is King” dönemi mi geliyor?

AB tarafında yaşanan bu korkular yatırımcıların likitte kalma tercihini de arttırıyor. Geçtiğimiz hafta hisse senetleri ve emtiaların büyük bir bölümünde düşüşler vardı. Buradan çıkan paranınsa güvenli liman olarak ABD ve Almanya uzun vadeli tahvillerine giriş yaptığını gördük. Almanya 10 yıllıkları %1,5’e kadar gerilerken, ABD’de bu oran %1,80 civarına düştü. Bu hafta takip edeceğimiz en önemli gösterge de bu faizler olacak. Yatırımcılar elindeki nakitleri buralara demirlemeye devam edecek olursa hisse senedi ve emtia tarafında yükselişler sınırlı kalmaya devam edecek ve satışlar daha da sertleşebilecektir.

Sanayi üretimleri ve Fed

Bu hafta pazartesi günü açıklanacak olan AB sanayi üretimi verisi ile birlikte Çarşamba günü ABD’den Perşembe günü de Japonya’dan gelecek sanayi üretimi rakamlarını takip ediyor olacağız. Ayrıca Çarşamba akşamı açıklanacak olan Fed toplantı tutanakları da piyasalar açısından oldukça önemli olacaktır. Fed’in ekonominin gidişatına dair beklentilerini ve Fed üyelerinin parasal genişleme hakkındaki düşüncelerini görme imkanımız olacak. Bu nedenle bu tutanaklara piyasanın reaksiyonu yüksek olabilir. İçeride ise Salı günü açıklanacak şubat ayı işsizlik oranları piyasaları etkileyebilir.  Teknik olarak aşağıda İMKB’nin görünümü hakkında daha detaylı bir yorum yapacağız. Fakat öncesinde kısaca değinecek olursak, önceki haftalarda yurtdışından negatif ayrışan İMKB’de geçtiğimiz hafta daha olumlu bir görünüm vardı. Bunun arkasında önemli destek noktalarına gelinmiş olmasının ve daha önce açılan farkın etkili olduğunu düşünüyoruz. Bu hafta yurtdışı ile korelasyonun daha yüksek olacağını düşünüyoruz.

Üzeyir DOĞAN / Araştırma Müdürü
MARBAŞ Menkul Değerler
[email protected]
Telefon: (0212) 286 30 00

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir