Gerçek mi?
Söylenti mi?
İvedilikle ekonominin en üst ağızından, somut bir açıklama yapılmalıdır…
Zira bu kulaktan kulağa dolaşan sözler ekonomiyi tümden yerinden sarsacaktır!
Bahse konu,elbette bankalar ile mudi ya da mevduat sahipleri arasındaki nakit işlemlerde ki uygulanacağı dillendirilen komisyon ya da belirli bir kesinti…
Öncesinde döviz ve altın kambiyo işlemlerinde uygulanan Banka Sigorta ve Muamele Vergisi (BSMV) oranı binde 2’den yüzde 1’e çıkarıldı.
Yapılan açıklamada ise alınan tedbirlerin, koronavirüs salgınının ekonomik etkilerini
(!)en aza indirme amacıyla devreye sokulduğu ifade edildi.
Yeni vergi oranları ile birlikte 100 ABD Doları alacak bir kişi, 1 ABD Doları vergi ödeyecek.
Ayrıca Cumhurbaşkanlığı’nın elinde döviz alım satımında geçerli olan BSMV’yi yüzde 2’ye kadar çıkarma yetkisi bulunuyor.
Daha önce kambiyo işlemi olarak değerlendirilmeyen altın hesapları da, geçen hafta bu kapsama alınmış ve binde 2’lik vergiye tabi hale getirilmiştir! Resmi Gazete’de yayımlanan son kararla birlikte ise bankalarda açılan altın hesaplarında da alım satım vergi oranı yüzde 1’e çıkmış oldu…
Ekonomide yeni kuşkulu bir ortam yaratılması ve bu tür bir uygulama elbette iyi olmamıştır.
Alım konusunda caydırıcılik oluşturulmasının bir eko-mantığı olsa da, mudinin kendi hesabında ki tasarrufu olan döviz ve altın hesaplarından çekim yapması durumunda, vergi alınması gibi bir yaklaşımın söz konusu olması bile, tüm tasarrufların, yastık altına ve merdiven altı, kayıt dışılık ile kara borsa alsatları teşvik etmekten başka bir işe yaramayacağı da aşıkardır.
Bir yandan ekonomimizin ne kadar iyi ve buzdolabı satış indeksinde(!)tavan yaptığı ile övünüp, diğer yandanda ise dünyanın dört bir yanına maske ve tulum yardımları yapmayı başarı olarak görmeyenleri kınarken, bankada ki mevduatlara uygulanmaya başlanan bu kesintiler ne oluyor?
Bu da başka bir ekonomik okus pokusmu, yoksa ne sihirdir ne keramet el çabukluğu marifetmidir? Ayrıca hiç bahsedilmeyen bir artışta, devlet hazine kağıtlarında ki stopaj vergisinin yüzde 10 dan mevduatlarda ki gibi yüzde 15’e çıkartılması oldu!
Her şey yolunda ve bu başarıya erişemeyenler ciğere mundar, üzümede koruk diyor ise? Yılbaşından bu yana TL’ yüzde 23,2 ile en çok değer kaybeden paraların arasında yer almasına ve enflasyonla, ücret, fiyat ve de ek vergi artışları arasında ki uçuruma da, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu demek gerekmez mi?
Ayenesi gerçeklerdir ekonominin, lafa bakılmaz…
Sözün özü;
Ekonomi deresinde attığınız taş, ürküttüğünüz kurbağaya değmelidir!
Kayıtdışı ve karaborsaya yeşil ışık!
Doğru bir değerlendirme. Burada ana yanlış faizleri düşürürsek enflasyon düşer mantığıdır. Gerçek enflasyonun 10 puan altında olan faize kimse para yatırmaz. Dövize, altına gider insanlar. O da yastık altı olursa ekonomik anlamda tasarruf sayılmaz.
Teşekkürler evet çok haklısınız.